Sosyal olaylar Türkiye’yi belirsizliğe itti
Önde gelen mimarlarından Mehpare Evrenol, dış güçlerin Türkiye’nin mimarlık ve proje hizmetleri satışına engel olduğunu savundu.
Bu zamana kadar hep zaman işi ve çizimleri ile ön plana çıkan Mehpare Evrenol, son iki yıldan bu yana dışa açılmak için verdiği çabanın meyve vereceği zamanda Türkiye'nin içine çekilmek istendiği bataklığa isyan etti. Dubai'deki Cityspce Fuarı esnafında yabancı yatırımcılardan edindiği gözlemleri emlaktasondakika.com ile paylaşan Evrenol, “İstanbul” dendiğinde yabancı yatırımcının irkildiğini dile getirdi.
Görüşleri bir ayda 180 derece değişti
“Cityspace dönüşü görüşseydik söyleyeceklerim çok farklı olacaktı” diyen Evrenol, “Dubai'ye güzel ümitlerle gittik. Güzelliği ve ilişkileri gördük ama hemen ardı ardına gelen bu örselenmeler bende büyük bir tereddüt uyandırıyor. Ülkedeki insanlar bu dönemde paralarını elde tutacak ve kimse harcamayacak. Ülke hakkındaki kanaatler son birkaç hafta içinde tamamen değişti. Kısa dönemde yatırımcı geri gidiyor. Dünyadaki büyük güçler Ortadoğu'yu yakmaya karar verdiler. Bunlar yanarken bizde içine çekildik. Sonuçlarını görüyoruz. Türkiye'nin modernizm alanında attığı adımlara güveniyordum. Bir ümit sağduyu galip gelebilir” dedi.
Mimarlık ve proje hizmetlerinden ne paralar kazanacaktık!
Ülke ekonomisine büyük girdiler sağlaması gereken mimarlık, uygulama projeleri ve inşaat malzemesi satışında bir yerlere gelmişken karmaşanın içinde kendimizi bulduğumuza dikkat çeken Evrenol, “Dünya güçlerinin İsviçre'ye tanıdığı korumanın bir benzeri Suudi Arabistan ve Emirlikler'e de uygulanıyor. Bu ülkeler hiçbir şeye bulaştırılmıyorlar. Ortadoğu zaten prim kaybetti. Suriye ve Irak'ta yatırım yapan gruplar çok kapital zarar edince istikametlerini Türkiye'ye çevirdiler. Yurtdışına açılmak için gayrimenkul potansiyeli ve proje hizmetleri açısından çok güzel potansiyel yakalamıştık. Şimdi de biz korkutur olduk, maalesef durum bu” diye konuştu.
Mehpare Evrenol, fikirlerini ve yurtdışındaki gözlemlerini Hüseyin Belibağlı ile paylaştı.
Malzeme alımı ve müteahhitlikte milliyet gözetilir
Gayrimenkulün yaşamın hayatı damarı olduğunu, Türkiye'nin de mühendislik ve proje hizmetlerini komple verebilecek seviyeye geldiğini söyleyen Evrenol, “Bizim gibi büroların sayıları artmaya başlamış ve yurtdışına hizmet verir hale gelmiştik. Fakat dünyada mühendislik hizmetlerinin kaymağını yiyen anglo sakson anlayışı bu fikir üzerine kurulur. Malzemeler ve hesaplamalar öyle yapılır. Malzemeler ile müteahhitlik hizmetleri seçilirken milliyet ve ortak ilişkiler gözetilir. Bir Alman veya Avrupalı gider, Avrupalı malzemeler atar. Onlar satın alınır ve doğrudan doğruya ekonomi mühendislik, kontrolörlük, malzeme satarak komple bir şekilde Avrupa ve Amerika'ya endekslenmiş olur. Son dönemde Çin ucuz malzeme ile araya girdi. Bizim Arabistan'daki projemizde daha önceki yabancı mimar yabancı malzemeler kullanmış. Biz girdikten sonra malzemelerin bir kısmını Türkleştirdik. Fark bu! Mühendislik ve müşavirliği satmaya başladığınızda böyle bir fark geliyor. Tam böyle bir duruma gelmiş, bu tür hizmetleri verebilecek ofisler yükselirken dünyanın gözünde kıymetimiz düşüyor. İşte biz şu anda o ülkenin vatandaşıyız” diyerek dünya dengelerini özetledi.
İşler durgun
Bu durumun ister istemez iç piyasayı da daralttığını ifadeden Evrenol, “Bağdat Caddesi'nde esaslı bir durgunluk başladı. Fiyatlarda yüzde 20'ye kadar düşüşlere şahit oluyoruz. Çünkü satılmıyor. Herkes parasını çekti. İstanbul metrekare bazlı satışta Hong Kong'a, Şanghay'a göre ucuz. Bunlar ekonomik olarak Dubai gibi dünya iş dünyasını döndüğü yerler. Buralarda da yüksek. İstanbul'da yükselebilir ama gelgitler yaşanıyor. Ben en çok onu düşünüyorum” dedi.
Seçimler belirleyici olacak
İş dünyasında belirsizliğin olduğunu deklare eden Evrenol, “Güçlü müşterilerimiz var, satışlar yapılıyor ama İstanbul'a yatırım yapanların duraksaması bizi etkileyecek”diyerek düşünce ve kanaatlerini noktaladı.
Hüseyin Belibağlı/Emlaktasondakika.com
Yorum Yaz