Zeynep Değirmencioğlu, Fenerbahçe’de Değirmencioğlu Kebap’ı açtı!
Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinin Ayşecik’i Zeynep Değirmencioğlu, oğullarıyla birlikte restoran açtı
Yeşilçam'ın unutulmaz filmlerinin Ayşecik'i Zeynep Değirmencioğlu, oğullarıyla birlikte restoran açtı. Sinemaya uzun yıllar önce veda eden Değirmencioğlu ile bu yeni mekânı ve oyunculuk yıllarını konuştuk. Sohbetimize Volkan Acar da dahil oldu, annesiyle yaptıkları işbirliğini anlattı.
* Zeynep Hanım, uzun zamandır oyunculuk yapmıyorsunuz. Setlerden uzak kaldığınız bu süre içinde neler yaptınız?
- Önce çocuklarımı büyüttüm, ondan sonra bir emlak ofisi açtım. Aşağı yukarı 22 senedir devam ediyor bu iş. Şimdi de aile dayanışmasıyla Değirmencioğlu Kebap'ı hizmete açtık. Gıda sektörü, uzun zamandır düşündüğümüz, arzuladığımız bir iş koluydu.
* Nerede açtınız mekânı?
- Fenerbahçe'de... Aslında biz burayı iki sene önce devraldık. Biraz bu işte piştik, kendimizden emin olduktan sonra da kendi ismimizle devam etmeyi uygun gördük.
* Değirmencioğlu Kebap, ocakbaşı konseptiyle hizmet veriyor sanırım...
- Evet, eskinin sevilen bir konseptiydi ocakbaşı. Zaman içinde biraz unutuldu gibi sanki. Biz de ailece çok severdik, biraz nostalji yaşayalım istedik...
* Ailece orada mı çalışıyorsunuz?
- Oğullarım, özellikle de Volkan ve ben çalışıyoruz. Eşim Fenerbahçe Kulübü'nün genel müdürü, onun vakti son derece kısıtlı. Ama o da yemek yemeye gelerek destek oluyor bize.
SİNEMAYA DÖNMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM
* Peki sizin sinema sektörüne dönmek gibi bir niyetiniz olmadı mı hiç?
- Hayır, hiç olmadı. Onun için ortalıkta yoktum zaten. Evlendim ve o işi bitirdim. Ondan sonra gelen teklifleri de kibarca reddettim.
* Sektörden kaynaklanan bir durum mu bu?
- Benden kaynaklanan bir şey... Bu işi bıraktığımda, aşağı yukarı 20 sene çalışmıştım. Yani 1,5 yaşımdan 20 yaşıma kadar... Benim için aşağı yukarı bir emeklilik süresiydi zaten bu. Herhalde yılların verdiği birtakım yorgunluklar da vardı. Çocuklarımla ve evimle ilgilenmek bana çok daha cazip geldi. Onlar büyüdüğü zaman da farklı bir sektörde çalışmayı düşündüm ve emlak ofisiyle devam ettim. Geçen yıllar içinde yaptığım tek şey, oğullarımla bir reklam filminde oynamak oldu.
AŞAĞI DÜŞMEYEYİM DİYE BABAM ÇATININ UCUNA YATTI
* Setlerde büyümüş biri olarak, şimdiki çocuk oyunculara nasıl bakıyorsunuz?
- Şimdiki çalışma şartlarını çok bilmiyorum. Bizim zamanımızda şartlar gerçekten çok ağırdı. Şimdi belki daha kolaydır. Çok bıktırmamak, kararında çalıştırmak lazım çocukları.
* Şartlar ağırdı diyorsunuz, çekimler sırasında ne gibi zorluklar yaşıyordunuz?
- Gecenin 3'ü, 5'i fark etmezdi, günün her saatinde çekim yapardık. Bu da yorardı tabii. Hiç unutmam; “Ayşecik” serisinden bir film çekiyoruz. 5-6 yaşlarındayım. Gece çatıda Ahmet Faruk Tekçe'yle bir kovalamaca sahnesi çekiyoruz. Karaköy'de, yedi katlı bir handa çalışıyoruz. Babam ve sette çalışan arkadaşlardan biri, çekimler sırasında çatının uç kısmına yatmıştı düşmeyeyim diye. O anda alınabilen tek önlem buydu...
* Peki başınıza herhangi bir şey geldi mi oyunculuk yaparken?
- “Yüzbaşının Kızı” filminde bir jokeyi oynamıştım ve o film için ciddi anlamda binicilik eğitimi almıştım. Ama Veli Efendi'de atın üzerinden bir güzel düşmüştüm! Atın yemek saatiymiş sanırım, birden çok hızlı koşmaya başladı. Dörtnala gidiyoruz, ahırlar dışarıda, arada cadde var, bir de dikenli teller. Hayvan bir durdu, ben tabii yere düştüm. O günü de hiç unutamam.
3-5 GÜN MUTFAĞA GİRMEZSEM YEMEK YAPMAYI ÖZLÜYORUM
* Zeynep Hanım, siz yemek pişirmek konusunda nasılsınız?
Volkan Acar: Annem bütün yemeklerde iyidir ama benim aram pek yoktur yemekle. O yüzden makarna çeşitlerinde çok başarılıdır. Dükkânda da mutfağımızı denetleyen, mönüyü danıştığımız kişidir kendisi...
* Zeynep Değirmencioğlu: Evlendiğimden bu yana yemekleri hep kendim yaptım. Üç-beş gün mutfağa girmediğim zaman bakıyorum özlemişim.
Volkan Acar: Bu restoranı açarken çıkış noktamız “annemin mutfağı” izlenimini yaratmaktı. Ne yemek istediğini bilen ve ne yediğine önem veren misafirleri ağırlamak istiyoruz.
* Kaç kişiyi ağırlayabiliyorsunuz restoranınızda?
Volkan Acar: Kışın 65–80 kişiyi ağırlayabiliyoruz, yazın ise bahçeyi açtığımızda bu sayı 120'yi buluyor.
* Müzik var mı peki?
Volkan Acar: Evet, hafta sonları Türk sanat müziği dinletisi var. Ama kimsenin aklına fasıl gelmesin. Biz yemeğinizi yiyip sohbet ederken o tınıyı da duyabileceğiniz bir ortam yarattık.
Ebru Esen Turgud/Hürriyet
Yorum Yaz