İşte deprem riski altındaki bölgeler..!
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, yazılı ve görsel medyada günden olan deprem tahimnleri ile ilgili açıklama yaptı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, yazılı ve görsel medyada günden olan, "1,5 yıldır Marmara hareketli, küçük depremleri takip ettiğimiz için biliyoruz. Bunların hepsi bize fayın gerildiğini söylüyor. Gerilmenin ciddi noktalara gelmesi an meselesi. Ölçtüğümüz bazı parametreler var, onlarda çok ciddi değişiklik görüyoruz”açıklamalarını Haber 7'ye değerlendirdi.
Marmara'da olası büyük deprem riski nedir?Gündoğdu Hoca dünkü açıklamalarında ne demek istedi?
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu'nun Haber 7'ye özel yaptığı açıklamaları:
"DEPREM AKTİVİTELERİNDE CİDDİ ARTIŞLAR VAR"
Basında da yer alan açıklamanızda "İstanbul ve Marmara'yı ilgilendiren fay hatları tam uyanmamakla birlikte ciddi bir gerilme olduğunu" ifade ettiniz. Ölçümlediğiniz bazı parametreler olduğunu ve onlarda ciddi değişiklikler gözlemlediğinizi söylediniz. Bu bilgileri açabilir misiniz?
Bir bir buçuk yıldır deprem aktivitesinde önemli artışlar var. Bunlardan bir tanesi daha değişik bir yerde oldu. 3.7 Bakırköy açıklarında... Faya yakın bir noktada oldu diyebiliriz. Bunlardan fayın silkindiğini tekrar gerildiğini görüyoruz. Bunların ardından bizim ölçümlediğimiz değişkenlerde farklılıklar var.
Ancak bizdeki bu aktiviteler küçük depreme uygun değişiklikler. Yani büyük depremi işaret eden değişiklik yok. Dünkü ifadelerimde de bu vardı. Ancak biraz faklı bir noktaya çekilmiş. Onu da düzeltmekte fayda olduğu kanısındayım.
Şunu ifade edebilirim bir deprem olursa biz bunların işaretini önceden görme olasılığımız yüksek. Bugüne kadar bu konuda çok başarılı diyebileceğimiz tahminler yapıldı. Şu anda bu yönde bir işaret olduğunu söyleyemeyiz.
Ölçtüğümüz parametreler noktasına gelince kısmi elektrik, elektro manyetik alan yerleri. Fayın sıkıştırmasından ötürü ortaya çıkan alanlar bunlar... Ayrıca doğadaki hareketleri ve değişimleri inceliyoruz. Bunun yanında kuyu sularında yaşanan değişimleri ve doğal gerilim dediğimiz potansiyel alandaki değişimleri izliyoruz. Bunları DOĞAP'la beraber yaptığımız çalışmalarda takip ediyoruz. Bunların tamamı amatör çalışmalardır. Kendi imkanlarımızı kendimiz yaratarak bugüne kadar kör topal bu işi götürdük. Ama bugün daha profesyonelce işe yaklaşma aşamasına geldikte geçtik bile...
İSTANBUL'UN RİSKLİ YERLERİ
Özellikle Marmara denizinin kuzeyinden geçen fay hattında büyük bir deprem beklediginizi ifade adiyorsunuz. Lokal anlamda İstanbul'un risk taşıyan yerleri nerelerdir? Bu ilçeleri sıralayabilir misiniz?
İstanbul'da risk taşıdığını söyleyeceğimiz yerler olarak, sanayinin nüfus yoğunluğunun arttığı, kötü zeminde olan yerler, eski binaların yoğun olduğu yerler diyebiliriz. Semt vermek gerekiyorsa, Bağcılar, Taksim bunların başında geliyor. Bunun yanında kültürel yapıların yoğun olduğu eski İstanbul diye tabir edebileceğimiz bölgelerde sıkıntı fazla...
Olan depremlerde binaların yorgun olduğu konusu da başka bir önemli nokta... Bu binalar herhangi bir ölçüm ve testten geçirilmedi. Tabiatı gereği zamanla herşey yorgun düşer sonuçta... Binalarda yoruluyor. Biz buna malzemenin yorulması diyoruz binalar için.
Bunun yanında Ayamama'nın geçtiği alan sıkça ifade ediliyor. Ancak depremde hemen hemen hiç hasar almayan yer olarak görülüyor o bölge... Bazı zemini kötü diyebileceğimiz noktalarda binalar zemine göre daha sağlam yapıldığı için herhangi bir hasar yaşanmadığını görüyoruz. Ataköy civarı mesela bina kalıp sistem olarak yapıldı. Kötü zemine dirençli yapıldığı için risk taşımıyorlar mesela...
RİSK HESAPLAMALARI NE KADAR BİLİMSEL?
Risk hesaplamaları bilimsel olarak yapılmalı. Mesela binanın oturacağı zeminin davranışlarını bilmeniz lazım. Bunun yapılmıyor. 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremden 3-4 sene sonra bunlar sözkonusu olmaya başladı. İkincisi binanın durumunu anlamak lazım. Bina kaç yıllık ona bakmak lazım. Ölçme değerlerinden binanın sağlam olup olmadığı, yönetmeliklere göre uygun yapılıp yapılmadığı kriterlerinin belirlenmesi lazım.
Bunun yanında yerleşim yerlerinin yakınlarında elektrik santralleri, fabrikalar, çabuk tutuşacak malzemelerin yer aldığı akaryakıt istasyonları var mı bakmak lazım. Bütün bunlara göre de risk hesaplamaları da yapılmalıdır ve tedbirler alınmalıdır. İstanbul bu işlerin pek çoğunu yaptı diyebiliriz.
Çok yüksek katlı yapılar inşa ediliyor. Yedinin üzerinde bir deprem yaşanabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak yapılmıştır diye düşünüyor. Çünkü yabancılar da bu işin içindeler. Bunun yanında her yere bina yaparız, sonuçta cesur milletiz.
Son olarak "Van depremi için beklenti dışı bir depremdi" diyorsunuz; Marmara'da beklenti dışı bir deprem ihtimali göruyor musunuz? Belli çalışmalar yapılıyor ancak depreme dayanıklı yapıların inşaası için tahmini olarak İstanbul'un ne kadar vakti var? İstanbul'un artık şu kadar sürede bu işi bitirmesi lazım diyebileceğiniz bir süre öngörünüz var mı?
Deprem her an olabilir. Biz var olan verilere göre düşüncelerimizi söylüyoruz. Önemli değişiklikleri büyük bir depremden önce anomalleri göreceğimizi düşünüyoruz. Şimdiye kadar 5 civarında, 4 civarında yaşanan depremlerde bunların pek çoğunu gördük. Sadece tahmin edebildik. Bunların tam olarak yerini söylemek için daha çok araştırma ve deney yapmak lazım, bunların üzerinde çalışmak lazım.
"Ne kadar süre kaldı" konusuna gelince bunu söylemek çok zor. San Andreas Fayı var biliyorsunuz. O fayda aşağı yukarı 70 yıldır deprem bekleniyor. Beklenilen tarihten beri 70 yıl geçti.
Beklenen olası Marmara depremi konusunda da öyle çok ritmik düzenli bir enerji birikimi yok. Onun için kabaca bir tabirde bulunduk. Onun üstüne de her hangi bir şey söylenmediği için bu yeniden ifade edebilirim. 30 yıl içinde Marmarada büyük deprem olma olasılığı yüzde 60'tır. Yani deprem olasılığı yüzde 60 gibi çok yüksek bir olasılıktır. Yalnız "olasılıktır" bu, gerçekleşecek kesin bir bilgi olarak vermemek lazım. Bunun dışında yüzde 1 bile gerçekleşmeme olasılığı ki var. O zaman da depremi beklersiniz. Olmaz olmaz. 70 yıldır San Andreas Fayı bekliyor işte depremin olmasını...
HABER 7
Yorum Yaz