Kanal İstanbul için ‘geçiş hukuku’ şart
Kanal İstanbul için hukuki bir engel yok, ancak uzmanlara göre proje için iyi bir hukuki alt yapı oluşturulması da şart
2011 yılında açıklanan ve bugüne kadar tartışmalara neden olan Kanal İstanbul projesi hızlandırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde, proje için ihale sürecinin yakında başlayacağını duyurdu. Karadeniz ve Marmara'nın yapay bir boğazla bağlanacağı Kanal İstanbul projesinin uluslararası hukuki boyutu yeniden gündeme geldi. Peki uluslararası anlaşmalar Kanal İstanbul'u inşa etmeye engel mi? Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi'ne etkisi ne olur? Kanal'da kuralları kim, nasıl belirler?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Üyesi ve Deniz Hukuk Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr Dolunay Özbek, uluslararası hukuk anlamında Kanal İstanbul'un inşasını yasaklayan bir hüküm bulunmadığını söyledi. 1936'da imzalanan ve Boğaz'dan geçişi düzenleyen Montrö Sözleşmesi'nin Kanal projesine engel olmadığını belirten Özbek, kanal yapımı sonrası sözleşmede sorunlar yaşanabileceğine dikkat çekti. Montrö Sözleşmesi'nin uygulama alanının sadece İstanbul Boğazı değil, Karadeniz ve Ege Denizi arasındaki alan olduğunu belirten Özbek, “Kanal projesi bu rotanın sadece bir kısmını kapsıyor. Ticari gemileri Montrö'nün uygulanacağı alanın bir anlamda ortasına bırakmakta. Geçişin, Kanal harici kısmına Montrö'nün uygulanabilirliği genel olarak sorunlar yaratabileceği gibi, somut bir örnek alınacak ücretler hakkında verilebilir. Türkiye Montrö uyarınca geçen gemilerden vergi ve harçlar alıyor. Bunlar Boğazlar'dan bir gidiş-dönüşe uygulanıyor. Kanal İstanbul'u kullanan gemiler için harçlar, hem Kanal ücreti, hem de Montrö ücreti olarak mı belirlenecek? Ya da Montrö Sözleşmesi'nin Ek I'de açıkça belirttiği usulden ayrılarak bir tür “yarı-ücret” mi alınacak? Tüm bunlar Türkiye tarafından belirlenmek zorunda. Bu da çok taraflı bir sözleşme düzenlemesi getirilmiş bir alana Türkiye'nin tek taraflı olarak müdahale etmesinin hukuka aykırı olduğu ithamları ile tekrar yüz yüze kalmasına yol açacak. Ayrıca Türkiye'nin 1936 yılında kazandığı hakların sorgulanmasına yol açabilir” dedi.
BOĞAZ YASAKLANAMAZ
Kanal İstanbul inşa edilse bile, İstanbul Boğazı'ndan geçişin hukuken yasaklanamayacağına vurgu yapan Özbek, “ Montrö Sözleşmesi feshedilse de Türkiye ticari gemi geçişlerini yasaklama yetkisine sahip değil. Öte yandan Boğaz'daki riski ve trafiği azaltmak için yapılacak projede Kanal ücretini vermek isteyen ve aslında riskli olan firmalar yine Boğaz'ı seçecek. O zaman risk azalmayacak. Ücret alınmazsa da bu projenin finansmanı nasıl sağlanacak” dedi.
Savaş gemileri kanaldan geçer mi?
BİLGİ Üniversite'nden Dr. Nilüfer Oral, “1936'da imzalanan Montrö anlaşmasıyla Boğaz'dan geçişe sınır geldi. Peki Kanal İstanbul'da bu durum ne olacak? Savaş gemileri geçiş yapacak mı gibi sorulara yanıt verecek çalışma gerekir” dedi. Gemi ve tankerlere Kanal İstanbul'u kullanma zorunluluğu getiremeyeceğini belirten Oral, kanalın kullanımının teşvik edileceğini söyledi. Kanal ile ilgili detayları belirleme hakkının Türkiye'de olduğunu belirten Oral, “ Geçiş sınırlarını ve ücreti belirleme yetkisi Türkiye'de. İyi bir hukuki alt yapı şart. Montrö Sözleşmesi korunmalı” dedi.
Kanal İstanbul özellikleri
KARADENİZ ile Akdeniz arasında alternatifsiz geçit İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak için Karadeniz ile Marmara arasında yapay su yolu açılacak. Kanalın uzunluğu 40-45 kilometre; genişliği yüzeyde 145-150 metre, tabanda ise 125 metre olacak. Hafriyatın, havalimanı ve liman yapımında taşocaklarının ve kapatılan madenlerin doldurulması için kullanılacağı belirtiliyor.
Montrö Sözleşmesi
TÜRK Boğazlarından geçişlerin hukuki altyapısı 1936 Montrö Sözleşmesi ile belirlendi. Ticari ve askeri gemilerin Boğazlardan geçişini düzenleyen sözleşme, Türkiye dahil bütün taraflar için önem taşıdığı gibi taraf olmayan ülkelere de uygulanıyor. İstanbul Boğazı'ndan 1936'da, yılda ortalama 4 bin 700 gemi geçiyordu. Günümüzde 50 bini aştı. Petrol taşıması da 150 milyon tona yükseldi.
Gülistan Alagöz/Hürriyet
Yorum Yaz