Yabancı malzemeler konut fiyatlarını yükseltiyor!
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, emlaktasondakika.com'a özel açıklamalarda bulundu. Hinginar, dönüşümün planlı olması gerektiğini söyledi.
Türkiye inşaat konusunda son yıllarda çok önemli mesafeler kat etti. Müteahhitlik konusunda Çin'le yarışır hale gelen ülkemiz, ihracat konusunda da çok önemli rakamlara sahip. Emlaktasondakika.com olarak görüştüğümüz İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, çarpıcı detaylar aktardı.
İşte Fethin Hinginar'ın önemli açıklamaları…
Son dönemde kullanılan malzemelerin kalitesi nasıl? Yerli veya yabancı olarak ayıracak olursak hangi malzeme daha çok kullanılmakta?
Türkiye'de inşaatların çok büyük kısmında tabii ki yerli malzemeler kullanılmaktadır. Yabancı malzeme kullanımı yüzde 10'un altındadır.
Bunun esas nedeni: Türkiye'de halen üretilmekte olan inşaat malzemelerinin çok büyük bir kısmı dünyanın en ileri ülkelerinde üretilen mallarla aynı kalitededir. Bu husus yaptığımız inşaat malzemeleri ihracatı ile de kanıtlanmaktadır.
Bugün kentsel dönüşüm kapsamındaki binaların çoğu niteliksiz malzemelerin kullanılması sonucunda oluştu. Bundan 50 yıl sonra benzer bir tabloyla karşılaşır mıyız?
Bugün kentsel dönüşüm kapsamındaki binaların çoğu denetimsiz yapılaşmadan oluşmuştur. Denetimsiz yapılaşmada standart dışı malzeme de kullanıldığı gibi projeye aykırı ve eksik malzeme kullanımı da söz konusudur. Aynı denetimsizlik ve plansızlıkla maalesef 50 yıl sonra aynı sorunla karşı karşıya kalma ihtimalimiz çok yüksektir.
İnşaat malzemesi ihracatında ne durumdayız?
İnşaat malzemeleri sektörü için Türkiye'nin gerçek ihracat lideri diyebiliriz. Sektörün yurt içi pazar büyüklüğü 52.1 milyar dolar, 21.1 milyar dolar ile toplam ihracattaki payı ise yüzde 15.3'dür.
Türkiye İMSAD olarak her ay düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz inşaat sektör raporunun Aralık ayı sonuçlarına göre; 2015 yılında genel olarak ihracatta önemli bir gerileme yaşandı. Bu gerileme ile birlikte yılın ilk 11 ayında yıllık ihracat yüzde 16,5 düşerek 17,56 milyar dolar oldu. Paritelerdeki gerilemeler ve pazarlardaki bozulmalar ihracatı yıl boyunca olumsuz etkilemeye devam etti. 2015 yılı genelinde özellikle yakın çevremizde cereyan eden siyasi karışıklıklar nedeniyle ihracatta önemli bir gerileme yaşandı. Yılsonu ihracatımızın 18 milyar dolar seviyelerinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Kısa vadeli dönemde bu tür ufak dalgalanmalar normal karşılanabilir. Bizler inşaat malzemesi sanayicileri olarak, 20 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatımızı 5-10 yıl gibi kısa bir sürede 2-3 katına çıkaracağımıza inanıyoruz. Biz, sektör olarak bu gücü ve vizyonu kendimizde görüyoruz.
İnşaat malzemelerinde fiyatların arttığı söyleniyor? Konut rakamlarının sürekli yükseldiği göz önünde bulundurulursa doğru bir tespit gibi gözüküyor. Neler söyleyeceksiniz?
İnşaat malzemelerindeki fiyat artışının ana etkeni yabancı malzemenin kullanılmasından kaynaklanıyor. Konut rakamlarının yükselişinde inşaat malzemelerinin etkisi sıralamanın neredeyse en son halkasında yer alıyor. Artışta arsa fiyatları ve işçiliğin etkisi daha büyük bir boyuta ulaşmış durumda. Emtia dalgalanmalarına inşaat malzemeleri fiyatları açısından bakınca inşaat maliyetlerinin artışında malzeme birinci sebep olarak görülmüyor. İnşaat malzemelerinin yerli olmasından dolayı kur artışı, borsadaki dalgalanmalar inşaat malzemeleri fiyatlarını çok etkilemiyor. Son dönemde yerli inşaat malzemelerinde fiyat artışı yaşanmamasıyla birlikte inşaat malzemelerinin fiyat artışı enflasyonun bile altında kaldı.
Mevcut yapı malzemeleri yönetmeliğinden kısaca bahseder misiniz, neleri kapsıyor?
Ülkemizde Yapı malzemeleri sektörünü ilgilendiren en önemli yasal gelişmelerden biri olan, 89/106/ EEC sayılı Yapı Malzemeleri Yönetmeliği, 8 Eylül 2002 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte yapılan çeşitli revizyonlardan sonra, en önemli dönüm noktası, 01 Ocak 2007 tarihinden itibaren yapı malzemelerinin CE işareti taşımasının ve uygunluk beyanı ile pazara arz edilmesinin zorunlu kılınması oldu. 2002 yılında yayınlanan 89/106/EEC sayılı Yapı Malzemeleri Yönetmeliği'nin yerine geçen 305/2011/AB sayılı Yeni Yapı Malzemeleri Yönetmeliği uyarınca; yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 01 Temmuz 2013 tarihinden itibaren, bir uyumlaştırılmış standardın veya Avrupa Teknik Değerlendirmesi'nin ZA ekine uygun olarak Türkiye'de piyasaya arz edilecek yapı malzemeleri için Uygunluk Beyanı yerine Performans Beyanı (DoP) düzenlenmesi ve CE işareti iliştirilmesi zorunlu hale getirildi. CPR, CPD'nin üzerine inşa edilmiş olup, yapı malzemelerinin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) içerisinde ticaretine dair teknik engellerin kaldırılmasını amaçlıyor. Bu amaca ulaşmak için CPR 4 ana ilke ortaya koydu:
- Uyumlaştırılmış bir teknik şartname sistemi
- Her bir ürün ailesi için kararlaştırılmış performansın değişmezliğinin değerlendirilmesi ve doğrulanması sistemleri
- Bir onaylanmış kuruluş yapısı
- Ürünlerin CE işaretlemesi
İnşaat ve yapı malzemeleri konusunda ne tür yenilikler var? Teknolojik açıdan neler üretiliyor?
Teknolojik alandaki gelişmeler her geçen gün insan yaşamını kolaylaştıran ürünlerin günlük hayatta yerini almasını sağlıyor. Bugün bu gelişmeler, yapı sektöründe de etkisini gösteriyor. Dünya yapı sektöründe trend; akıllı şehirlere/akıllı yapılara yönelmişken, bu yönelim beraberinde inovatif, enerji verimli, uzun ömürlü ve yüksek kaliteli malzeme talebini de doğuruyor. Özellikle Türkiye'nin ihracat lokomotifi olan ve ihracattaki çıtasını her geçen yıl daha da yukarılara taşımayı hedefleyen inşaat malzemesi sektörünün bu süreçte öncü olması için, bu yıl düzenlediğimiz 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi'nde dünyadaki değişim sürecini konuşup, malzemelerin gelişim sürecini mercek altına aldık. Ekonomi için büyük bir kazanç olan inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün istikrarlı bir gelişim göstermesi oldukça önemli. İnşaat malzemesi sektörünün, içinde bulunduğumuz çağın gerektirdiği niteliklere fazlasıyla sahip, kalite ve tasarımıyla fark yaratan ürünleriyle dış pazarda sürdürülebilir ve yüksek rekabet gücüne sahip olması sektör için olduğu kadar tüm ekonomimiz için önem arz ediyor. Bu sebeple, ihracatçı ailesi olarak her zaman vurguladığımız yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetleriyle, stratejik önem taşıyan bu sektörde gelişimin her zaman daha iyi seviyelerde gerçekleşmesini hedefliyoruz. Özellikle son yıllarda Türkiye'de endüstriyel binaların mimarisinde önemli gelişmeler olmuş ve çok sayıda güzel örnekler gerçekleştirilmiştir. Önemli olan bunların iyi duyurulması ve gelişimin sürdürülebilirliği açısından bu çalışmaların Ar-Ge projeleriyle desteklenmesidir. Türkiye endüstriyel yapıların gerek tasarımı, gerek uygulaması yönünden bilgi ve teknoloji olarak tüm dünyada uygulamalar yapacak nitelikte firmalara ve olanaklara sahiptir. Kaliteli malzemeler, nitelikli projeler üreten mimarlarımız, uluslararası alanda ün yapmış müteahhitlerimiz bulunuyor. Birçok prestijli projede Türk firmalarının imzaları bulunuyor. Bu niteliklere sahip bileşenlerden oluşan sektör olarak gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında çok rahat rekabet edecek güce ve vizyona sahibiz. Tüm yapılarda olduğu gibi endüstriyel yapılarda da kaliteli, inovatif malzemelerin kullanımına önem verdiğimiz, tasarımda estetiği gözettiğimiz sürece tüm dünyaya örnek yapılar üretebiliriz.
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz