Trabzon'daki imar yoğunluğuna başkan sitem etti!
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, şehirdeki imar yoğunluğuna dikkat çekti
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, "Bugün Kaşüstü beton mezarlığıdır, aynı Çukurçayır gibi. Çukurçayır da zamanında aynı şekilde katledilmiştir. Aynı şeyi Yalıncak'ta devam ettirdik, aynı şeyi Kaşüstü'nde devam ettiriyoruz. Aynı şeyi daha az ölçekli Yıldızlı'da, Söğütlü'de devam ettiriyoruz." dedi.
Gümrükçüoğlu, Belediye Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Trabzon'un Büyükşehir Belediyesi olduğu 2014 yılı mahalli seçimleri öncesinde, "Nasıl olsa artık imar bir zapturapta girecek, adeta kıyamet geliyor." diye tüm şehir sathında yangından mal kaçırır gibi 38 bin konutluk ruhsat verildiğini belirtti.
Bu ruhsatlar verilirken Yalıncak beldesinin katledildiğini ifade eden Gümrükçüoğlu, "Orada imar planlarını değiştirebilmek için şehir plancıları kullanılmış. Şehir plancılarından mesleki mesuliyet taşıyanlar hariç, diğerlerini kamuoyunun vicdanına havale ediyorum. Büyükşehir olduğumuz sırada, kalan 15 gün içinde bir gece baskını gibi veya o zamanın tarihlerinde evraklara imza atılarak bu katliam diye tabir edeceğim imar düzensizliği gerçekleştirilmiştir." diye konuştu.
Gümrükçüoğlu, aynı şeyin Kaşüstü belde belediyesi için de geçerli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"2014 seçiminin ardından Büyükşehir Belediyesi Meclisinde, bizim şehir için yapabileceğimiz en büyük hizmet, plan notlarını kaldırmak, eski emsallerle birlikte hak edilmiş veya inşaata başlamış olanların haklarını zayi etmeden, kimseyi de zarar ettirmeden bir yol izlememiz gerektiği görüşünü paylaştık. Aksi takdirde, 'birinci, ikinci de bodrum sayılmaz, bir katı mescit yaparsan o da sayılmaz, balkon diye gösterir sonra odaya çevirirsin.' gibi uygulamalarla normalde 10 bin metrekare inşaat yapılacak yere 40 bin metrekare inşaat yapılıyor. Meclis olarak, 'Tamam sorun yok, mutabıkız.' deyip karar aldıktan sonra uygulamayanları da kamuoyuna havale ediyorum."
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün bazı binaların yüksekliği dolayısıyla "Uçuş güvenliğimizi tehdit ediyorsunuz." yazısı gönderdiğini anımsatan Gümrükçüoğlu, şunları söyledi:
"Yazı üzerine gerekli çalışmayı yaptırdık ve oraya gönderdik. Ondan sonra uyduruk iş yapıldı. Oranın belediyesinin yaptırdığı çalışmanın raporu üzerine, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de 'Alüminyumdan çerçeve olmazsa, şuradan bu olmazsa bu binaya izin verilebilir.' dedi. Benim için mesele değil. Bu yazıyı bana yazan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olarak sensin. Eğer sen şu binaya 'Bu şekilde izin veriyorum.' diyorsan benim için hava hoş. Yarın öbür gün orada bir hava kazası olduğu zaman sorumlusu sen olursun."
"Şehrin geleceğini tehdit etmeyelim"
"Şehrin geleceğini tehdit etmeyelim." diyen Gümrükçüoğlu, Kaşüstü Mahallesi'nde park yapmak istediklerini ancak yeşil alan bulamadıklarını, yeşil alanların hiç yararlanılamayacak vadilerin, derelerin içine atıldığını dile getirdi.
Büyükşehir Belediyesi olarak, ilçe belediyelere kurallara uymayan yapıların listesini gönderdiklerini bildiren Gümrükçüoğlu, "Kararlara halen uyulmuyor. Ne deniyor, 'Merak etme, sen yap 90 gün geçene kadar sen beton tablaları atarsın.' Bu işin üç paydaşı var. Arsa sahibi, iş adamı, asıl büyük sac ayağı ise ruhsatı verecek olan belediye. Belediye imar yönetmeliğini uygularsa, emsallerle oynatmazsa, belediye yasanın gereklerini yerine getiren projeleri imzalarsa hiçbir şey olmaz, kimse bir adım atamaz." dedi.
Gümrükçüoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şehircilik Şurası'nda yaptığı konuşmayı da katılımcılarla paylaşarak, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımız diyor ki 'Dikey yapının amacı dar alandan en yüksek karı elde edebilmektir. Kot sahtekarlığı bırakılsın, sıfır kotunun nereden alınacağı çok iyi bir şekilde değerlendirilsin. Bu yolsuzluktur.' Benim hiç kimseye ne vicdani ne de başka bir borcum var. Şehrin geleceğinin, caddelerin, sokakların, kaldırımların, yeşil alanların hakkını söylüyorum. Lafta 'Yeşili artıracağım.' deyip de tam aksi bir icraatın içinde olmak aynı Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi 'Hiçbir mana teşkil etmiyor.' Cumhurbaşkanı bunları söylerken, ben belediye başkanı olarak uygulamazsam ne olur, hiç.. Derler ya, 'Vermeyince mabut neylesin Sultan Mahmut.' Söylemek fayda etmiyor, yapmak lazım."
Herkes gibi kendisinin de ölümlü olduğunu anlatan Gümrükçüoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir gün ölüp gideceğiz, gelecek nesiller diyecek ki 'Allah bunu yapanların, buna izin verenlerin, bunu durdurmayanların, buna müdahale etmeyenlerin belasını versin.' Sonra devletin, milletin parası ile 50 sene sonra yeniden katrilyonlar harcayıp, 'Soluk alabileceğimiz alanlar oluşturalım.' diye kentsel dönüşümler devam edecek. Yazık değil mi milli servete? Bu iş ve işlemde belediyeler yetkisini kullanırsa yanlışlık olmaz. Bugün Kaşüstü beton mezarlığıdır, aynı Çukurçayır gibi. Çukurçayır da zamanında aynı şekilde katledilmiştir. Aynı şeyi Yalıncak'ta devam ettirdik, aynı şeyi Kaşüstü'nde devam ettiriyoruz. Aynı şeyi daha az ölçekli Yıldızlı'da, Söğütlü'de devam ettiriyoruz."
Gümrükçüoğlu, ruhsatı ilçe belediyesinin verdiğini ancak soruların kendisine sorulduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı, Başbakan geliyor, 'Şu bina nedir Orhan Bey.' diyor. Profesör geliyor, aynısını söylüyor. Biz şehrin silüetinin sorumlusu olacağız, sonra çıkacak bana bir ilçe belediyesi diyecek ki 'Yüksekliğe siz karışamazsınız.' Bunu diyen kim? Mesleği mühendis, mimar olan arkadaşlar. Şehrin herhangi bir adasında bina yüksekliğinin hesabı benden soruluyorsa, Büyükşehir Belediyesi olarak bu yüksekliği tayip etme hakkını niye kullanmayacağım? Sen kendi yetkinden fazla kime, ne kıyakçılığı yapıyorsun? Sonuç olarak mahkemeye veriliyoruz ve mahkeme reddediyor. Bu şehrin geleceğinin sorumlusu sadece Büyükşehir Belediyesi değil, tüm belediyelerdir, basın yayındır, kamuoyudur, sivil toplum, meslek kuruluşlarının hepsidir."
Yetkilerini sonuna kadar kullandığına işaret eden Gümrükçüoğlu, "Kanunsuzluk yapanların da sonuna kadar kanuni takibini yapıyorum, yapacağım da. Öldüğüm zaman, 'Ben elimden geleni yaptım.' diyeceğim. Ben savaşa devam ediyorum. Yönetmelikleri bile değiştirmek için ilgili Bakanlıkta da aynı şeyi söylüyorum. Ben mücadeleye devam ediyorum, etmekten hiç bıkmam, usanmam, hiç enerjim bitmez." dedi.
Yorum Yaz