Türkiye Müteahhitler Birliği’nin yeni merkezi Yeşil Bina özelliklerini taşıyacak!
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni nesil yapı teknolojilerine örnek oluşturacak yeni genel merkez binası ile sektöre öncülük edecek
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni nesil yapı teknolojilerine örnek oluşturacak yeni genel merkez binası ile sektöre öncülük edecek.TMB'nin LEED Gold sertifikasına aday yeni binası, Türkiye'deki inşaat ve malzeme sektörünün gelişimine katkıda bulunan bir 'entegre tasarım' örneği olma iddiasını taşıyor.
TMB'nin Yeni Genel Merkezi Yeşil Bina Teknolojilerini Bir Adım İleriye Taşıyacak
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 60. kuruluş yıldönümünde bir ilki hayata geçiriyor; bugüne kadar bilinen yeşil bina teknolojilerini bir adım daha ileriye taşıma iddiasında olan labirent sistemi, Türkiye'de ilk kez TMB'nin yeni genel merkez projesinde kullanılıyor. Toprak zeminin belli bir derinliğinde yıl boyu sabit olan sıcaklığı kullanarak ısıtma ve soğutmadaki enerji tüketimini minimize eden labirent sistemi ve standart binalara oranla yüzde 50'ye yakın enerji tasarrufu sağlayan diğer ekolojik uygulamaları ile proje, Türk inşaat sektöründe öncü ve örnek olmaya aday. Ankara Doğukent Bulvarı'nda yer alan ve yapımına hızla devam edilen binanın 2013 Haziran ayında tamamlanması hedefleniyor. TMB ayrıca, Ankara'daki üniversitelerin inşaat mühendisliği ve mimarlık fakültelerinin öğrencilerini haftanın belirli günlerinde gruplar halinde şantiyeye davet etmeyi ve onları çevre dostu yapı üretimi uygulamaları konusunda yerinde bilgilendirmeyi planlıyor.
Bir kurumun genel merkezi, o kurumun kişiliğini ve ruhunu yansıtır
Projeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada, bir kurumun genel merkezinin o kurumun kişiliğini ve ruhunu yansıttığını vurgulayan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak, bu nedenle TMB'nin yeni genel merkez binasının sürdürülebilirlik değerlerini yansıtan sorumluluk, güven, işbirliği, öncülük, deneyim, destek, adil rekabet, etik duruş ve standartlara uyum ilkeleri doğrultusunda projelendirdiklerini kaydetti ve şunları söyledi:
"Yeni genel merkezimizi hayata geçirirken arsa seçiminden başlayarak, yapım ve işletme süreci boyunca başta çalışan sağlığı ve güvenliği, enerji ve su verimliliği olmak üzere entegre tasarım, ‘açık defter' kontrat, yapım aşamasındaki risklerin paylaşımı, malzeme seçimi gibi bir çok konu dahil ‘sürdürülebilirlik' ilkesinin tüm şartlarını yerine getiren örnek bir tasarım ve inşaat sürecini hedefledik. Ayrıca her yıl milyarca dolar enerji ithalatı yapan Türkiye'nin enerji ihtiyacını azaltacak projelere ihtiyacı olduğunu düşünüyor ve düşük karbon emisyonlu projelerin gerçekleşmesinde yönetim binamızla bir örnek yaratmayı hedefliyoruz. Projemizin bir diğer önemli özelliği de tüm malzeme ve danışmanlık süreçlerinde azami ölçüde yerli imalat ve insan gücüyle çalışmış olmamızdır”.
Projenin mimarı olarak seçilmiş olmaktan duyduğu gururu dile getiren Selçuk Avcı ise, projenin önemini “Bu bina, ülkemizde ve bölgemizde sürdürülebilir inşaat, sürdürülebilir çevre için çabalayanlara yol gösterecek iyi bir örnek, bir işaret ışığı olacaktır. Sürdürülebilirliğe giden yolda insani ve ekolojik sağlık yalnızca ilk adımdır. TMB'nin yeni genel merkez binası, yurtiçinden ve yurtdışından her kesimden ziyaretçilerinde tüm bu kavramlarla ilgili farkındalık yaratmak, teşvik etmek gibi bir öncü rol üstlenecektir. Damlaya damlaya kalıpları yıkabilir, yeni teknolojilerin ülkemizde kullanılmasını hızlandırabiliriz“ şeklinde ifade etti.
Felsefesi, "önce biz binaları şekillendiririz, sonra da onlar bizi"
'Önce biz binaları şekillendiririz, sonra da onlar bizi' felsefesiyle inşa edilen Türkiye Müteahhitler Birliği yeni genel merkez binası, Türkiye'de ilk defa uygulanacak sistemleri bünyesinde barındıran çevreye duyarlı ve bulunduğu bölgenin iklim şartlarını göz önünde bulunduran yapısı ile dikkat çekiyor.
Entegre tasarım: Proje, tasarım çalışmaları kapsamında tüm disiplinlerin mimar tarafından koordine edildiği, etütlerin, AR-GE çalışmalarının yapılarak Türkiye'deki inşaat ve malzeme sektörünün gelişimine katkıda bulunan ve yerel malzemelerin kullanımını teşvik eden bir ‘entegre tasarım' örneğidir.
Labirent sistemi: LEED Gold Sertifikası adayı olan yapının en dikkat çeken özelliklerinden birisi önemli düzeyde enerji tasarrufu sağlayan labirent sistemidir. Labirent sistemi sayesinde, toprağın belirli bir derinliğinde yıl boyu sabit olan sıcaklık kullanılarak binanın ısıtılması ve soğutulması için ihtiyaç duyulan enerji sarfiyatı düşürülüyor.
MESH sistemi: Bina, güneşe açık yüzeylerde aşırı ısınmayı önlemek ve binanın aldığı gün ışığını optimize etmek amacıyla tasarlanmış paslanmaz çelik malzemeden üretilen 'mesh' (ağ) ile kaplanıyor.
Mekanik sistemler: Binada kütlesel ısıtma ve soğutma sağlayan betonarme döşeme içi borular, bina iklimlendirmesinde enerji tasarrufu sağlayan “chilled-beam” (soğuk kiriş) sistemi, su tasarrufu sağlayan vitrifiye elemanları, sıcak su sağlanmasında kullanılan güneş kolektörleri, bahçe sulamasında ve tuvaletlerde kullanılmak üzere yağmur suyunun toplanması gibi ekolojik sistemler yer alıyor.
Elektrik sistemleri: Bina enerji ihtiyacının yüzde 5'ine yakını bina çatısına yerleştirilecek fotovoltaik paneller ile karşılanıyor. Binada yer alan enerji tasarruflu LED aydınlatmalar, binanın fiziksel durumunu kontrol altında tutan otomasyon sistemi, gün ışığına ve harekete duyarlı aydınlatma seviye otomasyonu ve gökyüzünde ışık kirliliğini azaltan dış aydınlatma tasarımı binanın önemli ekolojik unsurlarını oluşturuyor.
Çevreci peyzaj: Peyzaj tasarımında az su tüketen endemik bitkiler tercih edilerek bütünsel bir yaklaşım elde ediliyor. Sulama gerektirmeyen bitkilerin kullanılacağı yeşil çatı sistemi su tasarrufu sağlarken yaz aylarında binanın ısınma gereksinimini azaltarak enerji tasarrufuna da katkıda bulunuyor.
Yapi.com.tr
Yorum Yaz