Kapınıza her gelene inanmayın!
Kapınıza geliniyor veya size telefonla ulaşılıp arsanıza talip çıktı deniyorsa inanmayın. Nereden arandığını ve kim olduğunu iyice araştırın..
Bir akrabama telefon gelmiş. Telefonun bir inşaat şirketinden açıldığı gayrimüslimlerin taşınmazlarını izledikleri ve kendilerine yüklü bir miras kaldığı söylenmiş. Aradan bir ay kadar süre geçtikten sonra bir avukatın imzası ile bir mektup gelmiş iddia yenilenmiş ve bürosunda görüşme isteğinde bulunulmuş. Oysa yakınımın miras bırakacak bir akrabası yok. Buna inanmalımı yoksa işin içinde bir başka iş mi var? ? E.E.
Doğrusu böyle bir haberi ben de tereddütle karşıladım. Bir kere ilk akla gelen niye bir gayrimüslimden miras kalsın? İkincisi bir inşaat şirketi niye gayrimüslimlerin gayrimenkulünü izlesin? Hiç böyle bir izleme duymadım inanmıyorum da. Üçüncüsü okuyucunun yakınının miras bırakacak bir yakını yokken bir gayrimüslimden kendisine niye miras kalsın? Bildiğiniz gibi miras yakın akraba ilişkisi içinde kalır bir de vasiyetname ile kalabilir ki buna mirasçı nasbi diyoruz bu çok küçük bir ihtimaldi. Neyse biz ihtimalleri bırakıp olaya bakalım. Öncelikle gelen yazıdaki avukat isminin gerçek olup olmadığı hususu önemli. Şayet gerçek bir avukat ismi ise olay bir nebze ciddiyet kazanır.Bunun için okuyucuma yazan avukat hangi ilde çalışıyor ise o ilin barosuna kayıtlı olmalıdır.Bunun için o ilin barosuna ait internet sitesine girip bu ismin kayıtlı olup olmadığına bakmak mümkün. Hatta doğrudan o ilin barosuna başvurup kendilerinde kayıtlı böyle bir avukatın olup olmadığını öğrenmek de mümkün. Şayet ise iş küçük de olsa ciddiyet kazanacağı için kendilerinin bu kişi ile görüşmesinde ama bu görüşmeye tek başlarına gitmesinler yanlarında bir meslektaşım bulunsun. Zira görüşme hukuki çerçevede cereyan edeceği için bir avukatla birlikte bulunmanın sonsuz yara olacaktır. Benim önerim bu olabilir. Bu kadar tereddütlü yaklaşmamın nedeni ise olay biraz mantığı aşıyor ve insanların dolandırılması akıl almaz yollarla oluyor da onun için.
Makbuz alın
Kayınpederimden tarla satın aldım bedelinin akden elden ödedim. Ancak baldız ve kayınbirader babalan vefat edince bana dava açacaklarmış. Nasıl bir önlem alabilirim? ? N.D.Doğrusu gözlerime inanamadım. Evlat bir mal için babasının ölümünü bekler mi?Bu sözü telaffuz edebilir mi? Bir babanın ölümü ile bir mal kıyaslanabilir mi? Demek ki kıyaslayan varmış çok üzücü. Ben de sorulara yanıt verirken "Ancak vefatından sonra" diye yanıt veriyorum ama birinin ölümüne bağlı yanıtlan da gerçekten üzülerek veriyorum.Ancak yine de bir hukuki meseledir yanıtlamak zorundayım. Ama bir evladın "Hele babam bir ölsün görürsün gününü" gibi bir düşünceye sahip olmasını benimsemiyorum.Bu konuda daha önce söylediklerimi tekrar edeceğim. Siz kayınpederinizden bu yeri parasını akden ödeyerek aldı iseniz yapacağınız şey sadece ödemeyi ispat etmektir. Ödeme ileride bir dava sırasında tanıkla ispatlanabilir ama en kolayı yazılı belgedir. Ben bunun için paranın banka havalesi ile ödenmesini tavsiye ediyorum.Ancak siz zaten elden ödemişsiniz o halde kayınpederinizden ödemeye dair bir yazılı makbalın bir kenara koyun. İleride bir dava esnasında bunu delil olarak kullanırsınız. Yukardakine çok benzer bir soruyu da okuyucum A.A. sormuş.Onun davası gerçekleşmiş. Babalan ölünce kendisine dava açmışlar. Oysa kendisi babasında banka havalesi ile bedelini ödeyerek bir daire satın almış. Bu dava ne olur? Diyor. Yukarıda anlattığım husus bu okuyucum için de geçerli.Bedelini ödediği banka kayıtlarında görüldüğüne göre davada sağlam vaziyette zira ödemelerini yaptığını ispatlaması kolay olacak.
Tamer Haper-Posta
Yorum Yaz