Sektörden Haberler
04.09.2015 12:24
Okuma Süresi: 04:12 dakika

Nestavilla prefabriğe adını verdi

Türkiye’nin önde gelen prefabrik yapı üreticilerinden Nestavilla, ürettiği 3 tip prefabrik yapı ile sektöre yön veriyor.

Prefabrik evlerin “geçici ve sökülüp tekrar monte edilebilir” demekten ibaret olmadığına dikkat çeken Nestavilla, bunun ön üretimli anlamına geldiğinin altını çiziyor. Prefabrik evleri maliyetlerine, kullanım alanlarına ve sağladıkların konfora göre üçe ayıran Nestavilla, bunların ilk basamağı olan ve yaşam konteyneri, baraka, acil yerleşim ünitesi gibi çadırdan daha konforlu denebilecek ürünleri ise konut yerine koymuyor. Bu yapıların ilkinin şantiyelerde kullanılan binalardan hareketle üretilen tipte yapılan olduğunu işaret eden Nestavilla Yetkilileri, “bunlar 100 m²'lik bir binanın ortalama 35 bin TL'ye satıldığı konutlar. Aslında bu tip üretimlerin konut olarak piyasa sunulmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü şantiyelerde kullanılan geçici kullanıma uygun ekonomik prefabrike binaların bir konutta olması gereken asgari konfor, estetik ve izolasyon şartlarını yerine getirmesi mümkün değil” diyorlar.

İşte bu tipe ismini verdi

İkincisi tipleri prefabriğin asıl anlamı olduğunu söyleyen yetkililer, “100 m²'lik bir konutun ortalama 55 bin TL olduğu ve pratik hazır konutlar bunlar. Nestavilla ismini veriyoruz. Nestavilla, marka olarak ortaya çıktığı 2004 yılından bu yana bir konutta bulunması gereken estetik ve konfor şartlarını tam anlamıyla yerine getiriyor. Deprem yönetmeliğine uygun statik hesap yöntemleri kullanılarak projelendiriliyor ve en son prefabrike yapı teknolojisi kullanılarak üretiliyor. Nestavilla, Türkiye'deki farklı iklim bölgeleri için farklı izolasyon, rüzgar ve kar yükü değerlerini dikkate alarak her bölgeye uygun üretimler gerçekleştiriyor. Bunun yanında her bölgenin ve yörenin kültürel ve mimari talep ve beklentilerini karşılayacak tasarımlar ortaya koyuyor” diyor.

Üçüncüsü hafif çelik yapı sistemi kullanılarak yapılan ve 100 m²'lik bir binanın ortalama 120 bin TL'ye alıcı bulduğu konutlar olarak tarif eden yetkililer, bunlarında prefabrike konut kategorisinden tamamen çıkarılması gerektiğini savunuyorlar. Çünkü bu tip konutların bilinen klasik yapı sistemlerine alternatif olarak üretildiğini söyleyen yetkililer, “Gelişmiş ülkelerde kalıcı konut kullanımında yüksek oranlara sahip olan konutlar. Hafif çelik sistemle üretilen konutlar bir kalıcı konutta olması gereken tüm şartları fazlasıyla yerine getirebilen çok daha teknolojik, lüks konutlar olarak dikkat çekiyor” diyor.

Özetle 1999 Marmara depreminin ardından ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak için çoğu işinin ehli olmayanlar tarafından üretilen standarttan yoksun uygulamalar deneniyle oluşan prefabrike konutun kötü olduğuna ilişkin imajın düzeltilmesi amacıyla geliştirilen Nestavilla'yı referans almak gerekiyor. Bir prefabrike konutun Nestavilla'nın ortaya koyduğu detay ve çözümleri, uyguladığı uluslararası standartları ve sunduğu konforu karşılaması gerekiyor. Zaten bir prefabrike konut alıcısının araması gereken bu asgari şartları fazlasıyla karşılayan Nestavilla herkesin alabileceği fiyatlarla sunuluyor.

Beton evlere göre artıları - eksileri neler?

İnşaat süresi hem kısadır, hem de iklim ve mevsime bağlı değildir. Geleneksel malzemelerle yapılan inşaatlarda inşaat süresi içinde paranın ve girdi malzemenin maliyetleri ile yatırım vadelerinin sürekli artışına karşılık, hazır yapı sisteminde böyle bir sorun yaşanmaz. Dolayısıyla toplam yatırım maliyeti düşüktür.

Daha az ve kontrol edilebilir sevkiyatlar nedeniyle nakliye giderleri düşüktür. İş-zaman çizelgesinin reel olarak oluşturulabilmesi nedeniyle gereksiz işçilik ve şantiye maliyetlerinin önüne geçilir.

Binanın erken teslimi (binanın büyüklüğüne göre 7 ila 45 gün), satış ve kira getirisi olarak da avantaj sağlar.

Hazır yapılarda, kiriş ve kolon olmadığından, ara kat, iç ve dış duvar ebatları ile mekândan tasarruf sağladığı gibi, bu durum, binanın ergonomik ve ekonomik değerini de artırıcı bir etkendir.

Hazır yapılarda toplam bina ağırlığının daha az olması nedeniyle temel maliyeti azalır.

Bakım ihtiyacı yok denecek kadar az olmakla birlikte, yenileme ve değişiklik ihtiyaçlarına sınırsızca çözümler sunabilmesi, tüm tadilat ve yenilemelerin düşük maliyetli ve kolay oluşu, bina değerini ömür boyu yüksek tutar. Bu nedenle, doğru bir yatırımdır.

Deprem, fırtına, sel baskını gibi doğal afetlere karşı dayanıklılığı, geleneksel yapılardaki can ve mal kayıplarının söz konusu olmayışı ve bu afetler sonrasında oluşabilecek minimum hasarların tadilinin hızlı ve kolay oluşu da hazır yapı teknolojisinin ekstra ekonomik değerini teşkil eder.

Modüler sistemde üretilir. Neredeyse tüm imalatlar projede belirlenen miktarda ve mekanik montajla uygulanabilir olduğundan malzeme fire ve zayiatı az olur.

Tüm projelerin yalıtım ve enerji kullanımları, bölgesel ve iklimsel verilere göre tasarlanabildiğinden, binaya yapılan ilk harcama kendini amorti edebilir.

Taşıyıcı sistemlerin yeniden kullanılabilir ve geri dönüşümlü olduğun söyleyen yetkililer izolasyonun bölgelere göre farklılık taşıdığını belirterek, “Prefabrik binalarda ısı yalıtımın doğru uygulanıyor olması bölgelere göre çok önemli. Örneğin; İstanbul'da yapılan bir bina ile Samsun'da yapılan bir binanın ısı izolasyonu aynı olmamalıdır. Türkiye 4 iklim bölgesinden oluştuğu için bu tür binaları 3 iklimde uygulamayı tercih ediyoruz. 1. Bölge Akdeniz iken, İstanbul ikinci bölge, 4. İklim bölgesi Van Ağrı'da bu binaları uygulamıyoruz. Daha çok üç iklim bölgesinde uygulamak gerekiyor” diyorlar.

Nestavilla yetkilileri yönelttiğimiz diğer sorulara şu cevapları veriyor:

Deprem güvenliği nasıl sağlanıyor?

Türkiye bir deprem ülkesi ve deprem için en doğru yapı tipi prefabrik binalardır. Özellikle acil yerleşim bölgelerinde uygulanan bu tip evlerdir. Fakat bunu doğru uygulamak gerekiyor.

En önemli dikkat edilmesi gereken konu; bütün profillerin kaynaksız cıvatalı ve galvanizli olması. Daha farklı uygulamalar da mevcut; Örneğin; kutu profil ve kaynaksız sistem uygulandığında aynı etkiyi vermiyor.

Cıvatalı olması sebebiyle depremde hareket edebilme özelliği var.
Hafif malzemelerden oluştuğu için özellikle panel ve çatı sisteminin hafif olması depremdeki sarsıntıda binaya zarar vermemektedir.

Betonarmeye göre çok daha esnektir. Daha hafiftir. Hafif çelik profilli sistemlerle oluştuğu için çok daha güvenlidir.

Beton evlere göre halkta nasıl bir algısı var?

Bu kadar pratik, ekonomik ve tasarruflu olmasına rağmen halktaki klasik binaların algısı hızla değişiyor. Bu tercih zamanla daha da artacaktır.

Türkiye'de inşaat sektörünün içindeki payı ne kadar?

Son 10 yılda gelişme gösterse de yurt içinde istediğimiz ilgiye ulaşamadık. Ancak firmaların henüz bireysel düzeyde kalan bu çabalarının etkisi de sınırlı oluyor. Sektörün bir çatı altında birleşmesi ile bu etkiyi artıracaktır.

Bu sayede ayrıca sektörde yıllardır yaşanan standardizasyon ve kalite sorunlarının ortadan kaldırılabileceği ve sektör ile ilgili daha sağlıklı veriler elde edilebilecek.