Türk inşaat sektörünün özgüveni üst seviyede
KPMG İnşaat Sektörü Lideri İsmail Önder Ünal, KPMG’nin bu yıl 11’incisini hazırladığı 2017 Küresel İnşaat Araştırması’nı değerlendirdi.
KPMG'nin 2017 Küresel İnşaat Araştırması, tüm dünyadan 200'den fazla inşaat sektör yöneticisinin katılımıyla hazırlandı. Bu yıl 11'incisi yayımlanan araştırmada, büyük inşaat projelerinin performans yaklaşımını yeniden değerlendirmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Dünya çapında projelere imza atan sektör yöneticilerin yüzde 75'i, işlerini bütçe dâhilinde ve zamanında teslim etme konusunda şüpheleri olduğunu açıkça dile getirdi. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak gösterilen inşaat sektöründeki yöneticileri ise kendilerine güvenlerini ortaya koydu. Türkiye'deki sektör yöneticilerinin yüzde 67'si projelerini zamanında ve bütçe sınırlarında gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Ünal: Türk inşaat sektörünün özgüveni üst seviyede
KPMG İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, “Türkiye'de yetkililerin güveni üst seviyede. Bu olumlu tabloya rağmen Türk müteahhitlerin her gün gelişen sektörde kurumsal yönetim, insan kaynağı ve teknoloji alanlarında ilerlemesi gerekiyor” dedi. Sektörün yıllardır finansman, zamanlama, bütçe yönetimi, kalifiye personel sıkıntısı gibi riskleri bünyesinde taşıdığına dikkat çeken Ünal, “Her şeye rağmen Türkiye'de inşaat sektörü 200'den fazla alt sektörle birlikte ülke ekonomisinin lokomotifi durumunda. Uluslararası inşaat sektör dergisi ‘Engineering News Record (ENR)'nin her yıl açıkladığı ‘Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhidi' listesinde 46 katılımcıyla Çin'den sonra en çok müteahhit şirketi olan ikinci ülkeyiz. Türkiye ayrıca uzun süredir de ilk üçte yer alıyor” dedi.
“Teknolojiyi kullanmak için doğru insan kaynağı şart”
“KPMG Küresel İnşaat Araştırması 2017'de sektörün çağa ayak uydurması konusunda sıkıntılar yaşadığına dikkat çekiliyor” diyen Ünal, şöyle konuştu:
“Sektör uzmanları; yönetişim, teknoloji ve insan üçlemesinin etkin ve uyum içerisinde çalışarak inşaat sektörünün performansının artacağını düşünüyor. Yönetişim konusunda, milenyum ya da Y kuşağı kalın sınırların çizildiği ortamları cazip bulmuyor. İnsan faktörünün sektörde fark oluşturacağı düşünülüyor. Kalifiye nesilleri sektöre çekip koruyan, veriyi doğru kullanan, ileri teknolojileri faaliyetleriyle birleştiren inşaat şirketleri önümüzdeki 10 yılda sektörü bekleyen büyük dönüşümü yakalayacak. Teknoloji konusunda da tamamen yenilikçi, ezber bozan bir yaklaşım ön planda… Bu bakış açısı ile otomotiv sektörünün tamamen robotlaşarak sağladığı ivmenin bir benzeri hedefleniyor.”
KPMG Küresel İnşaat Araştırması 2017'de ön plana çıkan diğer noktalar şöyle:
Sektörde babyboomers kuşağı (1946 ve 1964 arası doğanlar) yerini Y kuşağına (1980 ve 1994 arası doğanlar) bırakıyor. Sektör çalışanları arasında Y kuşağı yüzde 37'lik paya sahip. Babyboomers ise yüzde 23 oranında görev alıyor. Proje yönetiminde geleneksel kuralları kabul etmeyen Y kuşağı, bu geleneksel bakış açısından rahatsızlığını dile getiriyor.
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 40'ı doğru davranışları dikte etmek yerine teşvik eden yönetimi hayata geçirdi. Türkiye'de ise bu oran yüzde 22. Bu konuda henüz çalışma yapmayan yüzde 78'lik kısmın gelecek planlarında bu madde yer alıyor.
İnşaat sektörü ufuktaki teknolojik devrimi görüyor. Katılımcıların yüzde 93'ü teknolojinin işlerini önemli ölçüde değiştireceğine inanıyor. Ancak sektör yöneticilerinin henüz sadece yüzde 10'u mobil platformlar, gelişmiş veri analitiği ve robotik işgücü gibi yenilikleri çalışma modellerine entegre etmiş durumda.
Katılımcıların yüzde 76'sı robotik işgücüne tamamen geçmelerinin beş yıldan daha fazla zaman alacağını düşünüyor. Yüzde 18'lik kesim 2-3 yıl derken, yüzde 6 ise robotik işgücünü halihazırda kullandığını belirtiyor.
Çin ile Amerika farklı düşünüyor! Araştırmaya katılan Çinli yetkililerin büyük bölümü, yeniliklerin hemen hayata geçirilebileceğine inanıyor. Kuzey Amerikalı yetkililer ise teknolojik yeniliklerin sahada kullanılması için en az 5 yıl geçmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Yorum Yaz