Necmettin Batırel ‘Konut sektörü yürüyünce tüm sektörler peşinden geliyor’
Türkiye Gazetesi yazarı Necmettin Batırel, 2013 yılı konut sektörünü değerlendirdi
2013 yılındaki konut satışları bir yıl öncesine göre %63 oranında artarak 1 milyon 144 bin adete ulaştı. Harcanan para fazlası var eksiği yok 1.2 trilyon lira. Sormak lazım, kırılgan ülkede böyle harcama nasıl yapılıyor? Gayrimenkul sektörü neden gaza bastı? Geçen yılbaşında biliyorsunuz KDV düzenlemesi yapıldı, 2013 öncesi konutlar %1 KDV ile satılacak, sonrasındakilerden %18 katma değer vergisi alınacaktı. Bu fırtına talep patlaması yaşattı. Ama asıl sebep geçen sene konut kredi faizler yılın son çeyreğine kadar düşük kalması. Ve mütekabiliyet yasasının çıkmasıyla yabancı hücumunun yaşanması. Son 6 ayda toplam satış içindeki payı 9.8 olan yabancı alımı, ocak ayında %12.5'luk artışa ulaştı. Körfez ülkelerinden özellikle 100 metrekarenin altında 1+1 daireler adeta kapışıldı. Adamlar otellere kamyon dolusu para vermektense kendi dairelerinde oturmayı tercih ediyor. Satışların %40'ı kredi ile %60'ı peşin parayla gerçekleşti. Bankaların geçen yıl verdiği konut kredi tutarı 110 milyar TL. Oysa 1.2 trilyon liranın %40'ı 480 milyar TL ediyor.
Aradaki fark, kaynağı belirsiz parayla ödenmiş. Ama karşılığında tapu senedi alınarak, kaçak para resmiyet kazanmış. Türk halkı tasarruf etmiyor, kazandığının tamamını harcıyor, bu yüzden cari açık büyüyor diyenler önce bu tabloya baksın, sonra konuşsun. Tasarrufları arttırmanın yolu halkın gelir düzeyinin yükseltilmesinden geçiyor. Bu yüzden ülkenin büyüme hızının %5'in altına düşmemesi lazım. Resmin arka yüzünde, Türk bankalarının 2013 yılını 25 milyar TL kârla kapatması var. Bunda aslan payı gayrimenkul sektörüne ait. Bankacılık sektörünün aktif toplamı geçen yıl 1.7 trilyon lira, verdikleri kredi toplamı 1 trilyon lira oldu, sermaye yeterlilik rasyosu %15.3 olarak gerçekleşti. Dikkatini çekerim, Avrupa'da bu rakam %5, ABD'de %7 – 8 aralığında. Sermaye yeterliliği demek, bankaların kredi riski, piyasa riski ve operasyonel riski karşılayacak kadar sermaye (özkaynak) bulundurma oranı. İşte bu yüzden Türk bankaları uluslar arası piyasalardan ne kadar isterlerse en kısa sürede borç para bulabiliyor. Konut sektörü ülkenin lokomotifi, o yürüyünce tüm sektörler onu izliyor.
Necmettin Batırel/Türkiye Gazetesi
Yorum Yaz