Maket, makyaj ve köpükten kaçının!
Tüm Türkiye'ye yayılan müthiş bir konut hamlesi var. Gazetelerde daha çok ağırlıkla İstanbul'dakiler olmak üzere büyük kentlerdeki lüks projelerin ilanlarını görüyoruz, ama Anadolu'da da yöre ölçeğinde projeler devreye sokuluyor. Binlerce konut yapılıyor
Tüm Türkiye'ye yayılan müthiş bir konut hamlesi var. Gazetelerde daha çok ağırlıkla İstanbul'dakiler olmak üzere büyük kentlerdeki lüks projelerin ilanlarını görüyoruz, ama Anadolu'da da yöre ölçeğinde projeler devreye sokuluyor. Binlerce konut yapılıyor.
Tercih, daha çok site türü konut projelerinden yana kullanılıyor. Peki, bu hamle bir arz-talep dengesizliğine yol açar mı, konut alırken nelere dikkat etmek gerekir, yılların birikimi değerlendirilirken hüsrana uğramamak için ne yapmalı, işte bu soruların yanıtını aradık. Sektörün içinden biriyle konuşmakta yarar vardı, biz de Salim Taşçı ile konuştuk.
Ankara'da emlak sektöründe Salim Taşçı'yı tanımayan neredeyse yoktur. Sektörün en renkli simasıdır ve ilk akla gelen isimdir Salim Taşçı. Emlakçılar Kralı diye de bilinir. Taşçı ile emlak sektörünün durumunu, pıtrak gibi fışkıran yeni konut inşaatlarını konuştuk, gelecekte bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı konusundaki görüşlerini aldık. Özellikle yeni yapılmakta olan inşaatlardan konut alacakların nelere dikkat etmesi gerektiğini sorduk Taşçı'ya.
Öyle ya, cennetten bile arsa alabilen bir halk, dünyada neler almazdı ki..
Fay hattının yerini bile değiştiren belediyelere sahip Türkiye'de, müteahhitlerin en azından bir kısmı neler yapmazdı ki...
"MMK'ya dikkat!"
Salim Taşçı, yeni inşaat projelerine ve bu projeler çerçevesinde daire alacaklara uyarılarda bulundu; "MMK'ya dikkat" dedi. MMK'yı "maket, makyaj ve köpük" olarak açıklayan Taşçı'ya kulak verelim: "Türk halkı maket üzerinden ev almakta bir sakınca görmüyor, yılların birikimini adeta bir makete bağlayabiliyor. Maket üzerinden ev alacak kişinin yanına mali müşavirini, avukatını ve emlakçısını almadan, sözleşmeyi onlara okutmadan hiçbir şeye imza atıp para ödememesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesini tapuya gidip işletmediğin takdirde bunun hiçbir önemi yoktur. Çünkü bir daire için binlerce kişiyle satış vaadi sözleşmesi yapılabilir. Dolayısıyla satış vaadi sözleşmesiyle konut alacak kişile rin mutlaka bu sözleşmeyi tapuya işletmeleri gerekir. Ayrıca noterin işlevi çok büyük zannediliyor.
Noter yalnızca bir imza makamıdır." "ikincisi makyajdır. Ev alacaklar seramik, musluk, boya iyi mi diye bakıyor da, yapı denetim durumunu inceleyen neredeyse yok. Makyaj güzel mi, güzel; tamam deniliyor. Oysa Türkiye'de 50 vilayet deprem konusunda imdat çığlığı atıyor, beni 50-6070 yıl öncesinin teknolojisiyle yaptınız, diye. Önüne gelen müteahhitlik yaptı yıllarca. 50 vilayet, gelin beni yıkın yeniden yapın, diye bağırıyor, ama duyan yok. İşin kötüsü, deprem riski dikkate alınmadan inşaat yapılmaya halen devam ediliyor." "Üçüncüsü köpüktür. Çoğu insan hayatı boyunca bir kez ev alma durumuna gelebilir. Fiyatlar iyi incelenmeden, araştırma yapılmadan şişkin fiyata ev almak durumunda kalınabilir. Bu yüzden acele etmemek gerekir."
Arz fazlası var mı?
Yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısının geçen yıl 550 bine ulaştığını ve bir önceki yıla göre yüzde 28 arttığını bu köşede 5 Mart'ta sizlere aktarmıştık. Yani konut arzında hızlanan bir büyüme vardı. Bu durum, arz-talep dengesini bozabilecek bir görüntü çıkarıyordu ortaya.
Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Emlak Sektörü Kurul Başkanı da olan Salim Taşçı'ya tamamlanıp kullanılabilir hale gelen daire sayısındaki artışı karşılayacak ölçüde talep olup olmadığını da sorduk. Daire sayısında bir miktar köpük oluştuğuna dikkat çeken Taşçı, bunun arz-talep dengesinde bozulmaya yol açabileceğinin altını çizdi.
Öyle anlaşılıyor ki, önümüzde, yeni projelerden konut alacakların çok dikkatli hareket etmesini gerektiren bir dönem var. Taşçı'nın da uyardığı gibi "maket"ten konut alanların hüsrana uğramamak için çok dikkatli olmaları gerekiyor.
Maket üzerinde harika olanın gerçekte vasat, hatta kötü olduğu sürpriziyle karşılaşmamak; daha da kötüsü makette harika görünenin, gerçekte hiç gerçekleşmeyeceği gibi bir durum yaşamamak için, aman dikkat!
Dünya
Alaattin Aktaş
Yorum Yaz