'Türkiye gibi ülkelerde konutta daralma yaşanmaz'
Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uyan, Türkiye'de konut satışlarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) sadece tapu kayıtlarına bakarak sunduğu verilerin güncel açıdan sağlıklı olmadığını ve sektörün gelişimini takip etmek adına da yeterlilik taşımadığını belirterek, "Açıklanan veriler büyük bir çoğunlukla 2 hatta 3 yıl öncesi satışların bir kısmını yansıtıyor. Türkiye gibi her yıl gerek ekonomisi büyüyen gerekse genç nüfusu artış gösteren ülkelerde temel barınma ihtiyacına talep sürekli artar, konutta daralma yaşanmaz" dedi.
Uyan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜİK verilerine göre konut satışlarının 2016 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 azaldığını hatırlattı.
TÜİK'in sadece tapu kayıtlarına bakarak sunduğu verilerin güncel açıdan sağlıklı olmadığını ve sektörün gelişimini takip etmek adına da yeterlilik taşımadığını savunan Uyan, açıklanan verilerin büyük çoğunlukla 2 hatta 3 yıl öncesi satışların bir kısmını yansıttığını söyledi.
Uyan, TÜİK'in araştırmasına bakıldığında araştırmanın tapu kayıtlarından yapıldığının görüldüğünü kaydederek, "Ancak yap-sat modeliyle proje başında satışı gerçekleşen konut projelerinde satışların çok büyük bir kısmı noter üzerinden veya karşılıklı güven esası üzerinden 'Satış Vaadi Sözleşmesi' ile yapılıyor. Tapu teslimleri ise proje teslimini müteakip birkaç yıl içerisinde hak sahipleri adına tescil ediliyor ve tapu işlemleri sırasında ipotek tesis edilebiliyor" diye konuştu.
Bu sürenin, projenin büyüklüğüne göre 3-4 yılı bulabildiğini aktaran Uyan, yeni tapu devirlerinden veya ipotekli satış verilerinden hareketle sektörün bugünü hakkında yanlış bir değerlendirme yapmaktan kaçınmak gerektiğinin altını çizdi.
"Noterlerdeki satış vaadi sözleşmeler veri havuzuna dahil edilmeli"
Uyan, TÜİK verilerinin gerçek bir projeksiyon sunabilmesi için başta ve öncelikle noterlerdeki satış vaadi sözleşmelerinin bu veri havuzuna dahil edilmesi gerektiğini belirterek, "Bunlar dahil edilse bile noterde yapılmayan satış vaadi sözleşmeleri ve mahalle arasında yapılan küçük çaplı konut projelerinin sektörde kapladığı çok büyük hacim, istatistik verilerinin dışında kalacaktır" ifadesini kullandı.
Sektördeki durumu en iyi gösteren unsurun arz-talep dengesi sonucu oluşan fiyat artışları olduğunu dile getiren Uyan, bugün satılamayan bir ürünün fiyatının artırılmasının, serbest piyasa şartları açısından düşünülemeyeceğini anlattı.
Uyan, Ocak 2016 Konut Fiyat Endeksi'ne bakıldığında Aralık 2015'e göre yüzde 0,48'lik, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8,84'lük bir artış görüldüğüne dikkati çeken Uyan, "Bu rakamlar bile geçen yıla göre talepte bir düşüş olmadığının en büyük göstergesidir" dedi.
"GYODER'e göre ocak ayında satışların yüzde 39'u yabancılara"
Sektörde talebin halen sürdüğünü vurgulayan Uyan, arsa ve kalite maliyetleri nedeniyle artan fiyatlardan dolayı ortanın üstü ve üst gelir segmentlerine hitap eden projelerde artış göze çarptığını söyledi.
Uyan, arsa maliyeti avantajı olan TOKİ ve Emlak Konut merkezli orta ve alt gelir grubuna yönelik projelerde ise geçen yıllara kıyasla talepte ciddi artış gözlendiğini, arz talep oranının 1/100'e yaklaştığını kaydetti.
Yabancıların konut yatırımlarının her yıl artarak devam edeceğini öngören Uyan, şu bilgileri verdi:
"TÜİK'e göre sektöre giren yabancı yatırımcılarda da geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 13,4'lük bir artış görsek de burada da satış vaadi sözleşmelerin olmadığını görüyoruz. Aslında ilginin çok daha fazla olduğunu Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneğinin (GYODER) araştırmalarından açıkça görebiliyoruz. GYODER'e göre ocak ayındaki satışların yüzde 39'u yabancılara yapılmış. Sonuç olarak gayrimenkul sektörünün gelişimini doğru ve zamanında değerlendirecek verilerin henüz tam kayıt altına alınamadığının, eldeki mevcut verilerle müspet veya menfi değerlendirmenin çok sağlıklı olmayacağının özellikle altını çizmek isterim."
"Konut talebi artarak devam edecek"
Uyan, dünyada sürekli tüketilip yerine yenisi konulamayan tek emtianın "arsa" olduğunu ifade etti.
Türkiye gibi her yıl gerek ekonomisi büyüyen gerekse genç nüfusu artış gösteren ülkelerde temel barınma ihtiyacına talebin sürekli artacağını vurgulayan Uyan, konut satışlarında daralma yaşanmayacağının altını çizdi.
Uyan, İstanbul gibi sürekli göç alan ve geliştirdiği uluslararası projelerle yabancı yatırımcının merceği altında bulunan bir şehirde konuta talepte daralma beklemenin doğru bir analiz olmayacağını savundu.
TOKİ ve Emlak Konut üzerine yüklenmiş alt ve orta gelir grubuna yönelik arzdaki yetersizliğin, sektörde şu an en önemli sorun olduğunu anlatan Uyan, "Bunun da çözümü biraz daha şehrin çevresinde, kamu tarafından oluşturulacak düşük maliyetli arsa geliştirmek ve özel sektörün de bu kesime konut üretmesini sağlamaktır" görüşünü paylaştı.
Yorum Yaz