Mersinli inşaatçılara göre sağlam yapı lüks yapıdır!
Yapılarda lüksün sınırının olmadığını ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Veysel Özkan, "Sağlam yapı, lüks yapıdır
Yapılarda lüksün sınırının olmadığını ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Veysel Özkan, "Sağlam yapı, lüks yapıdır. Deprem sırasında evde oturup kaçmıyorsanız, bu en büyük lükstür" dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Veysel Özkan, sağlam yapının lüks yapı olduğuna dikkat çekerek, "Deprem sırasında evde oturup kaçmıyorsanız, bu en büyük lükstür. Aksi halde ihtiyaçların, lüksün sınırı yok" diye konuştu. Mersin'deki inşaat sektörüne yönelik değerlendirmeler yapan Veysel Özkan, özellikle son dönemlerde çıkan yasalar ve bu yasalardaki boşluklardan kaynaklı oluşan sıkıntılar üzerinde durdu. İnşaat sektörü adına yapı denetim sisteminin büyük önem taşıdığını ancak yasalardaki bazı eksiklikler nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Özkan, bu sıkıntıları yerel yönetimlerle de paylaşmalarına karşın henüz bir sonuç elde edilemediklerinden şikâyetçi oldu. Bu sıkıntının yalnızca Mersin'in değil, Türkiye'nin tüm bölgelerinin ortak sıkıntısı olduğuna vurgu yapan Özkan, "Mersin'de gerçekleştireceğimiz bir önlem uygulaması ile Türkiye'ye örnek olup emsal teşkil edebiliriz" dedi.
Yapı denetim sistemine göre binanın özellikle betonarme kısmının beton dökülünceye kadar olan bölümünde denetim yapıldığını anlatan Veysel Özkan, "İşte bu noktadan sonrası yasal boşluktan kaynaklı olarak kapalı kutu. Beton döküldükten sonra bu betonun ne kadar korunup korunmadığını bilmiyoruz. Biz oda olarak binaların en az yüzde 50'sinde korunmadığını düşünüyoruz. Oysa bitmiş binalardan ön tespitler yapılarak test çekiciyle deneyler yapılıp zayıf görülen yerlerden karot alınmalı. Betonun yeterince sulanıp sulanmadığı, laboratuvarlardan geçirilerek kontrol edilmeli" önerisinde bulundu. Yapı denetim şirketlerinden kaynaklı bir sorun olmadığını, yasalardan kaynaklı hatalar yapıldığını kaydeden Özkan, bu sorunun giderilmesine yönelik bir yasal metin bulunmaması nedeniyle sıkıntının Büyükşehir Meclisi'nden çıkacak bir kararın yönetmeliğe işlenmesi ve sonrasında da bitmiş binalarda kontroller yapılmasıyla çözümlenebileceğini söyledi.
Mersin'deki yapıları değerlendirirken 2000 yılı öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak gerektiğini anlatan Veysel Özkan, 2000'den önce yapılan binalarda yüzde 70 oranında hazır beton kullanılmadığını ve binaların ilkel koşullarda yapıldığını ifade etti. Bunların güçlendirilmesi ya da kentsel dönüşümle yenilenmesi gerektiğini dile getiren Özkan, yeni yapılarda ise tekniğin gelişmesine karşın yasal boşluklardan kaynaklı sıkıntılar yaşandığını hatırlattı. Mersin'in 12 ay inşaat yapılabilecek önemli bir mevsimsel imkâna sahip olması nedeniyle sektörün çok dinamik olduğunu dile getiren Özkan, "Ancak artık arz talep dengesi bozulmaya başladı. İhtiyacın üzerindeki konut arzı sektörü yavaşlatıyor" diye konuştu. Çok sayıda lüks bina yapıldığını, çok büyük metrekareli daireler inşa edildiğini kaydeden Özkan, "Üç yıl önce çok büyük metrekareli evlere artık ihtiyaç olmadığını söylemiştik. Bunun üzerine özellikle üniversite yolunda 1+1 ve 2+1 daire yapımına başlandı. Metrekaresi küçük olan dairelerde daha rahat kredi kullanılabiliyor, bu da satışları artırıyor" ifadesini kullandı.
"2+1 dairede halen eksik var"
1+1 daire sayısının da oldukça arttığına, ancak 2+1 dairelerin halen yeterli sayıya ulaşmadığına dikkat çeken Veysel Özkan, "Mersin artık bir ticaret kenti. Pek çok firma bölgeye yatırım yapıyor ve personelini 3-5 yıl için Mersin'e gönderiyor. Bu kişiler de konaklama adına küçük metrekareli daireleri tercih ediyor. Önümüzdeki süreçte liman hacminin büyümesi, havaalanı yatırımının tamamlanmasıyla bu ihtiyacın daha da artacağını tahmin ediyoruz. 2+1 daire yapımına ağırlık verilmesi gerek" diye konuştu.
Konut alırken inşaat mühendisi müteahhitlerin ve kurumsallaşmış firmaların tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Özkan, inşaat mühendislerinin mutlaka sağlam binalar yapacağını belirterek, farkın depremden sonra anlaşılacağını söyledi. Mersin'de kamuya ait arazilerin özelleştirilmeye başlandığına da değinen Özkan, bu arazilerin ikinci konut yerine mutlaka turizme açılması ve gerek istihdam oluşumuna gerekse ülkeye döviz girdisi sağlanmasına katkıda bulunması gerektiğini anlattı. Lojistik kente dönüşen Mersin'in otele de ihtiyacı olduğuna da değinen Özkan, ayrıca bu tür yatırımlarda mutlaka 750 ila bin kişilik eğlence, toplantı ve konferans salonlarının düşünülmesi gerektiğini bildirdi.
Kobiden
Yorum Yaz