Işık Gökkaya: Gayrimenkul satışlarında yüzde 89'luk artış var!
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği bu yılın ilk çeyreğinde gayrimenkul satışlarında 2012'nin aynı dönemine göre yüzde 89'luk artış olduğunu bildirdi
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkan Yardımcısı Işık Gökkaya, yaptığı açıklamada, bazı uluslararası yayın kuruluşlarının Gezi Parkı eylemleri nedeniyle gayrimenkul sektörüne yabancı ilgisinin azaldığı iddialarını değerlendirdi.
Gayrimenkul alan kişinin çok kısa sürede vazgeçmesinin söz konusu olamayacağına dikkati çeken Gökkaya, bu sektördeki alım ve satımların "uzun vadede" değişebileceğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde gayrimenkul satışlarında, 2012'nin aynı dönemine göre yüzde 89'luk artış olduğunu ifade eden Gökkaya, "Yabancı alımları da satışları da orta ve uzun vadede artacak bir şey. Türkiye'de yabancıların ortalama 2,5 milyar dolarlıkgayrimenkul alımı söz konusu. Bu yıl bu rakamın 3 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Biz sektör olarak bazı şeyleri doğru yönetebilir ve doğru bir stratejiyle kendimizi anlatabilirsek çok rahat şekilde orta vadede 10 milyar dolar yabancı sermaye girişini sağlayabiliriz" diye konuştu.
Firmaların doğru stratejilerle doğru proje yapmaları halinde orta vadede yabancı sermaye girişinin artacağını belirten Gökkaya, "Çünkü her yapılan projeyi yabancıya satarım düşüncesi çok doğru değil. Onlara uygun mimariyle ve lokasyonda proje geliştirmemiz ve kendimizi anlatmamız gerekiyor" dedi.
"Hiçbiri iptal olmadı"
GYODER olarak bu konuda yurt dışında yoğun tanıtım faaliyetleri yaptıklarını ifade eden Gökkaya, şunları kaydetti:
"Şu aşamada yeşil gayrimenkul yatırım ortaklığında bizim 160'ın üzerinde yabancı satışımız var. Şimdiye kadar hiçbiri iptal olmadı. Bu iddiayı ortaya atanların hangi verilere dayandırdıklarını söylemeleri lazım. Bu tip olayların devamı belki orta vadede yabancı gayrimenkul yatırımcısı için bir tereddüt oluşturabilir ama şu aşamada öyle bir şey konusu değil."
Bu arada, 2013 yılı ilk çeyreğinde net doğrudan uluslararası yatırım girişi 2 milyar 43 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamın 719 milyon dolarlık kısmını gayrimenkul sektörüne yapılan yatırımlar oluşturdu.
İstanbul ve Dubai yatırımcıların gözdesi
İstanbul ile Dubai'yi konut sektörü açısından karşılaştıran Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı Şirketi Reidin Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Kayhan da iki şehrin de özellikle Orta Doğu ve Körfez sermayesinin yatırım listelerinin başında geldiğini ve ikisinin de çok hızlı büyüdüğünü belirtti.
Kayhan, İstanbul ve Dubai'nin uluslararası finans, ticaret ve turizm pazarlarından ciddi pay aldığını ve bu payı daha da artırmak için çaba sarf ettiğini ifade ederek, bu çabanın konut sektörü üzerinde daha net görüldüğünü kaydetti.
İstanbul ve Dubai'nin pazar dinamikleri ve emlak arz zinciri açısından oldukça ayrı pazarlar olmasına rağmen benzer yönleri de bulunduğunu dile getiren Kayhan, “Her iki şehirde de emlak segmenti çok hızlı büyüyor. Bu da uluslararası yatırımcının ilgisini çekiyor. İki pazar da özellikle Körfez yatırımcısına hitap ediyor” dedi.
Ahmet Kayhan, İstanbul'un konut sektörü anlamında Dubai'den edineceği önemli tecrübeleri olduğunu ifade ederek, Dubai'nin özellikle uluslararası pazarlarla işbirliği ve ticaret açısından daha olgun bir market olduğunu söyledi.
Körfezin Türkiye'ye bakışı çok pozitif
Kayhan, Dubai'nin ticaret ve turizm hacmi açısından birçok gelişmeyi çok hızlı ve büyük ölçekte yaşayan bir şehir olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“Dubai gayrimenkul sektörü daha merkezi bir yönetim ve şirket tarafından kontrol ediliyor bu da fırsatlara ve krizlere daha hızlı tepki verme kabiliyetini getiriyor. O nedenle 2008 krizinden sonra toparlanmayı çok hızlı yaşadı. Ekim 2011'den bugüne satılık ve kiralık fiyatları hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Dubai yasal, finansal ve fiziksel altyapı açısından özellikle yabancı yatırımcıya çok cazip seçenekler sunuyor. Verginin olmaması, uzun sureli oturum izinleri, devletin çok ciddi bir pazarlama faaliyeti içerisinde olması bu cazip seçenekler arasında yer alıyor."
Dubai Uluslararası Finans Merkezi'nin kendine ait kanunları ve yasal altyapısı ile önemli bir yatırım giriş kapısı oluşturduğunu belirten Kayhan, bunun hem bölge parasının yönetilmesi hem de dış yatırım için oldukça büyük bir kolaylık olduğunu ifade etti.
"Beklenen yatırımın gelmesi için önce rafları ürünle doldurmak gerekiyor"
Körfez sermayesinin Türkiye özellikle de İstanbul'dan konut alımı açısından bakışının çok olumlu seyrettiğine vurgu yapan Kayhan, şunları kaydetti:
“Genel olarak körfezin Türkiye'ye bakışı hem makro hem de mikro ölçekte çok pozitif. Mütekabiliyetin hayata geçmesiyle birlikte bu ilgi katlanarak arttı. Ama Türkiye'den Körfez'e doğru ciddi bir bilgi kirliliği ve koordinasyonsuzluk var. Satın alma sureci ile ilgili hala problemler söz konusu. Kanun daha çok yeni olduğu için bunlar çok normal ve zamanla çözülecektir. Önemli olan özellikle büyük geliştiricilerin daha koordineli ve ayakları yere basan stratejiler üzerinden Körfez yatırımcısına ulaşmasıdır. Körfez sermayesi için mütekabiliyetten sonra Türkiye daha cazip hale geldi. Ciddi bir yatırımcı grubunu Türkiye'ye çekmeye başladı. Konut sektörüne yansıması çok pozitif olacak.”
Kayhan, Türkiye'nin arka arkaya kredi notunun yükseltilmesinin körfez sermayesini çekme konusunda çok önemli bir etki yarattığına vurgu yaparak, “Türkiye'nin derecelendirme kuruluşları tarafından notunun yükseltilmesi özellikle kurumsal yatırımcılar açısından yani devlet yatırım fonları, yatırım bankaları, aile yatırım ofisleri gibi pek çok fonun Türkiye'ye gelmesini sağlar. Ama beklenen yatırımın gelmesi için önce rafları ürünle doldurmak gerekiyor. Türkiye'de yabancı kurumsal emlak yatırımcılarını çekecek yeterli finansal enstrüman maalesef yok. GYO'lar iyi bir alternatif ama orada da sıkıntılar var. Direkt ve uzun sureli yatırımı özendiren ve ödüllendiren bir finansal yapıyla desteklenmezse beklenen düzeyde sermaye girişi olmayacaktır” diye konuştu.
Türk gayrimenkulleri Kuveytlilerin gözdesi
Karlı bir yatırım aracı olmasının yanı sıra fiyat avantajı sayesinde de ilgi çeken Türk gayrimenkulleri, Kuveytlilerin gözdesi haline geldi.
Kuveyt'te gayrimenkul yatırım şirketlerinin son dönemde yürüttüğü reklam ve tanıtım çalışmalarının da olumlu etkisiyle, Körfez ülkelerindeki astronomik gayrimenkuller dışında seçenekler arayan Kuveytliler, yatırım adresi olarak Türkiye'yi seçiyor.
AA muhabirine konuşan Kuveytli gayrimenkul uzmanları, Kuveyt'te 40 metrekarelik bir dairenin değerinin yaklaşık 150 bin dolar olduğunu, buna karşılık Türkiye'nin özellikle iç kesimlerinde bu fiyata bir villa satın alınabileceğini ifade ediyor.
Uzmanlar, son iki yıl zarfında Türkiye'de gayrimenkul fiyatlarında görülen gerilemenin de, Kuveytlilerin Türkiye'de mülk edinme isteğindeki artışta etkili olduğunu kaydetti.
Kuveytlileri Türkiye'den gayrimenkul almaya yönlendiren önemli sebeplerden birinin de, alıcıların, ilgilendikleri binaları gezip tercihlerini yaparak satış sözleşmesinin ardından anahtarlarını teslim alabilme imkanını bulmaları olduğu belirtiliyor.
"Satışa sunulan taşınmazların yüzde 75'i Türkiye'den"
Türkiye'de mülk sahibi olmanın Kuveytliler arasında konuşulan en önemli gündem olduğunu vurgulayan “Top Expo Holding” yetkili temsilcisi Velid Kaddumi, ülkede satışa sunulan taşınmazların yüzde 75'inin Türkiye'den olduğunu aktardı. Kaddumi, Kuveytlilerin mülk edinmek için Türkiye'yi tercih etmelerinde İslam ülkesi olmasının da belirleyici olduğunu, buna ek olarak Türk gayrimenkullerinde yıllık yüzde 6'dan yüzde 30'lara varan değer artışlarının da etkili olduğunu kaydetti.
Kuveytlilerin Türkiye'den mülk edinmeye yönelmesini ülke içinde fiyatların çok artmasına bağlayan Kuveyt Taşınmaz Mallar Birliği Genel Sekreteri Kays Ganim de, "Bu durum yatırımcıları dış piyasalara yönlendirdi" dedi.
Kuveytli gayrimenkul acentası sahibi Ahmed Saffar da Türkiye'nin iç kesimlerinde bir villa satın almanın Kuveyt'te bir daire fiyatına denk olduğunu belirtti.
Saffar, Kuveytli gençlerin mülk satın almada İstanbul'u ve büyük şehirleri tercih ettiğini, orta yaş kesiminin ise tercihlerini İstanbul dışında sakin yerlerden yana kullandıklarını belirtti.
Semra Orkan/Hüseyin Karatepe/Bülent Karaaslan/AA
Yorum Yaz