SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ NOTERDE YAPILMALI
Bugün pek çok inşaat firmasının yaptığı ve emlak sektöründe maketten satış olarak da adlandırılan ‘satış vaadi sözleşmeleri’ noter kanalıyla düzenlenmediğinde geçerli sayılmıyor.
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun bu tip sözleşmelerin noter kanalıyla yapılmadığı zaman bazı suistimallere açık olabildiğini hatta beraberinde mağduriyetler gündeme getirdiğinin altını çiziyor.
Proje satışlarında, inşaat firması ile müşteri arasında satış sözleşmesi imzalanıyor. Hukuki adıyla 'gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri' olarak ifade edilen bu sözleşme, inşaatı henüz tamamlanmamış, kat irtifakı kurulmamış bir projedeki daire ve dükkan gibi bağımsız bölümlerin, inşaat tamamlandığında tapusunun ilgili kişiye verileceğini taahhüt ediyor.
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun 'gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi'nin Borçlar Kanunu'nun 213'üncü maddesiyle Noterlik Kanunu'nun 89'uncu maddesi gereğince noterden düzenlenmedikçe geçerli olmadığını belirtiyor. Hakan Erilkun; markalaşmamış firmaların projelerinde ve özellikle kredilerin kullanılmadığı satışlarda risk olduğunu vurgulayarak diğer bir noktaya dikkat çekiyor. Erilkun, kredi kullanılmasının banka ve inşaat şirketini sorumluluk altına sokarak bir güven limanı oluşturduklarını söylüyor.
YARGITAY SÖZLEŞMEYİ GEÇERLİ SAYIYOR
Noter kanalıyla geçerli sözleşme yapılmadan taahhüdünü yerine getirmeyenler olabileceği konusunda vatandaşları uyaran Hakan Erilkun, şöyle devam ediyor:
“Örneğin bir müteahhit sözleşmeye göre ücretini istese, sözleşmenin geçersizliği itirazıyla karşılaşabilir. Daire satın alan bir kişi de müteahhitten dairenin tapusunu istese yine sözleşmenin geçersizliği iddiasıyla karşılaşabilir. Bunlar gibi eksik ifalarda da yine sözleşmenin geçersizliği iddiası gündeme gelebilir. Ancak Yargıtay, sözleşmeyi geçerli kabul edip eksiklikler için gerekli kararların verilmesi gerektiği konusunda görüş beyan edebiliyor. Dolayısıyla sınırlı biçimde konuya bir çözüm getirmiştir."
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, inşaat şirketlerinin sözleşmeyi şartlarına neden uygun yapmadıklarını ise şöyle sıralıyor:
Birinci neden noter harcı. 300 bağımsız bölümlü bir site inşa eden firma 300 adet harç ödemek istemediğinden,
İkinci neden ise kötü niyet. Çıkacak bir ihtilafta sözleşmenin geçersizliğini ileri sürüp borçtan kurtulma ihtimalinin düşünülmesi,
Bunun yanında tali bir neden olarak da bürosunda oturup gelen müşteriye standart bir sözleşmeyi imzalatıp daire satmak kadar basit bir işlem yapmak varken detaylı işlemlerle uğraşmak istenilmemesi.
HUKUKÇUYA DANIŞIN
Satılması vadedilen gayrimenkul üzerinde kat irtifakının olması halinde satış vaadinin söz konusu olmadığını vurgulayan Hakan Erilkun, "Bu durumda tapudan satış yapma imkânı vardır. Taksitli satışlarda bir tedbir olarak gayrimenkul satış vaadi düşünülebilir. Ancak, ihtilaf halinde benzer riskler burada da alıcının karşısına çıkabilir" dedi. Hakan Erilkun, bu durumda da mutlaka uygun sözleşme yapılması gerektiğini belirterek, yapılması gereken tek şeyin; işlemleri usulüne uygun yaparak, bir hukukçudan yardım almak olduğunun altını çiziyor.
Yorum Yaz