Maliye vergi alacaklarını arsa-arazi ile kapatacak
Batık şirketlerle kamu kurum ve kuruluşlarının borcuna karşılık arsa ile arazilerinin alınması 2023'e kadar uzatılıyor
Batık şirketlerle kamu kurum ve kuruluşlarının borcuna karşılık arsa ile arazilerinin alınması 2023'e kadar uzatılıyor.
Maliye Bakanlığı'nın, kamu kurum ve kuruluşları ile batık şirketlerin rapor yazılması halinde arsa ve arazilerini kamu borcuna karşılık almasını düzenleyen yasa maddesi 2023'e kadar uzatılıyor. Bireysel Emeklilik Sistemi'ne kamu katkısı verilmesi ile teşvik sistemi ile yeni girişimlere yapılan finansal yatırımları özendirmeyi amaçlayan yasa tasarıları TBMM'ye sunuldu. Tasarılarda, özelleştirilmesinde sıkıntılar yaşayan enerji üretim ve dağıtım tesislerini cazip hale getirmek için 2023'e kadar vergi teşviki de veriliyor. Tasarıda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kamu-özel ortaklığı modeli çerçevesinde yaptıracağı okul inşaatlarına KDV desteği de getirildi. Buna göre, yasa yürürlüğe girdikten sonra 2023 yılı sonuna kadar, bu türden inşaat işlerinde mal ve hizmet teslimlerinin tamamı KDV'den muaf olacak. Ayrıca, bu türden oluşan KDV'lerin indirimi sırasında fark oluşmuşsa, KDV iadesi yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, yeni okul inşaatlarının çoğunluğunu kamu-özel ortaklığı çerçevesinde özel sektöre yaptırarak kiralama modeli geliştirmiş ve 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile uygulama yürürlüğe girmişti.
Tasarıda, Maliye'nin belediyeler dahil kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörden kamu alacaklarına ilişkin tahsilat imkanında sağlanan avantajın süresi uzatılıyor. Buna göre, KİT ve belediyeler başta olmak üzere kamu kuru ve kuruluşları takdir komisyonlarınca belirlenmiş değeri üzerinden, kamunun ihtiyaç duyması halinde arsa veya arazilerini borçlarına karşılık olarak Hazine'ye devredebilecek. Aynı yöntem özel tüzel ve gerçek kişiler tarafından da kullanılabilecek. Bunun için kişilerin "çok zor duruma düştüğüne dair" inceleme raporu yazılmış olması şartı aranacak.
Tasarıyla enerji özelleştirmelerini kolaylaştırmak için vergi avantajı da getiriliyor. Buna göre, şirketlerin yeniden yapılandırılması, bölünme, devir, kısmi bölünme gibi faaliyetlerden elde edilen gelir kurumlar vergisinden istisna tutulacak. Ayrıca şirket deviri ve şirket devirine ilişkin hizmetler KDV teşviki kullanacak. Bu türden işlerden doğan KDV, şirketin diğer KDV yükümlülüklerinden indirilecek, fazla kalması halinde ise iade yapılmayacak.
Tasarılarda, finansal düzenlemelere de yer verildi. Maliye, ortaklık ya da alacaklılık hakkına dayalı olarak ihraç edilen ve çok çeşitli şekilde tasarlanabilen menkul kıymetlere yönelik olarak tek tek tanımlama yaparak vergi düzenlemesi yapmak yerine, bu türden araçlar da vergiye tabi olarak tanımlandı.
Tasarıda, işsizlik sigortası fonu gelirlerinin vergiden muaf olmasına yönelik hukuki tartışmaya da son veriliyor. Buna göre, fondan işsizlik sigortası ödeneği alanlara verilen aylıkların vergiye tabi olmadığı, fonun nema gelirlerinin vergiye tabi olduğu hükmü netleştirildi.
Elektrikli araçların vergilenmesine yönelik düzenleme de tasarıda yer aldı. Pazarlamada, araçlardan bağımsız olarak değerlendirilen araç pilleri de ÖTV kapsamına alınarak, elektrikli araçlarla yüzde 3 olan aynı oranda vergi getirildi.
Bireysel emekliliğe katkı
Tasarıyla, sistem değişikliğinin ardından işverenlere, çalışanlarına yönelik olarak katkı payı ödeyerek bireysel emeklilikten grup halinde yararlanmalarını teşvik etmeye yönelik düzenleme de getirildi. Buna göre işverenler işçileri adına bireysel emekliliğe katkı yapmaları halinde, işçi ücretlerinin yüzde 10'una kadar gelir vergisinden düşmeleri oranı yüzde 15'e yükseltilecek.
Tasarıyla bireysel emeklilik fonlarının nemalandırılmasında değerli madenlere yatırım imkanı da sağlanıyor. Ayrıca, döviz cinsinden verilen taahhütlerde, son ödemenin TL olarak yapılmasında doğan sıkıntıları gidermek üzere, Merkez Bankası kurları kullanılarak yabancı para cinsinden işlem yapma imkanı sağlanıyor.
Tasarılar köklü değişiklikler içeriyor
Bireysel emeklilik ve finansal alanlarda değişiklik yapan iki tasarı halinde TBMM'ye sunulan paket, köklü değişiklikler içeriyor. İç tasarrufların artırılması vadelerinin uzatılması için araçlardan biri olarak görülen, mevduatın vadesine göre vergi oranı belirlenmesine yönelik yetki Bakanlar Kurulu'na veriliyor.
İç tasarrufların artırılmasına yönelik en köklü düzenleme ise bireysel emeklilik sistemine kamu katkısı yoluyla yapılacak. Devlet, bireysel emekliliğe katılanların primlerinin yüzde 25'i kadar tutarda para katkısı yapacak. Bu katkı ve neması, emekliliğe kadar beklenirse hiç kesintiye uğramadan çekilebilecek.
Düzenlemelerle bilginin sermaye ve üretime dönüşmesine yönelik dünyadaki uygulamalar da ilk kez hayata geçiriliyor. Sermayedar ile girişimciyi bir araya getirmekte ortaklık modeli olarak getirilen düzenlemeyle, "melek yatırımcı" olarak bilinen iş modeli, "Bireysel katılım sermayesi" olarak mevzuata alınıyor. Bu modelde, sermayedar, girişimci ile ortak bir şirket kurarak işi başlatabilecek. Bu tür sermayedar olmak isteyen Hazine'den lisans alacak. Bu türden şirketlere konulan sermayeden elde edilen gelirlerin yüzde 75'i, eğer yatırım TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı tarafından destekleniyor ise tamamı vergi indirimiyle teşvik edilecek.
Bireysel katılım sermayesinin bir üst basamağı olan ve halen uygulanan girişim sermayesi sistemine de vergi teşviki sağlanıyor. Buna göre, bu türden yatırımlar için ayrılan fonlar, gelirlerin yüzde 10 ile sınırlı olmak üzere kazançtan indirilebilecek.
Özel sektör tarafından kullanılması için sisteme alınan kira sertifikası (Sukuk) kamu için de uygulanabilir hale geliyor. Hazine müsteşarlığının yurt içi ve yurt dışında bu türden sertifika ihraç edebilmesi sağlanacak. Bu kağıtların alınıp satılması da düzenleniyor.
İş dünyasının uzun süredir talepleri arasında bulunan ve Anayasa Mahkemesi'ne de taşınan, haksız ve yersiz alınan vergilere iade edilinceye kadar geçen sürede faiz işletilmesi de tasarıyla düzenleniyor. Bu türden alınan tutarlar iade edilirken yüzde 12 faiz işletilecek.
İş dünyasına yönelik olarak yeni unsurlar da tasarılarla sisteme giriyor. Hastane ve eğitim kurumlarından hizmet alan yabancılara verilen hizmet gelir vergisinden muaf olarak sisteme alınıyor. Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi hizmeti, veri saklama türünde uzaktan verilen hizmetler KDV'den istisna sayılacak, elde edilen kazançların da yarısı vergiden muaf olacak.
İstanbul Finans Merkezi projesine katkı ve Türkiye'nin finansal kapasitesinin artırılması için yurt dışında portföy kurmak ve yönetmek için Türkiye'de kurulan fonlar, yurtdışından elde ettikleri gelir için vergi ödemeyecekler.
Tasarıyla, teşvik sisteminin altyapısına yönelik düzenleme de yapılıyor. Buna göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 6. Bölgede çalışanların sosyal güvenlik primlerin kamu tarafından karşılanmasına olanak sağlanıyor. Büyük yatırımlar kapsamında 500 milyon TL'yi aşan yatırımların inşaat işleri KDV dışı bırakılıyor. Konut teslimlerinde KDV oranı sadece metrekareye göre değil, arsa değeri ve konut vergi değerinin de dikkate alınarak oranın farklılaştırılabilmesine yönelik yetki alınıyor. Esnaflara yönelik olarak ise tasarıda, basit usulden çıkan ancak tekrar dönmek isteyenlere bu hakkın verildiği düzenleme yer alıyor.
Taşıtları hurdaya ayırmaya teşvik
Binek otomobillerini hurdaya ayırmak isteyen ancak yüklü vergi ve diğer ceza borçları nedeniyle çoğu zaman hurda değerinin üstünde yükleri olan araçlara yönelik teşvik de tasarıda düzenleniyor. Bu türden araçları olanlar motorlu taşıtlar vergisinin yüzde 25'ini ödeyecek ve böylece diğer borçları affedilerek araçlarını hurdaya çıkarabilecekler.
Tasarı, bazı pahalı cep telefonu modellerinin yurt dışında yolcu beraberinde getirilmesiyle yoğunlaşan şikayetlere yönelik düzenleme de yapıyor. Yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarının 1 milyona ulaşması nedeniyle, bu durumda telefon başına 100 TL harç alınmasına yönelik düzenleme tasarıda yer aldı.
Sigaraya yeni zam sinyali
Sigara vergilemesinde de yöntem tasarıyla değiştiriliyor. Daha önce maktu ve oransal olarak uygulanan ÖTV ve vergi sistemi korunmakla birlikte, hangisi yüksekse o verginin geçerli olması uygulaması değiştiriliyor. Maktu ve oransal verginin birlikte uygulanabilmesine Bakanlar Kurulu yetkisiyle olanak sağlanırken, maktu verginin altı ayda bir TÜFE oranında artırılması, 20 adet sigara ve 150 gr. Tütünün birim olarak alınması, pazara sunulan üründe sayı veya gramın bu birimlerin dışında olması halinde sigara veya gram başına hesap yoluyla hesaplanması esası getiriliyor. Yeni düzenlemenin Bakanlar Kurulu tarafından çok kısa aralıklarla zam yapılabilmesine olanak sağlayacağı belirtiliyor.
Mehmet Kaya/Dünya
Yorum Yaz