Oturduğumuz binalar kanser mi yapıyor?
Haluk Sur, ozon tabakasının delinmesindeki en büyük payın binaların ürettiği kötü enerjiler olduğunu, bu nedenle kanserin arttığını söyledi.
Son yıllara damgasını vuran ve ekonominin lokomotifi haline gelen inşaat ve gayrimenkul sektörü, bugünlerde kentsel dönüşümle yatıp kentsel dönüşümle kalkıyor. Mevcut yapı stoğunun depreme karşı dayanıksız olması, büyük risk altındaki Türkiye'yi tehdit ediyor. Bu yapıların yenilenme sürecinde çok büyük kazançlar da elde etme imkanı var.
Bir diğer tehlike ise, dünyadaki binaların kötü enerji üretmesi. Kanser oranlarındaki artışın ozon tabakasının delinmesiyle bağlantılı olabileceğini belirten Haluk Sur, dünyadaki su kaynaklarının da değerinin bilinmesi gerektiğini söyledi.
Yenilenecek yapıların yeşil bina kapsamında hayata geçirilmesi, Türkiye ekonomisine kısa vadede 26 milyar dolar kazandıracak. Isı yalıtımlı binaların yıllık getiri beklentisi ise 5 milyar dolar bazında. Türkiye'de yeşil bina denince akla gelen ilk isim Haluk Sur, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dünya taleplere cevap veremeyecek
Gayrimenkul sektöründe tarih yeniden yazılıyor ve dünyada sektör çok farklı bir çizgiye ilerliyor. Giderek artan nüfusun bir kaynak talebi oluyor. 7 milyar kişinin yüzde 50'si kentlerde yaşıyor. Yani 3.5 milyar insanın 1 milyarı gecekondu tarzında evlerde hayatını geçiriyor.100 milyon insanın evi dahi yok. 2050'de öngörülen dünya nüfusu 9.5 milyar seviyesinde olacak ve kentleşme oranı yüzde 70 seviyelerinde. Sonuç olarak 6.5 milyar insan kentlerde hayatını geçirecek. Dünya yaşlı olduğu için ortaya çıkacak büyük talebe cevap veremeyecek.
2050'de iki dünya daha gerek
Biz suyu çok zannediyoruz, okyanuslara, göllere, denizlere bakınca hiç tükenmez diye düşünüyoruz. Hatta biz, ülkemizi su zengini diye düşünüyoruz. Ancak öyle bir durum yok. Dünyadaki su kaynaklarının sadece 2,6'sı içilebilir, kullanılabilir nitelikte. Bu suyun da 3.2'si kutuplarda buz halinde bekliyor. Afrika'da nitelikli su bulunamadığı için koleradan, tifodan dakikada 15 insan hayatını kaybediyor. Yani 10 senede Türkiye nüfusu yok oluyor. Eğer gerekli önlemleri almazsak 2050'da bize yaşadığımız dünya dışında iki dünya daha gerekecek.
Kanserin artış nedeni binalar mı
Dünyada kullanılan toplam enerjinin yüzde 50'lik kısmını binalar, yapılar tüketiyor. Karbon salınımı, 90'ların başında dünyanın zararlı ışınlara karşı olan kalkanı ozon tabakasını deldi. Zırh delinince, zararlı ışınlardan daha fazla payımızı almaya başladık. Belki kanser oranının artmasının nedeni budur.
50 yılda 150 milyar dolarlık kazanç
7 milyon konut, Türkiye'de kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yeniden yapılacak. Hazırlanan çalışmaya göre bu çalışmanın zor olsa da 10 yılda bittiğini kabul edersek Türkiye'nin sadece enerji ve su tasarrufu 26 milyar dolar. Binaların faydalı ömrü dikkate alındığında, bunu 50-60 yıl olarak baz aldığımızda toplam tasarruf 150 milyar dolar seviyelerinde. ABD'de 130 milyon civarında konut stoğu var. Hemen hemen 2060'a kadar bu stoğun yüzde 80'i iş görecek seviyede. O nedenle Amerika, olduğu yerde dönüşüm yapıyor. 130 milyon konut stoğunun sadece yüzde 2'sinin yeşil binaya dönüştürülmesinin ortaya çıkardığı iş hacmi 100 milyar dolar. Tamamı 5 trilyon dolar seviyelerinde. Türkiye'de sadece mevcut konutlarının 3'te biri ısı yalıtımına sahip olsa bir yıllık kazancımız 5 milyar dolar.
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz