Yapı sektöründen 'Enflasyonla Mücadeleye Devam' vurgusu!
Yapı sektöründe girdi maliyetindeki yükselişler müteahhit firmaları zorluyor. Son yıllarda hem inşaat malzemelerinde hem de arsadaki fiyatlarında yüzde 100'ün üzerinde yaşanan artışlar konut arzını da azaltıyor.
Sektörün giderek durağanlaştığına dikkat çeken yapı sektörü temsilcileri enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.
2024 yılına temkinli yaklaşan sektör temsilcileri, konut fiyatlarında bir düşmenin söz konusu olmayacağı görüşünde birleşiyor; hem üreticilere hem de vatandaşlara yönelik teşviklerin sağlanması gerektiğine de işaret ediyor.
Fiyat artışı devam edecek
Geçtiğimiz yıl betonda yüzde 100, demirde ise yüzde 65'lik bir fiyat artışı yaşadık. Şu anki ekonomik göstergelere göre 2024 yılında da aynı şekilde artışlar yaşanacağını söylemek mümkün. Yılın ilk iki ayında bile asgari ücret zammıyla birlikte giderler artmaya başladı. Türkiye'deki inşaat malzemeleri üreticileri ihracat bağlantıları olduğu için maliyet hesabını da buna göre yapıyor. Dışarıya sattığı ürünün fiyatını iç piyasaya da aynı şekilde sunuyor. Çünkü ihracat garantileri var. Bu malzemelerin maliyetini hesaplamak çok da zor değil. 2023 yılında Hatay ve civarındaki illerde yaşanan depremle birlikte ciddi bir işçi sıkıntısı da yaşıyoruz. Kalifiye işçi bulmak zorlaştı. Çünkü bu işçi ve ustalar deprem bölgesine gitti, bir kısmı da yurtdışındaki şantiyeleri tercih etti. Şimdi yüksek maaşlara bile çalıştıracak personel bulmakta zorlanıyoruz. Bir diğer konu da arsa. İzmir'de merkezde büyük metrekareli arsa bulmakta zorlanıyoruz. Metrekareler büyüdükçe fiyatlar da çok artıyor. İnşaat sektörü olarak en büyük sorunlarımızın başında arsa geliyor. Sıkı para politikası nedeniyle son dönemde faizler de çok yükseldi. Vatandaşların krediye ulaşması da zor hale geldi. Biz her şeye rağmen önce ülkemiz diyoruz; bütün zorluklara rağmen çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Arsa toplam maliyetin yüzde 50'sini oluşturuyor.
2024 yılında yapı birim maliyet artışlarının bir önceki yıla göre en az yüzde 100 fazla olacağını düşünüyorum. Üretici firmalar da personel, enerji, hammadde ve lojistik gibi bir çok farklı maliyet kalemine sahipler. Bir şekilde bunu fiyatlara da yansıtmak zorundalar. Bu fiyatlamanın iç piyasa gerçeklerine göre şekillendirilmesi gerekiyor. Bir yandan da yeni inşaat yapmak için imarlı arsa bulmakta zorlanıyoruz. İmarlı arsa fiyatları çok arttı. Arsa, toplam inşaat maliyetinin yüzde 50'sini oluşturuyor. Bu nedenle hem depreme karşı önlem almak, hem de yeni arsa üretebilmek için kentsel dönüşümün önü açılmalı. Eskiden inşaatlar temel aşamasındayken satılabiliyordu. Şimdi müteahhitler önden ödeme alamadıkları için ceplerindeki para kadar inşaat yapabiliyor. Parası olanlar da inşaat sektörü yerine farklı yatırımlara yönelmeyi tercih edebiliyor. İnsanlar krediye ulaşmakta zorlanıyor. Kemer sıkma politikası üretici firmaları zorluyor. Bir binanın yapılabilmesi için 10 bin farklı ürün kalemine ihtiyaç duyuluyor. Yani, inşaat ülke ekonomisini doğrudan yüzde 35 oranında besliyor. İnşaat sektöründeki durağanlık 2024 yılı sonuna kadar devam eder.
Konut sektörü desteklenmeli
2023 ve 2024 yılında izlenen sıkı para politikalarıyla birlikte enflasyonun hedeflenen rakamlara inmesi için çalışmalar devam ediyor. Enflasyondaki düşüş, yapı maliyetlerinin de düşmesini sağlayacaktır. Arsa fiyatları ise geçtiğimiz yıl konumuna göre değişmekle birlikte yaklaşık yüzde 200 arttı. Yeni konut arzı ve dolayısıyla ruhsat alımı da azaldı. Konut stoğunun azalması mevcut konutların değerinin artmasına ve kira fiyatlarının da buna paralel olarak yükselmesine neden oldu. İzmir'de kentsel dönüşüm projelerinin artırılması ve yeni imarlı arsaların kullanıma açılması gerekli. Bunun için vatandaşlara sunulan kentsel dönüşüm kredileri de artırılmalı. Vatandaşların konut ihtiyaçlarını giderebilmeleri için sektörün teşvik edilmesi önem taşıyor. Konut kredileri ise uygun ödeme koşullarıyla birlikte kullanıma sunulmalı. Seçim sonrasında da ekonomideki sıkı para politikaları devam etmeli. Bundan sonra 4 yıl boyunca seçim olmayacak. Hükümetin bu süreci yapısal reformları uygulayarak tek haneli enflasyon hedefine ulaşmak için kullanması gerektiğini düşünüyorum.
- Etiketler:
Yorum Yaz