Kentsel dönüşüm çelik yapıyı harekete geçirdi!
Hafif çelik yapıcılar; inşaat piyasasının yüzde 95'ini alan beton ya da ahşap üreticilerinin arasından burnunu çıkarıp, lobi ve tanıtım atağına kalktı
Endüstriyel yapı markası geliyor
Hafif çelik yapıcılar; inşaat piyasasının yüzde 95'ini alan beton ya da ahşap üreticilerinin arasından burnunu çıkarıp, lobi ve tanıtım atağına kalktı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın açıkladığı "kentsel dönüşüm projesi" ve ilan edilen 16 milyon sorunlu yapı stoku sektörün iştahını artırıyor.
Kendilerini ifade ederken çok da zorlandıklarını söyleyemem.
Neticede Türkiye beşik gibi sallanıyor. Bu sallanma her zaman naif bir biçimde olmuyor. 20. yüzyıldan başlarsak; Malazgirt, Erzincan, Bingöl, Lice, Çavdarhisar, Çaldıran, Erzurum, Kocaeli, Düzce, Van depremlerinde yerle bir olan yapılarda binlerce insan enkaz altında kaldı.
Fay hattı üzerinde bulunan İstanbul'da 7.5-8 şiddetinde olması muhtemel bir depremde ise, can kaybına ilişkin yapılan tahminleri burada yenilememe gerek bile yok! Hafif çelik yapı sistemiyle Van'da kendi adlarına okul yapmanın yanı sıra, deprem bölgesinde TOKİ'nin deprem konutları projelerini de yürüten Akşan Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şimşek, "Türkiye'nin yapı sorununu en kısa zamanda standart kalitede çözmek için endüstriyel yapılara yönelmek gerekir" vurgusunu yapıyor.
Türkiye'de inşaat sektörü beton üzerinde yükseliyor; bu tartışmasız. Yeni projeler dikey mimariyi uyguluyor ve dolayısıyla hafif çelik ya da ahşap malzemeler tercih edilmiyor.
Şimşek "Toplam yapıların Türkiye'de yüzde 5'i hafif çelik imalatı olurken, bu oran Japonya'da yüzde 70'e, Amerika'da yüzde 46'ya, Avrupa ülkelerinde ise yüzde 40'lara kadar çıkıyor" diyor.
Kendisini fazla abartılı bulanlara da, popüler kültür ikonlarından Amerika'nın emlak kralı Donald Trump'ın "Büyük Düşün" kitabından aktardığı örnekler yardımcı oluyor.
ENERJİ FATURASINI DÜŞÜRÜYOR Halen görüşmeleri sürdüğü için açık açık yazmayacağım ama size şu kadarını çıtlatayım: İnşaat sektöründe yapı malzemeleri üreten ve kamuoyunun çok iyi bildiği bir grupla, konut sektörünün endüstriyel markasını oluşturmak üzere yola çıktılar...
Şimşek, 1984'te müteahhitlik yapmaya başlayan babası Fikri Şimşek'in vefatından sonra şirketin vizyonunu yeniden yazdıklarını anlatıyor. Kendisi gibi mühendislik eğitimi alan iki kardeşiyle birlikte Amerika'dan hafif çelik yapı üretme tekniğini/bilgisini alıp, 1999 yılında Çerkezköy'de Akkon çelik fabrikasını kuruyor.
Son 10 yılda 2 milyon metrekarelik iş bitirdiklerini söyleyen Şimşek "Türkiye'nin en büyük müteahhitlik firması da ancak bu kadar imalat yapmıştır" diyerek, sektörde aldıkları payın büyüklüğüne işaret ediyor.
Türkiye'de yılda 150 bin-160 bin seviyelerinde hafif çelik üretimi olurken, Akkon'un kapasitesinin 35 bin ton olduğunu belirten Şimşek, "Kapasitemiz yılda 750 bin metrekarelik yapı üretimini karşılayabilir. Geliştirdiğimiz iş modelini başarırsak, bu 10 adet Akşan demektir" diyerek neredeyse ucu açık bir büyüme stratejisinin işaretini veriyor.
2020 yılında, toplam hafif çelik yapıların pazardaki payının 4 kat artıp yüzde 10'a çıkması durumunda ithalat gündeme gelir mi? Bu soru çok kritik.
Malum hükümet, yumuşak karnı cari açık olduğundan, önüne gelen her projeyle mesafesini bu sorunun yanıtına göre belirliyor.
Şimşek dersini iyi çalışmış; başlıyor anlatmaya...
"Endüstriyel yapı modeli olduğu için verimliliği yüksek yalıtım olanağı, enerji faturasını düşürüyor. Çelik malzeme, yeniden hammaddeye dünüştürülebiliyor, bu nedenle de çevreci olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda beton yapılara göre, inşaatların net kullanım alanında yüzde 6 avantaj sağlıyor." AVRUPA'NIN EN ÇALIŞKAN ÇELİKÇİSİ Avrupa'da birçok referansa sahip olduklarını vurgulayan Şimşek, önümüzdeki 5 yılda 10 kat büyümeyi hedefliyor. İlk olarak 2002 yılında Eston Villaları'nın ürünlerini kullandıklarını vurgulayan Şimşek, Akşan'ın İzmir ve Ankara'da, İstanbul'dan daha çok tanındığını söylüyor.
Ukrayna'da, Kuzey Irak'ta, Güney Amerika'da, Libya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde de konut projeleri üreten Akşan'ın belki de dış ticaret açısından en önemli argümanı, "yapı" ihraç etmeleri...
Çelik elemanların imalatını fabrikada tamamlayıp, yurtdışında yapı montajını yapıyorlar.
Libya'da, içeride "tek kuruş" paralarının kalmadığını belirten Şimşek "Yapı tekniğimiz bizi güvenli olmayan pazarlardaki risklerden koruyor. Akreditif açıp, sistemleri teslim ettiğimizde paramızı aldık" diyor.
Hızlı, sağlam, çevreci ve mali açıdan da sağlam bir seçenek; hafif çelik olayını tuttum.
Serpil Yılmaz-Habertürk
Yorum Yaz