Yabancıya KDV istisnasında süre şartı olacak!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, yabancının satın aldığı KDV'si gayrimenkulü 1 yıl içinde satamayacağını açıkladı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, yabancılara getirilen konut alımındaki Katma Değer Vergisi (KDV) istisnasına ilişkin, "Bu imkandan ilk başta yararlansa bile bir yıllık süre içinde bu konutu elinde tutması gerekecek. Herhangi bir şekilde bir yıldan önce satmak isterse o takdirde gidip başta ödemediği KDV'yi vergi dairesine yatıracak." dedi.
Ağbal, NTV televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yabancılara konut satışına getirilen KDV istisnasına ilişkin soru üzerine Ağbal, getirilen düzenleme ile bir yabancının Türkiye'den konut alması durumunda KDV ödemeyeceğini anlattı.
Ağbal, bunun çok önemli bir teşvik olduğunun altını çizerek, "Konuyla ilgili bir değerlendirme yaptık ve Genel Kurulda inşallah bir önerge verilecek. Yabancı bu imkandan ilk başta yararlansa bile bir yıllık süre içinde bu konutu elinde tutması gerekecek. Herhangi bir şekilde bir yıldan önce satmak isterse o takdirde gidip başta ödemediği KDV'yi vergi dairesine yatıracak." diye konuştu.
Söz konusu teşvikten, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yararlanabilmesine de imkan tanıyacaklarını belirten Ağbal, şunları kaydetti:
"Yurt dışında çalışma izni olan, yurt dışında yerleşmiş vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımız da gelip Türkiye'de eğer konut veya iş yeri satın alırlarsa, aynı imkandan onlar da yararlanacak. Dolayısıyla, bugün inşallah Genel Kurulda bu yönde bir düzenleme de yapma noktasında bir irade ortaya koyacağız."
Ağbal, yapılan bu düzenlemelerin inşaat sektörüne ve dolayısıyla ekonomiye ciddi katkıları olacağını ifade etti.
Söz konusu bir yıllık elde tutma süresinin Türk vatandaşları için de geçerli olduğunu belirten Ağbal, "Yurt dışındaki vatandaşlarımızdan o ülkelerde çalışma izni olanlar herhangi bir şekilde Türkiye'de bir konut veya iş yeri satın almak istediklerinde, döviz olarak bu bedeli Türkiye'ye getirdiklerinde onlar da yararlanabilecek." ifadelerini kullandı.
"Ocak'ta 1,5 milyar liralık yapılandırma tahsilatı"
Ağbal, ocak ayı bütçe gerçekleşmeleri üzerine yaptığı değerlendirmede ise aylık gerçekleşmelere tek tek bakıp bütçenin performansına ilişkin bir değerlendirmede bulunmanın mümkün olmadığını söyledi.
Ocakta bütçenin harcama tarafında olağandışı bir durumun bulunmadığını, normal trendin içinde olduğunu aktaran Ağbal, bütçeyi performans açısından yukarı çeken şeyin gelir tarafı olduğunu ifade etti.
Bakan Ağbal, burada ekonomide son dönemde alınan tedbirlerin de önemli bir payı olduğunu kaydetti.
Yeniden yapılandırma uygulaması kapsamında ocak ve sonraki ayların ödemelerini mayıs sonuna ertelediklerini dile getiren Ağbal, "Buna karşın vatandaşlarımız 1,5 milyar liralık bir ödemeyi yeniden yapılandırma ödemesini ertelemiş olmamıza rağmen getirdi ödedi. Dolayısıyla ben teşekkür ediyorum. Yani burada yeniden yapılandırmada ocak ayında planlarımızda olmamasına rağmen 1,5 milyar liralık tahsilatımız var." diye konuştu.
Bakan Ağbal, ocak ayında yaklaşık 4 milyar liralık bir özelleştirme gelirinin de bütçeye geldiğini bildirerek, "Netice itibariyle ocak ayı bütçe disiplini bakımından, bütçe performansı bakımından olumlu bir ay olmuştur." dedi.
"Başka sektörlere vergi indirimi yok"
Bazı ürünlere getirilen vergi teşvikiyle ilgili soru üzerine de Ağbal, mobilya ve beyaz eşyaya yönelik getirilen vergi teşviklerinin vatandaştan büyük ilgi gördüğünü ve alışverişlerin arttığını bildirdi.
Ağbal, söz konusu düzenlemelerle ekonomiye destek olduklarını belirterek, bu düzenlemelerin bütçeye yaklaşık 1 milyar liralık etkisi olacağını, ancak canlanan ekonomiyle bu maliyetin aşağı ineceğini söyledi.
"Bütçe disiplininden asla vazgeçmeden, ekonomin ihtiyaçlarını da dikkate alarak bu mali alanı kullanacağız." diyen Ağbal, bu yıl içinde hiçbir vergi artışı yapmayacaklarını kaydetti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, zaman zaman diğer sektörlerden de vergi indirimleriyle ilgili talepler geldiğini aktararak, "Ama şu andaki yaptığımız değerlendirmede başka sektörlerde bir geçici vergi indirimi düşünmüyoruz." dedi.
"Türkiye Varlık Fonuna ilgi büyük"
Varlık Fonuna ilişkin soruları da yanıtlayan Ağbal, Fonun birçok ülkenin elinde olan, ancak bugüne kadar Türkiye'nin elinde olmayan bir araç olduğunu söyledi.
Ağbal, Fonun hiçbir zaman için kendi başına bir amaç olmadığını vurgulayarak, uluslararası örneklerine uygun bir fon ve şirket yapısı oluşturduklarını kaydetti.
Bunun, tamamen özel sektör mantığına dayalı, profesyonel, şeffaflığın olduğu, hesap verebilirliğin olduğu, denetim mekanizmalarının kurulduğu, her bakımdan sorumluluk türlerinin belirlendiği bir yapı olduğunu vurgulayan Ağbal, şöyle konuştu:
"Türkiye Varlık Fonuna ilgi büyük. Yatırım bankaları başta olmak üzere, diğer ülkelerin yatırım fonları olmak üzere birçok noktada talepler var. Fon, kendi sınavını verecek. Yönetimi oluştu, çalışma esas usullerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı çıktı. Şu anda en önemli aşama, Türkiye Varlık Fonunun üç yıllık stratejik planının Bakanlar Kurulu tarafından onaylanması.
Hep söylüyorum, Türkiye Varlık Fonu kendi yönetimi olsa da Hükümetin kararı ve vizyonu çerçevesinde yönetilecek. Türkiye'nin çıkarları gözetilerek bu fon yönetilecek. Hesap verebilirliğe çok önem veriyoruz, şeffaflığa çok önem veriyoruz, denetime çok önem veriyoruz. Burada özellikle projeye dayalı iş yapan, tamamen yönetişim kurallarını uygulayan uluslararası standartlarda bir varlık fonunu inşa etmek istiyoruz; bu bizim niyetimiz, amacımız.
Bunu ne ölçüde yapacağız, bu da bizim sınavımız, bunu da inşallah vereceğiz. Göreceksiniz orta ve uzun vadede Türkiye Varlık Fonu, klasik varlık fonlarının durumuna bağlı oluşturulan kaygılardan arındırılmış, Türkiye'nin önünü açan bir fon olacak."
"Vergisini düzenli ödeyene indirim"
Vergisini düzenli ödeyen mükelleflere getirilen teşvikle ilgili de açıklamalarda bulunan Ağbal, söz konusu mükellefler için getirilen 5 puanlık indirimin büyük bir memnuniyetle karşılandığını ifade etti.
Ağbal, şöyle devam etti:
"Uzun dönemdir talep edilen bir konuydu. Bir mükellefimiz geçmiş üç yılda beyannamelerini düzgün vermiş, zamanında vermiş, ödemelerini zamanında yapmış, denetimlerde hiçbir sıkıntı çıkmamış. Böyle bir mükellefin eli öpülür değil mi ? Takdir edilir. Dolayısıyla biz de dedik ki bu mükellefimizi bizim mutlaka takdir etmemiz, ödüllendirmemiz lazım. Bu düzenlemeyi getirdik, Genel Kurulda görüşülecek.
Bu arada şunu da söyleyeyim; Bugün yine inşallah orada bir düzenleme yapılacak, biz banka finans sektörü ve sigortacılık sektörünü bu uygulamanın dışında tuttuk. Bu yönde toplumda haklı bir beklentisi olduğunu da biliyorum, bir sıkıntı olmayacak. Fakat burada sigorta sektöründe yer alan acenteler ve komisyoncular da bu düzenlemenin dışında kalmış gibi bir sonuç ortaya çıktı gibi. Şimdi inşallah bir önerge verilecek ve komisyoncularla acenteler bakımından da bu 5 puan indirimi geçerli hale gelecek.”
"Uyumlu mükellefe avantaj"
Bunun dışında, uyumlu mükellefe başka avantajlar da getireceklerini açıklayan Ağbal, "Örneğin diyelim ki uyumlu bir mükellefimiz zora düştü ve bir vergi borcunu ödemekte zorlanıyor. Şimdi ben ne yapacağım? O vatandaşın geçmiş karnesine hiç bakmayacak mıyım? İyi gününde devlete karşı yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşın zor gününde de biz elini tutacağız, ona kolaylıklar getireceğiz ve bunu da inşallah yaygınlaştıracağız." diye konuştu.
Ağbal, böylece vergiye gönüllü uyumu da teşvik etmiş olacaklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde başlatılan istihdam kampanyasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Ağbal, burada bazı haksız eleştirilerin yapıldığını söyledi.
Ağbal, "Şimdi ben bunu anlattığım zaman, 'siz bu desteği işverene veriyorsunuz' diyorlar. Hayır. Biz bunu çalışanlara veriyoruz. Çünkü biz bu maliyeti aşağı çektiğimiz zaman işveren daha fazla sayıda insanımızı işe alıyor." dedi.
Yorum Yaz