Mehmet Ali Bulut: Türkiye’de dinamitli yıkım teknolojisi uygulamalarına başlanacak!

Yıkım Müteahhitleri Derneği Başkanı Mehmet Ali Bulut, “Türkiye'de bir iki aya kadar dinamitli yıkım teknolojisi uygulamalarına başlanacak. Ada bazında yapılacak yıkımlarda dinamitle yıkım daha uygun görünüyor. Ancak bu, 7 milyonluk rakam içinde çok küçük bir paya sahip olacaktır” dedi.

 

 

Başkan Bulut, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi çalışmalarıyla yıkım sektörünün daha da gelişeceğini dile getirerek, “İşe ilk başladığımız yıllarda sektörde inanılmaz problemler yaşadık. Bir alt sektör olarak dahi gözükmüyordu. Yıkım, aslında inşaat sektörünün bir alt sektörüdür. Teknik altyapı ve yönetmelik yoktu. Yıkım hakkında ne yönetmeliklerde ne de kanunlarda bir ifade yer alıyordu. İdareler, işverenler ihale açacakları zaman teknik şartnameler oluşturulamıyordu. Konuyla ilgili bilgiye sahip teknik insan da yoktu. Şimdiyse Türkiye'de ‘bu işi yapıyorum' diyen çok firma bulursunuz. Ancak bunlar içinde de sadece yıkım işini yapan çok az firma vardır. Yıkım hâlâ maalesef genelde, hafriyat, geri dönüşüm gibi işlerin yanında yan iş olarak yapılıyor” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetkililerin kentsel dönüşüm kapsamında yaklaşık 7 milyon konutun yıkılacağını açıkladığını anımsatan Bulut, şöyle konuştu: “En az 20-30 yıllık uzun soluklu bu çalışma yıkım sektörünü coşturacak bir proje. Yıkımda doğru yöntemlerin kullanılması önemli.”

 

 

Türkiye'de, bir iki aya kadar dinamitli yıkım teknolojisinin uygulanmaya başlayacağına dikkati çeken Bulut, şunları anlattı: “Gelişmiş ülkelerde kullanılan bu metod, dünyada 8 ya da 10 firma tarafından uygulanıyor. Türkiye'de yasak olan bu metoda yeni Yıkım Yönetmeliği yeşil ışık yaktı. Bakanlığın vereceği sertifikasyon şartı aranacak.”

 

 

Yıkılması planlanan 7 milyon konutun küçük bir bölümünün dinamitle yıkılabileceğini belirten Bulut, “Çevredeki yapıları incelemeniz lazım. Bunu belirledikten sonra, etrafta da yeterli güvenli alana sahipseniz neden patlatmayasınız? Örneğin Tarlabaşı'ndaki yıkımlar patlatmaya uygun değil. Ataşehir'de de yeterli, güvenli alanın bulunması ve iyi bir zemine sahip olunması nedeniyle patlatma yapılabilir.”