Sektörden Haberler
13.11.2010 11:32
Okuma Süresi: 14:18 dakika

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’dan inşaatçılara açık çağrı

Silivri’nin, 1/100.000’lik İstanbul Çevre Düzeni Planı’na göre İstanbul’un en fazla gelişmeye aday ilçesi olduğu belirten Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ilçenin inşaatçılar için büyük fırsatlar meydana getirdiğini söyledi

Silivri'de gelin, pişman olmayacaksınız

Silivri'nin, 1/100.000'lik İstanbul Çevre Düzeni Planı'na göre İstanbul'un en fazla gelişmeye aday ilçesi olduğu belirten Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ilçenin inşaatçılar için büyük fırsatlar oluşturduğunu söyledi. Bölgede 900 bin konutun yanı sıra lojistik merkezleri, havaalanı, raylı ulaşım sistemi, limanlar, bilim ve tarım teknoparkları ile üniversiteler yapılacağını kaydeden Işıklar, “Buraya yatırım yapacak olan inşaatçılarımıza elimizden geldiği kadar yardımcı olacağız, onları burada yatırım yaptıklarına pişman etmeyeceğiz” dedi

Kaynak: ESRA ÖZSÜMER / İndergi

İstanbul'un anayasası olarak nitelendirilen 1/100.000'lik İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda İstanbul'un yeni çekim merkezlerinden biri olarak gösterilen Silivri'yi hayli hareketli günler bekliyor. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Silivri'nin 1/100.000'lik plan içinde İstanbul'un en şanslı ilçesi olduğunu belirterek, bu gelişmenin inşaatçılar için ilçede büyük fırsatlar ortaya çıakrdığını söyledi.

Silivri'nin, İstanbul Çevre Düzeni Planına göre en fazla gelişmeye aday ilçesi olduğuna dikkat çeken Başkan Işıklar, “Kuş uçuşu 140 kilometrelik bir alanda, en önemli fonksiyonların bir arada planlandığı tek yer Silivri” dedi. Plana göre Silivri'de lojistik merkezleri, buna bağlı olarak havaalanı, raylı ulaşım sistemleri, limanlar, ayrıca bilim ve tarım teknoparkları ile üniversiteler yapılacağını kaydeden Işıklar, inşaatçılar için en büyük fırsatın ise konut alanında olduğunu söyledi. Şu anda nüfusu 200 bin civarında olan Silivri'nin gelecekte 1.5 milyon İstanbulluyu barındırmasının planlandığını açıklayan Özcan Işıklar, bu planlamaya göre bölgede 900 bin yeni konut yapılmasının öngörüldüğünü anlattı.

Bölgede inşaat yatırımı yapacak olan şirketlere hem mevzuat hem de teknik açıdan büyük kolaylıklar tanıyacaklarını belirten Özcan Işıklar, “Buraya yatırım yapacak olan inşaatçılarımıza mevzuat, harçlar ve yol gösterme açısından çok yardımcı olacağımızı, onları buraya geldiklerine pişman etmeyeceğimizi söylemek istiyorum. Yeter ki bizim bölgemize yatırımlarını yapsınlar. Biz belediye olarak elimizden geldiği kadarıyla, idari ve teknik anlamda onların işlerini kolaylaştırıcı rolümüzü yerine getirmeye hazırız” diye konuştu.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, İndergi'nin sorularını yanıtladı:

- Silivri İstanbul'un ilçeleri arasında ekonomik ve sosyal anlamda nasıl konumlanmış bir ilçe? İlçenin geleceği bu anlamda nasıl planlanıyor?

- Silivri 1/100.000'lik planda, merkez 1 olarak İstanbul'un 5 çekim merkezinden biri olarak belirlendi. Silivri'ye en yakın başka bir merkez de Bakırköy. Bakırköy'de ne varsa, havaalanı, raylı sistem, deniz ulaşımı, hızlı tramvay, metro gibi bir çok şey bizde de olacak. Turizm ve lojistik, sanayi, ticaret alanlarının yoğun bir şekilde bulunduğu 5 bölgeden biriyiz biz. Tabii planlama yapılırken 1/100.000'lik planda Silivri'nin konumlandırılması şu şekilde olmuş: Silivri üst merkez ağırlıklı konut ve konut dışı kentsel çalışma alanları olarak planlanmış. Bölgede İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük havaalanlarını planlanmış. Gazitepe'de 13 bin dönümlük bir alan üzerinde olacak.

Ayrıca iki tane de alt merkez planlanmış. Bunlardan biri Gümüşyaka, biri de Selimpaşa. Biz de yatırımlarımızı ve gelişimlerimizi alt merkezlere göre yapıyoruz. Planda sarı olarak görünen alanlar konut gelişme alanları. Plana göre Silivri'nin nüfusu 1 milyon 520 bin olarak planlanıyor. Şu an TÜİK verilerine göre ilçenin yerleşik nüfusu 158 bin. Ancak aktif nüfusun 200 bine yakın olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Silivri'nin yaz ve kış aylarındaki nüfusu değiştiği gibi gece ve gündüz nüfusu da değişiyor.

Bunun yarısının birinci, diğer yarısının da ikinci alt merkezde olması planlanmış. Ayrıca bu planlanan yaklaşık 1.5 milyon nüfus içinde çalışan nüfus sayısının 540 bin olması öngörülüyor.

Tekirdağ'a kadar raylı sistem

1/100.000'lik planın Silivri'yi bu kadar önemli kılan en büyük özelliği unsurların birincisi lojistik. Gümüşyaka'da çok geniş bir alanda lojistik merkezi var. Ayrıca büyük bir liman ve küçük limanlarımız planlanıyor. Raylı sistemimiz ise Tekirdağ sınırına kadar geliyor. Bu hat Çorlu'ya kadar uzanıyor. Burada çok önemli bir özellik de ileri teknolojik alan. Bu eğitim-bilişim alanları İstanbul planında sadece Silivri'de var. Çok küçük bir alan olarak Pendik'te de var ama dediğim gibi çok küçük. Silivri merkez ile Gümüşyaka arasındaki eğitim-bilişim alanlarında bir silikon vadisi yapılacak. Ayrıca ilçede bir de tarım teknolojileri parkı yapılması planlanıyor. İki ayrı otogar alanı ayrıldı. Üçüncü köprü otoyolu da yine ilçemiz sınırları içinden geçerek Kınalı Kavşağı'na bağlanacak. Henüz planda görünmüyor ama yeri belirlendi biliyorsunuz.

Bunların hepsini bir araya toplarsak, Silivri'nin yerleşim olarak fonksiyonları artık sanayileşmenin ötesinde, lojistik alanları, eğitim-bilişim teknoloji alanlarıyla, tarım teknoparklarıyla ve 430 bin dönüm ekolojik tarım alanlarıyla hizmet sektörlerine ve teknolojik tarım alanlarına dönüşmüş oluyor.

Silivri teknoloji kenti oluyor

- Siz belediye olarak bu konum ve planlar çerçevesinde nasıl bir gelecek planlıyorsunuz Silivri için?

Biz de bu durumdan vazife çıkarıp burada deniz ulaşımı, denizle yaşamak ve tarım bölgesi olarak yaşamak arasında bir tercih yapmadan, ikisini de geliştirerek bir gelecek planlıyoruz. Çünkü ikisinin de ayrı avantajları var. Silivri'nin öyle tek bir tercihinin olması da mümkün değil. Çünkü topografik yapısı, fiziki şartları çok çeşitliliği bir arada barındırabilecek çok özel bir yapı. Burada tarım da var, balıkçılık da var, lojistik hizmet sektörleri var, bilgi teknolojileri var… O zaman Silivri ne diye düşünürsek bence Silivri bir teknoloji kenti demek çok daha doğru.

Ayrıca Gümüşyaka'da iki tane üniversite alanı ayırdık. Türk-Alman Vakıfları yani TAVAK Üniversitesi'ne yer verdik. Merkezi Florya'da olan Aydın Üniversitesi'ne de bu alanda yer verdik. Marmara Üniversitesi'ne ise Kavaklı'da bir yer verdik. Kavaklı ve Ali Paşa'da bu konuda birer merkez oluşturduk. Tamamı 400 dönüme yakın… Fenerde bin dönümlük bir alanı ise İstanbul Üniversitesi'ne verdik. Kadir Has Üniversitesi'nin ise Silivri'deki yerleşkesinin birinci etabı bitti, bize ait olan arazinin içine yaptığı binanın yani ikinci etabın da teknopark olması planlandı. Bu konudaki protokolümüzü de yaptık.

Kısacası bölgede olması planlanan dört üniversitenin ikisini biz önümüzdeki yıl içinde hayata geçireceğiz. Bunların kapsamında tarım alanı olarak planladığımız yerde artık tarım teknolojilerini de geliştirecek, buna dönük fakülteler de olacak. Bunun yanı sıra ilçede eğitim dili Almanca olan ve ikinci dil olarak da İngilizce eğitimi verecek olan bir fakülde de açılacak TAVAK Üniversitesi kapsamında. Bunun da şöyle bir önemi var. İlçede 112 bin hane var ama sadece 50 bini dolu. Geri kalanı büyük ölçüde Almanya'da yaşayan Türk ailelerin ikincil konutlarıdır. Bu ailelerin çocukları Türkiye'de kalabilir ama o dilde eğitim veren eğitim kurumları az. Bu ailelerin liseyi Almanya'da okumuş olan çocuklarının üniversiteyi Türkiye'de okumaları için bir ortam oluşturacağız. Bu da AB ile uyum sağlama konusunda faydalı olacak. Bu durum bölge için çok büyük bir yarara dönüşecek. Ayrıca Türkiye'de de Alman liselerinden mezun olan çocuklarımız da bu okullarda okuyabilecek. Bu üniversite kapsamında idari bilimler, teknolojik bilimler ve mühendislik fakültesi olmak üzere üç fakülte olacak. Zaten planın öngörüsünde tarım teknoloji alanları, ileri teknoloji alanları, bilim teknoloji alanları var ve bizim bura çok önemli bir şekilde, kurumlaşmış, akademik bilgiye ihtiyacımız var. Çünkü bu yapılanma, bu organizasyon birkaç üniversitenin desteği ve katkısı olmadan yapılamaz.

‘Borcumuz var ama arsa satmıyoruz'

- Üniversiteler bu teknoloji alanları içinde yerler alacaklar mı?

- Evet alacaklar. Ben üniversitelere bu teknoloji alanları içinde yer verirken özellikle yapılacak olan şeyin sadece bir binadan ibaret olmasını kabul etmedik. Üniversitelere 430 bin dönüm tarım alanından da yer vereceğiz. Bizim bu tarım alanında Ar-Ge yapılabilecek alanlarımız var. Uygulama alanları yapacak yerler de tahsis edeceğiz onlara. Yani tapusu bizde olan tarım uygulama alanlarından uygulama tarımı yapabilmek için yer tahsis edeceğiz.

Üniversiteyi bir binadan ibaret olarak görmüyoruz. Üniversite uygulama alanlarıyla, teknoloji parklarıyla beraber olmalı. Bakıldığında verilen yerler büyük gibi duruyor. ‘Neden 400 dönüm' denilebilir. Ama bana göre 400 dönüm yer çok değil. Ayrıca bu yerleri kamusal bir amaç için kullanıyoruz. Biz aslında borç içinde yüzen bir belediyeyiz. Ama biz bunları satmak yerine kamusal bir amaç için üniversitelere tahsis ediyoruz. Yoksa sadece Alipaşa'daki 80 dönümlük yerimizi satsak borçlarımızı öderiz. Yani buralar çok büyük değerleri, rantları olan yerler. Ve ileride bu planın öngörüsü hayata geçtiğinde buralar paha biçilmez yerler olacak. Biz çok önemli bir zenginliğimizi geleceğimiz için üniversiteye tahsis etmiş oluyoruz. Bu hepimiz ortak geleceğidir.

Fırsatlar diyarı Silivri

- Bu plan ve gelecek kurgusu içinde Silivri'de özellikle imar anlamında ne tür ihtiyaçlar ortaya çıkıyor? Bu tür ihtiyaçlar Silivri'de yatırım yapmak isteyen inşaatçılara ne gibi fırsatlar sağlıyor?

- Bence burada inşaatçılar için çok büyük fırsatlar var. Türkiye'de müteahhitlik yapan, inşaat konusunda çok tecrübeli şirketlerimiz var. Hatta dünyayı inşa ediyorlar demek de hiç abartılı olmaz. Yurt dışında çok önemli projeler yapan şirketlerimiz var. Bu konuda dünya lideri olma yolundayız. Silivri'de mesela yapılacak olan üniversite binaları bile çok ciddi yatırımlar. Bir tanesi 70 milyon euro, bir diğeri 80 – 100 milyon euro civarında yatırım gerektiriyor. Havaalanı gibi işler milyar dolarlık işler. Ayrıca plana göre Silivri'de 900 bin konut inşa edilecek. Raylı sistem var, lojistik merkezinin alanları var, 2 liman, 2 otogar yapılacak. Teknoloji ve tarım teknolojileri parkında olması gereken yapılanmalar var. Silikon Vadisi olarak tanımladığımız alanda 1 milyon metrekare inşaata ihtiyaç var. Üniversitelerin yurtlara, öğrencilere yönelik hizmet verecek olan yapılara ihtiyaç var.

Zaten 900 bin konut ihtiyacı olması demek her gelir grubunun burada olması demek. Bu da çok önemli. Ayrıca onların ihtiyacını karşılayacak hastaneler, rezidanslar, alışveriş merkezleri… Gerçi biz AVM'lere çok sıcak bakmıyoruz ama onun alternatifi olabilecek yerel alışveriş alanları oluşturmak istiyoruz. Açık pazarlara dönük işler bunlar. Otel yatırımlarına ihtiyaç var.

Altyapı büyük ölçüde tamamlanmıştır Silivri'de, çok fazla bir eksiğimiz yoktur. Ama üst yapı anlamında Silivri'nin inşaat sektörüne çok büyük fırsatlar sunacağına inanıyorum.

‘Hizmet sektörü yerel inşaatçıyı büyütecek'

Bunların yanı sıra, tüm bu sayılanlara ek olarak gelişecek olan hizmet sektörünün ihtiyaçları da daha küçük inşaat gruplarına, yerel müteahhitlere fırsatlar doğuracak. Silivri'de bir havaalanı ya da lojistik merkezi gibi büyük işleri yapacak bilgi ve sermaye birikimi olmayabilir ki, öyle zaten. Ama biz ülkemizin ulusal sermayesini temsil eden müteahhitlerimizin önemli fırsatları bulacağına inanıyoruz. Bu müteahhitlerimizin işlerini biradaki yerel ortaklarla yapması da çok güzel olur. Zaten aklın yolu bir… Büyük müteahhitler buraya gelirken işi mahallinden deniyorlar önce. Çünkü nakliye ve diğer masraflar çok daha ekonomik oluyor.

İnşaatçılar için büyük bir fırsatı da belediyemiz sunuyor. Bu yıl alt yapı ve üst yapı projeleri için 20 ile 30 milyon lira arasında bir bütçe oluşturduk. Bu ihalelerimiz özellikle orta ve küçük boy inşaatçılarımız için bir fırsat sunacak. Bu ihalelere yakında çıkacağız. Biz bu yatırım bedelinin 10 katı bir kazanım elde edeceğimizi düşünüyoruz.

‘İhtiyaca uygun ev yapın'

- Burada özellikle inşaat alanında yatırım yapmak isteyen yatırımcıya Silivri Belediyesi olarak siz neler öneriyorsunuz? Ne gibi kolaylıklar sağlayacaksınız?

- Çok yakın gelecekte 900 bin konutun devlet eliyle yapılması olanaksız. Bunun özel sektör eliyle yapılacağı belli. Ben inşaatçılarımıza özellikle şunu önermek isterim ki bölgenin aile yapısı, yaşama alışkanlıklarına göre, buna uygun tipte konut üretilmesinde çok büyük bir ihtiyaç var. Burada bir deneme oldu. Kiptaş 65 metrekare konutlar yaptı. Onları satmakta hala zorlanıyor. Yarısına yakını ya boş ya kiralık ya da satılık.

Türkiye'de inşaat kalitesi gitgide artıyor. İstanbul bu konuda gerçekten iyi. Silivri'deki konutlar da İstanbul ortalamasına çok yakın fiyatlarda alıcı bulabilir. Çünkü ekonomik şartları Türkiye'nin diğer bölgelerine göre kısmen iyidir. Mesela, 65 metrekare konutu 60 bin liraya kimse almaz ama 250 – 300 bin liralık konut da yok satar.

‘İnşaatçıya güvenimiz tam'

Biz inşaatçılarımıza plan tekniği konusunda kesinlikle çok yardımcı oluyoruz şundan dolayı; açık bir sistemle çalışıyoruz zaten. İnternet üzerinden, kesinlikle saydam bir sistemimiz var. Diğer belediyeler de böyle yapıyor artık. Bir kere burada bir prosedür nedeniyle işi geciktirme söz konusu değil. İnşaatçımıza karşı da böyle bir güvensizlik içinde değiliz. Türkiye zaten belli bir standarda geldi bu konuda. Denetimi de elden bırakmazsanız bir sorun olmuyor.

İnşaatçılarımız burada çok çabuk ruhsatını alıp inşaatını başlayacak duruma gelebilir. Planlama konusunda çok ciddi destekler veriyoruz. İşgücü konusunda ise sürekli eğitim merkezimiz var, kalifiye işgücü yetiştiriyoruz. Bir de inşaat sektöründe çalışanların yerleşim yerlerine ulaşımında olsun, ruhsat harçlarının ödenmesinde olsun, imar harçlarının ödenmesinde olsun ciddi kolaylıklar sağlıyoruz. Özellikle imar harçlarımızı yeni bütçede krize rağmen düşürdük. Bizimki çevreye göre biraz daha ucuz olsun istedim. Silivri'de imar ihtiyacımız var. Silivri'de inşaat düşerse, bölge olarak ciddi fakirleşme yaşarız. 8 bin 100 esnaftan 3 bin 200'e düştük. Silivri'nin genel olarak ekonomik motoru inşaat ve emlaktır. O durunca ekonomi durur.

Ben kısaca inşaatçılarımız için Silivri'de büyük fırsatlar olduğunu ve buraya yatırım yapacak olan inşaatçılarımıza mevzuat, harçlar ve yol gösterme açısından çok yardımcı olacağımızı, onları buraya geldiklerine pişman etmeyeceğimizi söylemek istiyorum. Yeter ki bizim bölgemize yatırımlarını yapsınlar. Biz belediye olarak elimizden geldiği kadarıyla, idari ve teknik anlamda onların işlerini kolaylaştırıcı rolümüzü yerine getirmeye hazırız.

‘Kentsel dönüşüme değil ekonomik dönüşüme ihtiyacımız var'

- İstanbul'da her ilçenin mutlaka en az bir bölgesinde dönüşüm ihtiyacı var. Silivri'de dönüşüm ihtiyacı olan bölgeler nereler? Özellikle ikincil konut bölgelerinde ortaya çıkan kabuk değiştirme, bu konutlar için bir dönüşüm ihtiyacı ortaya çıkarıyor mu?

- Tespitiniz çok doğru. Bizim dönüşüm ihtiyacı içinde olan alanlarımız özellikle ikincil konut alanlarıdır. Bizde varoş oluşmamış, kaçak yapı yok. Gecekondulaşma yok yani. Ama ikincil konutlar bizim için çok büyük bir sorun. Şöyle ki; milli servetin atıl kalması söz konusu. Bu konutların her biri ciddi paralara yapılıyor. Öncelikle ikincil konut sahiplerinin burada oturmamalarının sebebini araştırmak lazım. Yazın da gelmiyorlar artık. Sorunun tahlilinden sonra çözüme gidersek daha doğru olur.

Silivri'nin nüfusu ortalama 200 bin kişi demiştik. Ama buna karşılık 112 bin konutumuz var. Bu fazlalık ikincil konutlardan meydana geliyor. O konutlarda oturması gereken nüfusu 4 kabul edersek bugün 440 bin nüfusumuz olması gerekirdi. Silivri'nin doluluğu şu anda yüzde 50 civarında.

Peki, buraya gelmelerini sağlamak için ne yapmak lazım. Öncelikle üniversite lazım. Çünkü eğitim yok ve bu aileler çocuğunu okutacak İstanbul'da. Buna uygun, o büyüklükte hastane yok. Hizmet sektörü, restoranlar, hastaneler, dinlenme, sağlık, kültür gibi fonksiyonlar burada olmadığı sürece onları burada oturtamayız.

İstanbul'un merkezini Taksim kabul edersek buradan merkeze gitmeniz 40 dakika. Ulaşım kolaylığı sağlanırsa hizmet sektörleri burada oluşur. Bütün bunlar burada olursa zaten Taksim'e gitmeye gerek yok ve ikincil konutlar birincil konut haline dönüşecektir.

Burada aslında ekonomik bir dönüşüme gerek var. Planlama ve imar ölçeğinde bir dönüşüme ihtiyacımız yok. Çünkü onlar iki katlı, deniz kenarında binalar. Onlar, planlı yapılar zaten. Tek sorun bunların birincil konut haline getirilmesi için çevre şartlarının iyileştirilmesi. Dönüşüm sağlamamız gereken tek bir bölge var. Mimar Sinan Mahallesi'nde bir bölgemiz var. Orada 110-120 metrekarelik küçük parsellerde yapılmış binalar var. O da çok dar bir alanda. Orada belki bir kentsel dönüşüm gerekebilir ki bizim de düşüncemiz öyle. Ama orası da bugün için o ihtiyacı doğuracak yoğunluğa hazır değil. Çok göç alan bir ilçeyiz ama ekonomik krizden dolayı göçün yoğunluğu azaldı. Stabil bir hale geldik şu anda. Nüfus artışımız Türkiye ortalamasının altında. Dolayısıyla orada talebi oluşturacak nüfus hareketi şu anda yok.

‘Ulaşım çözülecek, bilişim sektörü Silivri'ye gelecek'

- Peki Silivri'nin ekonomik dönüşümle doldurulması planlanan mevcut konutlarında ve yeni yapılacak olan 900 bin konutta kimlerin yaşaması planlanıyor? Yani bölgedeki konut ihtiyacı nasıl artırılacak?

1/100.000'lik planın asıl amacı İstanbul'un hizmet sektörlerini Silivri'ye kaydırmak. Özellikle Mecidiyeköy'de sıkışmış bilişim sektörlerinin Silivri'ye taşıyacak bir yapı mantığı var. Bilişim sektörü de emek yoğun bir sektör. Bir çağrı merkezinde yüzlerce kişi çalışıyor. Onları buraya getirmek gibi bir kaygı var. Bir de 900 bin konut deyince burada oturulup, merkezde çalışılacak gibi bir banliyö mantığına döneceğini düşünüyoruz Silivri'nin ki dünyanın bütün metropol belediyelerinde de mantık budur. Silivri de buna hazır zaten. Raylı sistemi bugün yapsanız, ikincil konutların tamamı dolacaktır zaten. Ulaşımı çözsek yeterli. Raylı sistem olduktan sonra insanlar arabalarıyla neden gitsin. Bu ulaşım sorunu çözülürse ki planlamada Gümüşyaka'ya kadar raylı sistem var. Bunun yanı sıra E-5 ve E-6 karayolları var. Üçüncü köprü yolu da buraya bağlandıktan sonra bence burada sürekli oturulacak hale gelecek bu konutlar.

Aziz Nektaryus'un kentinde inanç turizmi

- Silivri Belediyesi'nin bütün bunların dışında yaptığı ve planladığı projeleri neler?

- Bizim din ve kültür turizmi projemiz var. Çünkü Silivri Türk ve dünya Ortodoks camiasının en büyük ve önemli eserlerini barındırıyor. Örneğin Ortodoksların son azizi olan Aziz Nektaryus'un evi Silivri'de. Ortodokslar hacı olmak için Silivri'ye gelmek zorunda. Çünkü son azizleri burada. Dünya'da 300 milyon Ortodoks var ve hacı olmak için Silivri'ye gelmeleri gerekiyor ama gelemiyorlar. Çünkü Aziz Nektaryus'un evi yok daha ortada. Onların eserleri harabe durumda. Biz bu eserlerin öncelikle envanterini çıkardık. Kitaplarını bastırıp guide'larını oluşturduk. Bu guide'ları bütün dünyaya dağıtacağız. İlk etapta 100 bin daha sonra daha fazla bastıracağız. Ateşeliklere, büyük elçiliklere ve tüm dış temsilciliklerin hepsine göndereceğiz.

Ortodoks inancına göre her azizin bir ilahisi varmış. Silivri'de Aziz Nektaryus'un evi olması nedeniyle Bütün Ortodoks kiliselerinde okunan pazar ilahilerinde ‘Silivri'nin büyük oğlu Aziz Nektaryus' diye söylenirmiş. Düşünün dünyanın her Ortodoks kilisesinde Silivri'nin adı geçiyor. Yani Silivri turizm potansiyeli çok büyük bir alan.

Çin Seddi'nden sonra dünyanın en büyük surları olan Anastasya Surları da Silivri'de. Çin Seddi'ne yılda 30 milyon insan gidiyor.

Frigler İstanbul'dan önce Silivri'yi kurmuş. Silivri'nin tarihi İstanbul'dan eski. Dünyanın en önemli iki höyüğü burada bulundu. Ayrıca ilk insan yerleşiminin özelliklerini taşıyan mağaralarımız var. 7 bin yıllık tarih bulundu Silivri'de. Ben tarihçi olduğum için bunları biliyorum. Silivri'nin tarihini anlatan kitaplar da bastırdık zaten.

- Diğer kentsel altyapı projelerinizden bahseder misiniz?

- Selden sonra biz çok ciddi bir hasar gördük. Onun için yol bakımları ciddi bir yer tutuyor çalışmalarımız içinde. Bir de 7 belde birleştirildi. Onların tek bir belde yapılması bize ciddi zaman kaybettirdi. Ama temel işlerin yapılması konusunda ciddi bir mesafe kaydettik. Bundan sonra bütün beldelerin ve Silivri'nin ihtiyacı olan kültür komplekslerinin yapılmasına ağırlık vereceğiz. Bizim artık burada kültürel ve sosyal hizmetlerin yapılması konusunda projelerimiz var. Üniversiteleri getirmeyi planlıyorsak eğer, üniversite öğrencisinin ve üniversitelinin Eskişehir'de olduğu gibi bir yaşayacağı alanı oluşturmamız lazım. O öğrenciyi üniversite binasının dışına çıkarıp kentle kaynaştırıp bütünleştiremezsek o üniversitenin de buraya bir faydası olmaz. Üniversite bir kentin standardını yükseltir ama o kentle yaşayanlarla bütünleşirse olur bu. Bunun da yolu ona uygun tesis ve hizmetleri vermek.

Otogar yapımı için iki öneri bekliyorum. TURSAB'tan bir talep var. Seve seve biz onlara vereceğiz. Sonuçta kamu kurumudur. Biz onlara yeri tahsis edeceğiz. İnşaatı onlar yapacak. Yani biz yerin kiralamasını yapmış olacağız, onlar da işletecekler.

Metropolde tarım projesi

- 1/100.000'lik plana göre çok geniş tarım alanlarınız var. Üniversitelere tahsis edilen araziler dışındaki tarım alanları nasıl değerlendirilecek?

- Burada 430 bin kilometrekare tarım alanımızla Türkiye'ye tarım alanında proje oluşturacak iddiadayız. İyi tarım projemiz var. Şu anda Gümüşyaka'da ve Küçükkılıçlı mahallelerinde 500 dönümde iyi tarım örneği yapıyoruz. Bu yıl başladık. Bu konuda Namık Kemal Üniversitesi'yle işbirliği yapıyoruz. Ürünleri de dünyaca ünlü Martin Bauer şirketi dağıtıyor. Nane, rezene, ve anason ekiyoruz bu sene için. Martin Bauer paranın üçte birini peşin geri kalanını mal tesliminde veriyor. Biz de onlara uygun ekim yapıyoruz. Çok maliyetli bir iş değil. El emeği biraz fazla ama bu zenginliğe değer. Bu tarz tarımla buğdaydan kazanılanın 20 katının kazanılacağını hesapladık. Bunu bu yıl 500 dönüm yerde denedikten sonra tarımla uğraşan bütün hemşerilerimizi Namık Kemal Üniversitesi'nde eğitime tabi tutacağız. Çiftçilerimiz orada uygulama eğitimini de gördükten sonra Tarım Kredi Kooperatifi onlara ücretsiz fide ve tohum verecek, ekipman alımı için 6 aya kadar vadeli faizsiz kredi verecek. Çiftçilerimiz bu işi kendi arazisinde hatta evinin bahçesinde yapabilecek. Biz 500 dönümlük yerimizi ilk üç sene kendimiz ekeceğiz. Daha sonra 7 milyon metrekarelik yerimizi de beşer ya da onar dönümlük parçalar halinde tarım yapmak isteyen hemşerilerimize kiralayacağız. Üretilen mala alım garantisi de vereceğiz. Böylece bölgede büyük ölçüde var olan işsizliği önleme konusunda da önemli bir adım atmış olacağız. Ama her şeyden önemlisi büyük ve verimli tarım topraklarımızı korumuş olacağız. Çünkü insanlar topraklarından bir değer alırsa onu satmaz ya da üzerine başka bir şey yaptırmaz. Toprağı bir geçim kapısı haline getirirsek onu korumak için bir çaba harcamamıza gerek yok.