İstanbul Finans Merkezi’nde gerçek hedef 2020 olmalı!
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi'nin 3 yılda ne kadar yol aldığını değerlendiren sektör temsilcilerinin birçoğu, 2015'e kadar önemli mesafe alınacağını ama 2020'li yılların daha gerçekçi bir hedef olduğunu belirttiler.
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi'nin 3 yılda ne kadar yol aldığını değerlendiren sektör temsilcilerinin birçoğu, 2015'e kadar önemli mesafe alınacağını ama 2020'li yılların daha gerçekçi bir hedef olduğunu belirttiler.
Canan SAKARYA
Özüm ÖRS
Mart ayı sonunda TBMM'ye intikal eden İstanbul Tahkim Merkezi Kanun Tasarısı, 2009 yılında açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nda öngörülen temel düzenlemelerinden biri. Daha önce de finans merkezi projesinin hukuki altyapısıyla ilgili bazı düzenlemeler yapılmıştı. Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Sermaye Piyasaları Kanunu, Faktoring Kanunu ve ikincil mevzuat düzenlemeleri bunlar arasında.
Ancak, gerek hukuki ve mali gerekse fiziki altyapı alanlarında belirlenen çok sayıda eylem de halen sonuçlandırılmayı bekliyor. DÜNYA Mikro Politika, 3 yıldır uygulanan Strateji Belgesi ile plandaki hedef ve eylemlerin gerçekleşme durumunu araştırdı. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) yapılanmasının idari, yasama ve yerel yönetim boyutlarında mevcut tempo ile 2015 yılına kadar ne ölçüde gerçekleşebileceğini sorguladı. Başta Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere finans sektörünün resmi-özel kurum ve kuruluş liderleri, 3 yıllık uygulamayla alınan sonuçlardan memnunlar. Ancak, merkezin tam anlamıyla oluşabilmesi için gidilmesi gereken uzun bir yol olduğunu da kabul ediyorlar. Bazı önerileri de var. Dikkate alınmalı.
Arif Ünver
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı
2020 yılı daha gerçekçi bir hedef
İFM Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nın topyekun ve son sürat realize edilemediğini, fakat önemli adımların atıldığını söyleyebiliriz. Bu açıdan, eylem planının 2015 yılına kadar tamamlanmasını beklemek iyimser bir yaklaşım. 2015'e kadar ciddi yol katedileceğini düşünüyoruz. İMKB'nin Borsa İstanbul'a dönüşerek daha geniş ürün yelpazesine sahip olması, önemli gelişme. Fakat, finansal ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması amacıyla atılan adımlar titizlikle ele alınmalı. Faizlerin düşük ve stabil hali borçlanma araçlarının hızlı gelişmesini sağlarken, özkaynak enstrümanı olan hisse senetlerinde arzu edilen gelişme sağlanamadı. Ek olarak, asli ürün hisse senetleri piyasası büyüyemezken, türev ürünlerin hızlı yapılandırılması son derece önemli sakıncalar taşıyor. Eylem Planı'ndaki halka açık olmayan şirketlerin sermaye piyasasına açılması ve sermayenin tabana yayılması teşvik hedefi önemli. İSO 1000 de yer alan firmalara halka açılma şartıyla kurumlar vergisi teşviki gündeme alınıp, yüzde 20 olan rakam 10 veya yüzde 15 e çekilebilir. Yaptığımız görüşmelerde olumlu karşılık bulamadık. Derinleştirme ve ürün çeşitlendirme politikalarında, dayanak varlık piyasasında yeterli derinlik sağlanmadan türev ürünlere ağırlık verilmesi, spekülatif amaçlı profilleri teşvik edecek. (İstanbul Finans Merkezi) İFM kapsamında kent fiziki altyapısı ile yaşam kalitesine yönelik çalışmaların İstanbul'un olimpiyat adaylığı ile güçleneceği kanaatindeyiz. Sonuç olarak 2015 yılından ziyade 2020 li yıllar İstanbul'un finans merkezi olma hedefinin gerçekleşebileceği makul zaman dilimi olarak ortaya çıkıyor.
Attila KÖKSAL
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı
İstanbul ‘yaşanabilir kent' haline getirilmeli
İstanbul Finans Merkezi projesi uzun soluklu bir çalışma. Projenin amacına ulaşması elbette uzun bir süre alacak. Bunun için epey bir yol kat ettik ancak daha çok yolumuz var. Bu anlamda, bölgesel finans merkezi olmak için çok iddialı bir konumda olduğumuza ve zaman içinde global bir finans merkezi olacağımıza inanıyorum. Çünkü sermaye piyasasındaki tüm kurumlar, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması amacına odaklanarak ülkemizde finansal ürün çeşitliliğinin artırılması, finansal piyasaların geliştirilmesi, finansal derinliğin ve likiditenin artırılmasına yönelik çalışmalarına devam ediyor. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nında genel olarak 71 eylemin tamamlanma oranı yüzde 70 düzeyine ulaşmış. Uluslararası bir finans merkezi olmak için adım adım ilerliyoruz. Bir şehrin finans merkezi olması için, altyapı hizmetlerinin sorunsuz olması ve güvenlik unsurlarının sağlanmış olması gerekmektedir. İstanbul diğer metropollerle karşılaştırıldığında, dünyanın en güvenilir şehirleri arasında. Öte yandan, sizin de bildiğiniz gibi, İstanbul'da ulaşım sorunlu. Bunun için büyük projelerle bu sorunun çözülmesi için çalışmalar yürütülüyor. Ancak, şehir genelinde yeşil alan, spor tesisleri gibi kentin yaşanabilirliğinde önemli bir etkene sahip olan alanlar maalesef dünya standartlarının altında kalıyor.
Osman AKYÜZ
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri
Hazırlıklar 2015'te tamamlanır
3 yıldır uygulanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) strateji ve eylem planında yer alan 71 eylemden Aralık 2012 sonu itibarıyla 23'ü gerçekleştirildi, 32'si büyük ölçüde tamamlandı, 13'ünde çalışmalar sürdürülüyor, 3 eylemin plandan çıkarılması talep edildi. Projenin gerçekleşme oranı yüzde 70'e ulaştı. Bazı gecikmeler olsa da projenin hacim ve önemi, görevli kişilerin bu görevleri ilave iş olarak yaptıkları dikkate alınarak, gerçekleşmenin yeterli düzeyde olduğunu söylemek mümkün. Belge ve planın tüm içeriği dikkate alındığında, finans merkezi oluşumunun mevcut tempoyla 2015 yılına kadar bitirilebileceği kanaatindeyiz. 3 yıllık uygulama sonunda, İstanbul'un ulaşım sorununda, metrobüs, yeni metro hatları, Marmaray gibi projelerle hissedilir iyileşme sağlandı. 3'üncü köprünün ihalesi yapıldı, 3'üncü havalimanının yeri belirlendi. Bunlar yaşam kalitesine olumlu katkı sağlıyor. Tabii, yapılanlar yeterli değil. Trafiği rahatlatmak için alternatif projeler devreye sokulmalı. Yargının hızlandırılması için yeni mahkemeler ve tahkim kuruluşlarına ihtiyaç var. İstanbul Tahkim Merkezi, finans konusundaki ihtilafların önemli bölümünü çözümleyerek adaletin hızlanmasına yardımcı olacak.
Bülent Taşar
Finansal Kiralama Derneği Başkanı
Vergi istisnaları getirilmeli
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nın sektörümüze doğrudan ve dolaylı olumlu etkileri var. Eylem Planı'nda öngörülen Finansal Kiralama Şirketleri, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı 13 Aralık 2012'de kanunlaştı. Türkiye'de mevcut olduğu halde rekabet üstünlüğü dış piyasalara kayan finansal ürün ve hizmetler belirlenerek bu durumun düzeltilmesine yönelik tedbirler, vergi kanunlarında yapılması gereken düzenlemeler ele alındı. 6361 sayılı Kanun ile finansal kiralama sektörüne yeni ürünler geldi. Bu ürünler; satıp geri kiralama, finansal kiralama şirketlerinin operasyonel kiralama da yapabilmeleri, bütünleyici parça ve ayrıntıların ve bilgisayar yazılımlarının finansal kiralamaya konu edilmesi. Vergi kanunları ve ikincil mevzuatın basit, anlaşılır, öngörülebilir ve sürdürülebilir hale getirileceği belirtiliyor. Vergi Usul Kanunu'nda finansal kiralama işlemlerinin değerlemesine ilişkin maddenin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmakta. Vergi düzenlemelerinin oluşturduğu aracılık maliyeti nedeniyle yapılmasında güçlükler bulunan iki çeşit finansal kiralama işlemi var: Satıp geri kiralamada kurumlar vergisi ve KDV istisnaları getirilmeli. Ayrıca, finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracıya devri işlemleritapu harcından muaf tutulmalı. Finans sektöründe faaliyet gösteren kurumların etkinliği, aracılık maliyetlerinin minimize edilmesi ile yakından ilgili. Finansal kiralama sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin kiralama şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturması. Buna karşılık, sözleşme süresi boyunca taşınmazı kullanan ve her türlü faydayı elde eden kiracı. Sözleşme kurulduğunda, kiracının gerçek iradesi sözleşme süresinin sonunda taşınmazın maliki olmak.
Zafer ATAMAN
Faktoring Derneği Başkanı
Vergi yükü eşit dağılmalı
GSYH içinde yüzde 6 paya sahip faktoring sektörü olarak bizler de kendimizi İstanbul'un coğrafi özelliğinden de faydalanarak faktoring kullanımı gelişmiş ülkeler ile doğumuzdaki ülkelere bilgi akışını sağlayacak bir köprü olarak konumlandırıyoruz.
Finansal piyasalarda şeffaflığın arttırılmasında BDDK'nın ve Risk Merkezi'ne ilişkin düzenleme ve raporlamaların etkin olduğunu düşünüyorum. Yatırımcılar bir çok bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Özel sektör ve yerel yönetim borçlanma araçlarında ihraç maliyetlerinin düşürülmesi ve ihraç sürelerinin iyileştirilmesi yönünde olumlu çalışmalar yapıldı. Bu değişikliklerle faktoring şirketleri de ihraççı olabildikleri için bu enstrümandan daha fazla faydalanmaya başladı. Vergi adil rekabet ortamı ve yabancı yatırmcıyı bir merkeze çekmek için çok ön planda bir konu.Vergi kanunlarında yapılan düzenlemelerin sektörler arasında eşitliği sağlayacak bir yapıya kavuşturulmasına ihtiyaç var. Eylem planında 2012'de yayımlanması hedefleniyordu. Kısa sürede yayımlanırsa bu konuda sapma olmayacak. Bizim kanunumuz planlanan sürede yasalaştı ve son iki yılda ciddi değişiklikler oldu. Ancak eylem planında bir çok konuda eksiklikler olduğunu görüyoruz. Etkin odak grup çalışmalarının desteğiyle 2015 yılı hedefine ulaşabileceğine inanıyorum. İstanbul bölge planlaması açısından çok zor bir şehir ; düzensiz kentleşme yapılacak düzenlemeleri oldukça zorlaştırıyor. Yeraltı ve deniz ulaşımın desteklenmesine ihtiyaç var.
Yasal altyapı uluslararası standartlara uygun
Dr. Vahdettin ERTAŞ
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı
İhtisas mahkemelerinin ve tahkim mekanizmalarının oluşturulması, piyasaya uluslararası finans kurumlarının çekilebilmesi, küresel yatıırımcıların güveninin artırılması ve bu suretle ülkemizde gerçekleşen işlem hacimlerinin arttırılabilmesi açısından kritik önem arz etmekte. Bu kapsamda TTK yasalaştırıldı. Ayrıca, İFM Projesi'nde yer alan Hukuk Komitesi kapsamında hukuki altyapının güçlendirilmesi hedeflendi. Bu çerçevede, İstanbul'un finans merkezi konumunda olabilmesini teminen hukuki alanda, finans alanındaki uyuşmazlıkların süratli ve etkin bir şekilde çözümüne yönelik iyileştirmeler yapılması, İstanbul'da bağımsız ve özerk yapıya sahip uluslararası alanda rekabet edebilecek düzeyde kurumsal bir tahkim merkezinin oluşturulması ve uyuşmazlıkların mahkeme yoluna başvurmadan daha kısa sürede çözülebilmesi amacıyla arabuluculuk sisteminin etkin bir şekilde kullanılması gerekmekte olup; söz konusu hususların yer aldığı tasarılar kanunlaşma sürecine girmiştir. Kurulması planlanan tahkim merkezinin maliyet, hız ve kararların kesinleşme süreci gibi konularda uluslararası alanda rekabet edebilecek düzeyde olması gerekmekte. Ülkemiz açısından; finans sektörünün yasal altyapısı büyük ölçüde uluslararası standartlara uygundur. AB Direktifi ve İFM Projesi kapsamındaki önceliklere uyumlu olarak hazırlanmış Sermaye Piyasası Kanunu yürürlüğe girdi. Ayrıca, çok sayıda ikincil düzenleme gerçekleştirmekte. Borsa İstanbul Anonim Şirketi kuruldu. Diğer taraftan, yine İFM Projesi kapsamında, kurulumuzun merkezi İstanbul olarak belirlendi. Vergi alanında mevcut durumda, Türkiye OECD bölgesindeki en düşük oranlara sahip. Mevcut eylem planında belirtilen düzenlemeler aşama aşama ilgili kuruluşlar tarafından yerine getirilmekte olup takvime uygun olarak 2023 yılına kadar İstanbul uluslararasıbir finans merkezi olacak.
Türev ürünlerde esneklik artırılmalı
Prof. Dr. Yalçın KARATEPE
Finans Derneği Başkanı
2009 yılında yayımlanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'na göre 2012 yılında kurulması gereken tahkim tasarısı henüz hazırlandı. Bu kanunda gecikmeye neden olan gelişme genel kurul yapısının oluşum süreci. Bunun da tahkimin bağımsızlık ve tarafsızlığına zarar verebileceği düşünülebilir. Genel Kurul'da Rekabet Kurumu'nun olmayışı eleştiri konusu. Kurulum ve işleyiş aşamalarında tahkimin, uluslararası finans kurumlarının güvenini sağlayabilmesi için bağımsızlık ve tarafsızlığını kanıtlaması gerekli. Ayrıca, hukuki sürecin hızlanması ve tahkimin görevini hızlı ve adaletli yapabilmesi için hakem sayısı artırılmalı. Kamu, öncelikli olarak İstanbul'u uluslararası ticaret merkezi yapma fikrine sahip. 2015'e kadar finans merkezi kurabilmesi, doğrudan yabancı sermayenin desteklenmesi, türev ürünlerde esnek olmasına bağlı. Finansal çeşitlilik bakımından tahvil ürünlerinde kamu ağırlığının azaltılması, sigortacılık faaliyetlerinin artırılması, halka açılma gibi etkenleri öncelikle uygulamaya sokuyor. Bu bakış açısıyla, finansal akım ve ürün çeşitliliği bakımından kısa vadede zayıf durum devam edecek. Bu bağlamda türev ürünlerin kullanılması finansal ürün çeşitliliğini ve finans merkezi oluşum sürecini hızlandıracak. İstanbul finans merkezi stratejisinin açıklanması, farkındalık yaratma açısından önemli. Strateji ve eylem planının 3 yıl içinde az bir kısmı hayata geçmiş olacak. Dernek olarak, İstanbul'un 2025-2030 yılları arasında her türlü finansal hizmete ulaşılabilir, uluslararası finans merkezi haline gelmesini temenni ediyoruz.
Dünya
Yorum Yaz