"İnşaat sektörü ekonominin canlanmasında öncü olacak"
TMB Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, "İnşaat sektörümüz ekonominin canlandırılması aşamasında yine öncü rol üstlenecek" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, Türk inşaat sektörünün uluslararası pazarda bir marka haline geldiğini belirterek, "Lokomotif olma özelliğine sahip sektörümüz ekonominin canlandırılması aşamasında, kısa ve orta vadeli hedeflerin tutturulabilmesi için ülkemizde yine öncü bir rol üstlenecek." dedi.
TMB'nin 33'üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi.
Yenigün, buradaki konuşmasında, salgına karşı alınan tedbirler çerçevesinde bir yıldır ertelenen Genel Kurulu gerçekleştirdiklerini belirterek, "Toplantımızı tamamladığımızda yalnızca geçtiğimiz 4 yılı değerlendirmekle kalmayıp görevimizi de önümüzdeki dönem için yeni yönetim kurulumuza devretmiş olacağız." dedi.
İnşaat sektörünün "ekonominin lokomotifi" olduğunu dile getiren Yenigün, sektörün 2018'in ikinci yarısından itibaren döviz kurlarında yaşanan yüksek artışların önemli etkisiyle küçülmeye başladığını, buna salgının getirdiği zorlukların da eklendiğini ifade etti.
"Kamu projelerinde firmalara fiyat farkı ödenmesini içeren düzenlemeye ihtiyaç var"
Yenigün, mevcut sorunların çözümüne yönelik sektöre nefes aldıracağına inandığı konu başlıklarına değinirken şunları söyledi:
"Kamu projelerinde firmalara fiyat farkı ödenmesi veya şarta bağlı olmayan fesih hakkının tanınmasını içeren bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Yatırım ödenekleri kamu kuruluşları tarafından her yılın başında yatırım programına uygun şekilde belirlenmelidir. Finansman yükünün hafifletilmesi ihtiyacı doğrultusunda stopaj ve KDV tevkifat oranlarında yapılan artışlar gözden geçirilmelidir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Ekonomik Reform Paketi'nde yer alan "kamu ihale mevzuatı" kapsamındaki istisna uygulamalarının asgariye indirilmesi konusunun önemine dikkati çeken Yenigün, "Aşırı düşük teklif sorununa kalıcı çözüm bulunması ve yapım işleri ihalelerinde ağırlıklı olarak ön yeterlilik ihale yöntemi uygulanması daha uygun olacaktır." diye konuştu.
"Yapı güvenliği konusu kırmızı çizgimizdir"
Yenigün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hayata geçirdiği "yapı müteahhitliğinin sınıflandırılması" düzenlemesinin etkin ve verimli bir şekilde uygulanması ve geliştirilmesinde büyük fayda gördüklerini belirterek, "Ayrıca imar değişikliği uygulamaları, kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılmalıdır. Parsel bazlı kentsel dönüşüm veya yapılaşma sistematiği yerine mahalle veya ada bazlı yaklaşım benimsenmelidir." dedi.
Sektörün ekonominin canlandırılması aşamasında kısa ve orta vadeli hedeflerin tutturulabilmesi için Türkiye'de öncü bir rol üstleneceğini vurgulayan Yenigün, yapı güvenliği konusunun da kırmızı çizgileri olduğunu ifade etti.
"Yurt dışında yıllık 20 milyar dolar proje üstlenme hedefimizi koruyoruz"
"Lokomotif olma özelliğine sahip sektörümüz, ekonominin canlandırılması aşamasında, kısa ve orta vadeli hedeflerin tutturulabilmesi için ülkemizde yine öncü bir rol üstlenecek." diyen Yenigün, iş portföylerinin 128 ülkede 420 milyar doları aşmasının ve 10 binin üzerinde projeye ulaşmasının mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Yenigün, geçen yıl yurt dışında üstlendikleri proje tutarının 15,2 milyar dolar olduğunu belirterek, "Mevcut güç şartlarda ulaşılan bu rakamı da sektör adına bir başarı olarak değerlendiriyoruz. Yurt dışında yıllık 20 milyar dolar ve orta vadede de 50 milyar doların üzerinde proje üstlenme hedefimizi koruyoruz." diye konuştu.
Salgının yol açtığı küresel ekonomik krizle birlikte Türkiye için döviz girdisi ve Türk iş gücüne istihdam imkanları oluşturmanın çok daha önemli hale geldiğini söyleyen Yenigün, "Yurt dışındaki Türk iş gücü sayımızın 100 bine çıkarılmasını hedefliyoruz. Bu rakamımız 35 bin civarındadır." ifadelerini kullandı.
"Yurt dışında en büyük eksiğimiz finansman"
Yenigün, yurt dışında en büyük eksikliklerinin finansman olduğunu, Eximbank imkanlarının artırılmasının öncelikli konu olmasını arzu ettiklerini bildirdi.
Yurt dışındaki faaliyetlerin ülkeler arası ikili siyasi gelişmelerden etkilendiğine işaret eden Yenigün, geçen dönemde Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerinde Türkiye'ye karşı başlatılan olumsuz algının yansımaları olduğunu anlattı.
Yenigün, Suudi Arabistan'da üstlenilen yeni proje tutarının 2018'de 3 milyar dolar olduğuna, bu tutarın 2019'da 500 milyon dolara, 2020'de de 20 milyon dolara gerilediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde geleneksel pazarlarımız olan ve sektörümüzün yüksek rekabet gücü ve tecrübesi bulunan Orta Doğu ve Afrika'da 5,4 trilyon dolar büyüklüğünde yeni projenin hayata geçirilmesi beklenmektedir. Bu rakamın 1,9 trilyon dolarlık bölümünü Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde planlanan projeler oluşturmaktadır. Ülkemizin bu projelerden pay alabilmesi için hükümetimizce atılacak adımlar ve siyasi girişimler daha önemli hale gelmiştir."
İnşaat sektöründe inovasyon yatırımlarının teşvik edilmesinin temel ihtiyaç olduğunu belirten Yenigün, verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek, tasarım ve planlama süreçlerini geliştirmek ve Türk inşaat sektörünün küresel rekabet gücünü artırmanın bu alanda yapılacak atılımlarla mümkün olabileceğini bildirdi.
Yorum Yaz