'Dere yatağındaki evler yüzünden yeni felaketler yaşamayalım'
TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan "Yapıların inşaa edildiği yerlerin dere yatağı olup olmadığı bu kontrollerle sağlanmalıdır" dedi.
Son dönemde yaşanan sel felaketleri dere yataklarına yapılan evleri tekrar gündeme getirdi. Dere yatağına yapılan birçok evin bulunduğu Türkiye'de yeni felaketlerin yaşanmaması için bu evlerin güvenli bölgelere transferinin yapılması gerekiyor.
'Rapor talep edilmeli'
İmara açılacak alanlar için yetkili idareler tarafından zemin ve temel etüt raporlarının zorunlu olarak talep edilmesi gerektiğini belirten Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan "Yapıların inşaa edildiği yerlerin dere yatağı olup olmadığı bu kontrollerle sağlanmalıdır. Bu rapor riskli bölgelerde her bir parsel için ayrı ayrı olmak üzere, yapının temel ve statik hesaplarının yapılabilmesi için zemin araştırma verileri ile geoteknik değerlendirmeleri içeren bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hazırlanan rapordur" dedi.
Eski yapılara dikkat!
Türkiye'nin pek çok şehrinde dere yatağında evler yapıldığına dikkat çeken Akdoğan, "Ülkemizde bazı bölgelerde plansız yapılaşma nedeniyle yapılan eski ana yapılar söz konusu. Hatta bu yapıların önemli bir kısmı da imar barışı kapsamında yapı kayıt belgesi alarak binalarını yasal hale getirmiş olabilirler. Yeni yapılarda bu hususlara imar kanunları çerçevesinde daha özen gösterilirken malesef eski yapılmış yapılarda hâlâ bazı riskler söz konusu. Eğer böyle bir alan varsa da bu alanlar yetkili idareler tarafından başka bölgelere transfer edilebilmelir" diye konuştu.
Karadeniz risk içeriyor
Dere yatağında yapılan evlerin Batı Karadenizde oldukça risk içerir şekilde var olduğunu aktaran Akdoğan, "Son dönemde Bartın, Sinop ve Kastamonu'da bunlara üzülerek şahit olduk. Lakin gene baraj kapaklarının açılması durumunda risk içeren, derelerin denize açıldığı alanlar, taşkın bölgeleri olarak ayrı tedbirler alınması gereken yerler. Malum İstanbul'da bile Basın Ekspress yolunun sular altında kaldığına daha önce şahit olduk. 2009'da tarihinin en büyük sel felaketini yaşayan İstanbul'da aralarında tır sürücülerinin de bulunduğu 24 kişi hayatını kaybetmişti.
Bu güzergahlarda yapılacak olan islah ve genişletme çalışmaları da son derece önem taşıyor. Ayrıca şehirler planlanırken yağmur suyu akışına göre planlamaların yapılmasına dikkat edilmeli" ifadelerini kullandı.
Yorum Yaz