İŞ DÜNYASI NE PLANLIYOR?
Küresel krizin etkilerinin gündemden hiç düşmediği bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Küresel krizin etkilerinin gündemden hiç düşmediği bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2011 yılını uğurlamaya hazırlandığımız şu günlerde 2012 yılının hesap ve planları da yapılmaya başlandı bile. Tüm dünyada ekonomilerin daralacağına ilişkin tahminler karamsarlık yaysa da Türk iş dünyası başta inşaat sektörünün temsilcileri olmak üzere gelen yıla herkesten daha iyimser bakıyor. Hatta karamsarlığın yükselişte olduğu Dünya genelinde 50 ülkeden 45 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Barem Research araştırması Türk halkının bu defa herkesten daha iyimser olduğunu da ortaya koyuyor.
Global Umut ve Umutsuzluk Barometresi' Araştırması'na göre dünyanın 2012'ye ilişkin ekonomik refah beklentileri düşüş trendinde. 1977 yılından beri yapılan bu araştırmaya göre bu yıl, 34 yılın en karamsar yıllardan biri oldu. Dünyada net ekonomik iyimserlik puanı son bir yılda +2'den -4'e geriledi. Türkiye'de ise -11'den -1'e yükseldi. Yani Türkiye'de Net Ekonomik İyimserlik Puanı -1 (iyimserler yüzde 24, karamsarlar yüzde 25). Kalan yüzde 46'lık kesim ekonomik durumun geçtiğimiz yıl ile aynı kalacağını düşünüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 6'sı ise bu soruya yanıt vermedi.
Gelelim Türk ekonomisinin lokomotifi konumundaki inşaat sektörüne… 2011 yılı inşaat sektörü açısından çok verimli geçti. Sektör yılı %10,8 gibi bir büyüme rakamıyla kapadı, bu rakam son yılların hemen hemen en iyi rakamı gözüküyor. İşte inşaat sektörünün dev isimlerinin 2012 yılı değerlendirmeleri, beklentileri ve kurum/şirket olarak hedefleri
Şehir projelerinde aktif olacağız
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum
2012 yılında başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin birçok bölgesinde gerçekleşirilecek şehir projelerinde aktif rol alacağız. İstanbul'da Ayazağa ve Doğu Ataşehir arsalarında gerçekleştirilecek projelerde inşaat ruhsatları en kısa sürede alınacak. Yeni yılın başında yeni projelere başlanacak.
Gerek deprem bölgelerindeki çarpık kentleşmenin gerekse Türkiye'de inşaat sektörünün canlanması için kentsel dönüşümün mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor.
10 milyon konutu değiştirmeliyiz
Ağaoğlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu
İnşaat sektöründe 2010 yılındaki zirvenin ardından 2011 yeni bir ivme ile devam etti, 2012′inin de 2011 gibi geçeceğini umuyorum. 2012 yılında, her zaman olduğu gibi işini doğru yapan ve doğru projeler üreten şirketlerin istikrarlı bir çizgi takip edecekler.
2011 yılı şirketimiz açısından çok başarılı bir dönem olarak kayıtlara geçti. Yüzde 20′lik bir büyüme oranı yakaladık. Bu yıl 4 binin üzerinde konut teslim ettik. 2012 yılında ise Maslak'ta yapacağımız My Home Maslak projemize odaklanacağız. 2012 yılının ilk aylarında bu projenin lansmanını yapmayı hedefliyoruz. Maslak projemiz 4 milyar TL büyüklüğünde bir proje olacak. Bu proje dünyanın sayılı projelerinden biri olacak. Yılın ilk çeyreğinde de satışlarına başlanacak Maslak My Home projesi dışında 3 proje daha lanse etmeyi hedefliyoruz. Kentsel dönüşüme büyük önem veriyoruz, ancak sanki sadece gecekondu bölgelerinde kentsel dönüşüm yapılacak havası oluştu, bu durum yanlış. Kentsel dönüşüm deyince sadece gecekondu bölgeleri aklınıza gelmesin. Bugün İstanbul'un en lüks ve pahalı semtlerinde de sıkıntı var. Hepsinin yenilenmesi lazım. Kadıköy'den, Bağdat Caddesi ve Etiler'e kadar her yer öyle. En kıymetli yerlerden Ulus'taki binaların çoğu hurda. Türkiye'de 10 milyon konutu değiştirmemiz lazım. Türk müteahhitleri çok rahat bunun altından kalkar.
Yasalar çıkarsa büyüme yüzde 10 olur
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya
Yılın son çeyreğinde hükümetin aldığı tedbirlerin etkisiyle küçük bir daralma yaşansa da, yıl genel olarak iyi geçti. 2012 yılına da ‘temkinli bir iyimserlik' içinde bakıyoruz. Şu anda sektörde düz giden bir çizgi var. Ne aşağı, ne yukarı… 2012 de böyle başlar. İlk çeyrek bizim için daha yavaş bir dönem. Ancak müşteri için de daha uygun fiyata konut alması için fırsat olabilir.
Sektörün dikkatli olması gerekiyor. Doğru planlanmış, fark yaratan projeler her şekilde iş yapacaktır. Mütekabiliyet ve kentsel dönüşüm yasaları çıkarsa sektör canlanır. 2012 yılı büyümesi de yüzde 10 civarında seyreder. Ancak yasalar çıkmazsa sektörün büyümesi yüzde 5'i geçemez.
İki beklenti sektörü canlı tutuyor
Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel
Girdi maliyetlerindeki artış, fiyatları bir miktar yükseltir, kentsel dönüşüm ve mütekabiliyetle ilgili düzenlemeler ise sektörü hareketli tutar. Küresel kriz döneminde ülkemizde uygulanan maliye ve para politikalarının, finans sektörüyle ilgili kararlarının ve yapısal reformların temel amacı, güven ve istikrarı güçlendirmek. 2011′in 3′üncü çeyrek büyüme rakamları GSYH yüzde 8.2, inşaat yüzde 10.6 ile beklenenin üzerinde gerçekleşti. Ancak son dönemde döviz fiyatlarındaki ve enflasyondaki artış, girdi maliyetlerinde artışa neden oldu. Bu artışın önümüzdeki dönemde yeni yapılacak konut fiyatlarının bir miktar yukarı çekilmesine neden olacaktır.
Türkiye'de konut talebinde 2011′e benzer bir yıl yaşanılır. Önümüzdeki dönemde mütekabiliyetle ilgili düzenlemeler ve 2012′de başlayacak olan kentsel dönüşüm çalışmaları da sektöre ayrı bir hareketlilik getirecektir. Bu kapsamda, bizim öngörümüz sektörün Türkiye ekonomisiyle paralel seyredeceği yönünde. Şirket olarak gelecek yıl için de uzun vadeli, sürdürülebilir yatırım kararları aldık. Sektörün gelişmesine katkıda bulunacak çalışmaların içinde yer almayı sürdüreceğiz. İzmir ve İstanbul'un merkezi noktalarında projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Soyak Mavişehir Optimus Gold ile İzmir'e beş yılda 5 bin konutluk yatırım yaptık. 2012 için ise kente 1 milyar liralık yatırım planladık. Bu kapsamda, İzmir Zeytinalanı'nda 230 villadan oluşan bir proje hayata geçireceğiz. İstanbul Levent'teki ofis projemizin ve geçtiğimiz aylarda satışlarına başladığımız Zincirlikuyu'da 77 rezidans ve 3 bin metrekarelik ofisten oluşan, tüm rezidans ve concierge hizmetlerinin sunulduğu yedi katlı butik projemiz Soyak Soho'nun da lansmanını yapmayı planlıyoruz.
Artan faizlerin etkisi olmaz
Teknik Yapı Holding Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım
Avrupa'daki krize rağmen Türk ekonomisine paralel büyüyen gayrimenkul sektörü 2012′de daha iyi bir performans gösterecektir. özellikle cari açığa bağlı olarak bir miktar artış gösteren konut kredisi faiz oranlarının olumsuz etkisinin 2012′De tamanan ortadan kalkacağını düşünüyorum. Üzücü Van depreminin ardından kentsel dönüşüm çalışmalarının yasa düzenleme seviyesinde ele alınması, 2012′deki depreme dayanıklı konut yapımı faaliyetlerinin çığ gibi büyümesine neden olacaktır. Buna bağlı olarak kat mülkiyet kanununun değişmesi de İstanbul'un göbeğindeki kat karşılığı bina ve büyük projelerin önünün açacaktır.
Teknik Yapı önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin her yerinde görülmeye başlanacak. Etiler ve Bağcılar gibi bögelerden markamıza gelen büyük bir proje talebi bulunuyor. Bunlar üzerinde çalışıyoruz. Yani 2012 yılı kayıtlara kentsel dönüşümün başladığı yıl olarak geçecek. 2012′nin Teknik Yapı için bir diğer özelliği de Avrupa yakasındaki projelerin daha fazla ağırlık kazanması şeklinde olacak. Bu kapsamda biri Avrupa yakasında diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki büyük projeye başlamayı düşünüyoruz. Rezidans konseptinde olacak. Yaklaşık 3 bin daireden oluşacak. Avrupa yakasında ikinci bir projenin çalışmalarını da hızla sürdürüyoruz. Eğer yetiştirebilirsek yine rezidans ağırlıklı ve yaklaşık 2 bin daireden oluşan bu projeyi de satışa sunacağız.
Büyümeye devam, rekabet artar
Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök:
Ekonominin lokomotifi olan ve 2011 yılında da büyümesini sürdüren inşaat sektörü, 2012'ye de aynı beklentiyle giriyor. Konut sektörü üreticileri arasında yaşanacak yoğun bir rekabet dönemi bizleri bekliyor. Bu rekabet dönemi, dersini iyi çalışan, ulaşım akslarına yakın ve nitelikli projeleri tercih eden yatırımcılar için karlı fırsatlar sunacak.
2012 yılının ilk çeyreği yatırımcıların daha temkinli olacakları bir dönem. Aynı zamanda konut sektöründe üreticiler arasındaki rekabetin kızışacağı bir dönem olacaktır. Hükümetin aldığı önlemler makro ekonomik açıdan risklerin minimize edilmesini sağlayacak. Bu mikro ekonomik ölçekte risk ortamı olmadığı anlamına gelmiyor.
Ancak unutmamak lazım ki riskin olduğu ortamda fırsatlar da çoktur. Türkiye'de her yıl 600-700 bin konut ihtiyacı oluşuyor. Gelecek yıl satışa çıkacak yeni projelerle sektör büyümesini sürdürecektir. Yan sektörleri de canlı tutan inşaat sektörü istihdama da katkı sağlamaktadır. İnşaat sektörü istihdamının toplam istihdam içindeki payı yüzde 7,5 oranına yükselmiştir.
2012 yılında iki yeni projeyi hayata geçirmeyi planladık. Yakın zamanda proje ve konsept geliştirmesine başlayacağımız iki yeni yatırımımız halen faaliyet gösterdiğimiz Güneşli bölgesinde, Basın Ekspres yolu üzerinde olacak.
Yabancılara konut satışının önünü açacak mütekabiliyet yasası doğru kullanıldığında hem yatırımcıya hem de ülke ekonomisine yarar sağlayacaktır. Türkiye yatırımcıların gözünde diğer ülkelerle rekabet edebilecek hatta daha cazip imkanlar sunan bir ülke konumuna gelecektir.
Son 30 yılın en etkin yılı olacak
İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan
Başbakanımızın Kanal İstanbul açıklaması, hele ki Van depreminden sonraki ülkemizde İstanbul'dan başlayarak deprem dönüşüm projeleri yapılacağını açıklaması, sektöre yeni taze kan vermiştir. Türkiye yurt içinden başlayarak geniş kapsamlı bir inşaat faaliyetine girecektir. 400 çeşit üretim kalemini bünyesinde barındıran sektörün hızlanması ülkeye ayrı bir ivme kazandıracaktır. 2011 bu anlayışta oldukca pozitif olarak kapanıyor. Ancak 2011 aralık ve 2012 yılı başı ilk üç ayda, sektör açısından bir yaprak dökümü olma ihtimali yüksektir.
Doğru yerde, doğru proje geliştirmeyen, işinin mecnunu olmayan bazı arkadaşlarla ayrım yaşanabilir. Sektörün hızı yükseldikçe hata yapılma olasılığı da artmaktadır. Bu sebeple arada hıza ayak uyduramayan bazı firmalar ayıklanacaktır diye düşünüyorum. Ancak 2012 nisan ayıyla beraber, çıkacak olan mütekabiliyet yasasıyla beraber, sektör yeni bir ivme daha kazanacaktır. Son dokuz aya sığmasına rağmen, sektörün atağı 2012 yılını son 30 yılın en etkin yılı kılmaya yetecektir. Daha sonraki yılarda da çokça konuşulacak bir yıl olmasının %90 sebebi yabancı sermayenin bu yılda yeni rekorla kırması olacaktır.
Yabancı sermayenin giriş hızının artmasıyla beraber de inşaat sektörü alıp başını gidecektir. Bu sebeple 2011 yılı sonunda ortaya çıkan nakdi sıkıntılarda yabancı sermayenin ülkemize girmesiyle ortadan kalkacaktır.
Ilımlı büyüme bekleniyor
GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) Başkanı Işık Gökkaya 2011 yılında inşaat sektörü %10 oranında büyüme gösterecek. 2012 yılında ise; Türkiye ekonomisinde büyümenin yavaşlaması bekleniyor. 2012 yılında ekonominin genelinde yüzde 4, inşaat sektöründe ise %6-7 arasında büyüme hedefi bulunuyor. 2011 yılında inşaat sektöründeki istihdam, 1.91 milyon kişi ile tarihi zirvesine ulaşmıştır. 2012 yılında inşaat sektörü istihdamı göreceli yüksek kalmaya devam edecektir.
Gelişmiş ülkelerde konut piyasası baskı altında kalmaya devam edecek. Gelişmiş ülkelerde ticari gayrimenkul finansman olanakları sınırlı kalacak. Gelişen ülkeler gayrimenkul piyasalarındaki aşırı ısınmaya ve fiyat balonlarına karşı kontrollü soğutma. Türkiye'de gayrimenkul varlık fiyatları seviyesi ve finansal kurumların taşıdıkları yükümlülükler itibari ile balon riski öngörülmüyor.
2012 yılında beklenen konut talebi ve yeni konut arzları çerçevesinde konut fiyatlarında artış sınırlı kalır. Daha önce başlayan projelerin tamamlanması ile her vasıfta konut arzı 2012 yılında yavaşlayarak sürecek. Ofislerde ekonomideki yavaşlama beklentilere bağlı olarak kiralama talebinde artış yavaşlayarak devam edecektir.
Yıl genelinde boşluk oranları düşük kalacakken, ofislerin döviz cinsi kiraları sabit kalacaktır. Talepteki genişlemeyi karşılamak üzere yeni gelişme ve dönüşüm alanlarında ofis yatırımları ve yeni ofis arzları sürecektir. Karma projeler içinde ofis alanlarının payı artacaktır. Kiralama ile birlikte satış amaçlı ofis arzı da genişleyecektir.
Temkini elden bırakmayız
Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt
Sektör olarak 2012 yılında temkinli olunması gerekiyor. 2012 yılı doğru lokasyonda proje üretmenin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyacak. İnsanlar hesabını ve kitabını iyi yapmalı. 2008-2009 yılı gibi talebin canlı olmayacağını ve kredi faizlerinden dolayı insanların çok uzun vadeli kredilere yönlenmek istemediğini daha net göreceğiz. Bu durumda sektörde bir daralma yaşatacak.
Şirket'in 2012 yılı için lansmana çıkacağı ilk proje Kırklareli projesi olacak. 3 bin konutluk koca bir yaşam alanı inşa edeceğız. Projeye en geç Mart ayında start verilecek. Kırklareli projesi 3 etap olarak planlanıyor. A grubu projelere de imza atacağız. Bunun için Bakırköy ve Zeytinburnu bölgesinde arazi aranıyor. Projeler ise en az 500 üniteden oluşacak. Yine bu bölgede 80 konutun olduğu ve kat sahiplerinin birleşip kendilerine teklif getirdiği bir proje ile ilgileniyoruz. Anlaşmalar sağlanırsa 2012 yılında burada da proje geliştireceğiz. Bahçeşehir'de iki adet arazimiz mevcut, orta gelir grubuna yönelik 500 konut üreteceğiz.
Kentsel dönüşüm yastık altını hareketlendirir
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun
Türkiye'de her yıl 700 bin'i aşkın konut ihtiyacı oluşuyor, bu talebi doğru değerlendirebilmek için sektördeki ivmeye güç kazandıracak faktörlere dikkat edilmesi gerek. Bu faktörlerin başında ise yabancılara yapılan satışlarda kanuni engellerin kaldırılması ve özellikle Kentsel Dönüşüm Projeleri geliyor.
2009 yılında markalı konut üreticilerin 20 bin konut üretimini hedeflerken bu rakam 2010′da 34 bine çıktı. Bu yılki konut üretimi ise karma projelerin de ağırlık kazanmasıyla beraber 45 binin üzerinde olması bekleniyor. Markalı konut projelerinin hedef kitlesi ağırlıklı olarak A ve B gruplarını kapsıyor. Bu projelerde, ara ödemesiz, sıfır faizli ve çok uzun vadelere yayılan kampanyalarla yeniyıl öncesi, bayram dönemi gibi özel dönemleri de kullanarak birikimlerin doğru adresi olarak gösteriyorlar.
Türkiye'de kişi başına düşen ortalama gelir seviyesi 15 bin doları güçlükle bulabiliyor. B ve C grubundaki hedef kitlenin büyük çoğunluğu, ekonomik etkenlerdeki hızlı ve keskin değişikliklerden etkilenerek, gayrimenkul yatırımlarını erteliyor.
Kentsel Dönüşüm Projeleri gayrimenkule yatırım yapacak olan ve parasını yastık altında tutan kitleyi harekete geçirecek.Özellikle Çağlayan, Kağıthane, Zeytinburnu gibi deprem açısından riskli bölgelerde bulunan eski ve dayanıksız yapıların yıkılması, kaçak yapılaşmaya engel olunması,
Yeni imar planlarının açıklanmasıyla beraber; başta Kentsel Dönüşüm Bölgeleri olmak üzere sektöre yeni ve farklı bir soluk getirecek, ivmeyi tetikleyecek. Ancak yaşanacak bu hızlı bu devinimi sadece emlak sektörü açısından değil global açıdan da ele almak gerekir. Çünkü Türkiye'deki toplam inşaat üretiminin içinde yüzde 50′den fazla bir payı konut üretimine ait. Toplam enerji tüketiminin ise yüzde 35′inden fazlasının konutlarda gerçekleştiği düşünülürse Kentsel Dönüşüm Projeleri'nin ekonomiye katkıları da açıkça görülecek.
Yabancıların önü açılmalı
DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz
Yabancılar ülkemizde mülk edinmenin kârlı bir yatınm olduğunu keşfetti. Onlara mülk edinmenin önünü açacak somut kararlar almak gerekiyor. İnşaat sektörü son yıllarda ciddi bir büyüme kaydetti. Sektörde kayıtlılık, şeffaflık, denetim, yüksek kalite ve standartlar, kurumsallaşma, istatistik bilgiler gibi unsurlar giderek artıyor. Bürokratik işlemlerin azaltılması ve hızlandırılması, SGK prim ve vergi yükünün azaltılması, sembolik düzeyde bile olsa KDV ve harç indirimlerinin kullanılması sektörü olumlu etkileyecektir.
Türkiye' deki yapı stoku hızlı bir şekilde yenilenebilir. Çünkü 70 milyon nüfusun yüzde 60′ı depreme dayanıksız yapılarda yaşıyor. Ülkemize yatırım yapan yabancılar yaşamak için herhangi bir şehrimize yerleştiklerinde iş kurmaya, hatta istihdam sağlamaya varan boyutlarda ekonomik katkılar gündeme geliyor. İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye' yi yeniden inşa etmek, binaları düzeltmek gerekiyor, insanlara, hak ettikleri şekilde güvenli ve modem ortamlar sunulmalı. Bir “deprem ülkesi” olduğumuz gerçeğinden hareketle, yenileme dönüşüm projelerini gönülden destekliyoruz. 2012 zor bir yıl olacak. Ama tüketici güven endeksine bakıldığında, halk güvenli ve hala harcıyor. Gelişmiş ülkelere baktığımda, 2012′ yi Türkiye için çok karamsar görmüyorum. DAP YAPI olarak, 2012′ de 1000 ünite civarında konut ve işyeri inşa etmeyi planlıyoruz.
Sahibinden.com
Yorum Yaz