İnşaat şirketi binayı tamamlamadan iflas ederse zararı sigorta ödeyecek!
Bir süredir, toplumu yakından ilgilendiren ve sorunların yaşandığı konuların içine sigorta sistemi zorla çekilmeye çalışılıyor
Bir süredir, toplumu yakından ilgilendiren ve sorunların yaşandığı konuların içine sigorta sistemi zorla çekilmeye çalışılıyor. Bir başka ifadeyle; başı sıkışan, işin içinden çıkamayan topu, sigortaya atıyor. Özellikle de bakanlıklar. Birkaç yıldır genel anlayış şöyle: Vatandaşa yönelik kanun mu hazırlanıyor... Konunun tarafları anlaşamıyor mu?... Maddelerden birine, ‘sigorta yaptırılacak, sigorta şirketleri de sigortalayacak' diye zorunlu sigortayı ekleyiveriyorsun; olup, bitiyor. Olur mu, olmaz mı diye sigortayla ilgili kurum ve kuruluşlara danışmaya ise ihtiyaç bile duyulmuyor.
İşin ilginci, ‘ben yaptım oldu' tarzıyla hareket edildiğinden, zorunlu olmasına rağmen bu sigortalar, ya uygulanamıyor ya da eksik uygulanıyor. Daha da vahimi... Tüketiciyi korumak için kanuna eklenen bu zorunlu sigortalar, kısa zaman sonra tüketicinin başına bela olduğu gibi; vatandaş, mahkemelerde uğraşıp duruyor. Örnek mi? Mesela, seyahat acentası iflas ederse, tüketicinin zararını sigorta şirketi karşılasın diye üç sene önce kanunla zorunlu tur sigortası getirildi... Ne tur şirketleri sigortayı yaptırdı ne de sigortacılar yaptı... Yaptıranlar da sırf kanunda yazıyor diye yarım yamalak yaptırdı. Sonuç mu? Kimi tur şirketleri iflas edince vatandaş acenta ile sigorta şirketi arasında mekik dokudu... Mağdurlar ise, halen mahkemelerde dava peşinde koşuyor. Bunun gibi, kanunla getirilmiş, yapılamayan başka sigortalar da var ve her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
FİKİR TİCARET BAKANLIĞI'NIN
Şimdilerde ise gündemde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın Tüketici Kanun taslağına koydurduğu ve zorunlu olması düşünülen ‘bina tamamlama sigortası' var. Amaç, maketten konut alanların olası mağduriyetini önlemek. Anlaşılan o ki, son günlerde inşaat pazarında sıkıntılar başlayınca... Büyük bir firma da zor duruma düşüp, binlerce kişiyi mağdur edince... Gümrük ve Ticaret Bakanlığı düşünüp, taşınmış; madem böyle olaylar yaşanıyor, yaşanacak da... O zaman inşaat şirketleri projeleri bitirmeme riskine karşı sigorta yaptırsınlar deyip; topu sigorta sistemine atarak, çareyi bulmuş... Diğer bakanlıkların yaptığı gibi.
Olaya bakın siz...
İsteyen elini kolunu sallayarak inşaatçılığa soyunacak... Adamın yeterli sermayesi var mıdır, yok mudur; taahhütlerini yerine getirecek güçte midir, değil midir diye denetim olmayacak... Ortaya maketler konup, şakır şakır evler satılacak... Hatta, işin altından kalkılamayacak bile olsa sigortaya güvenip, yola devam edilecek... Sonra da ‘ben battım' denecek... Sigortacılar da, ‘biz ne güne duruyoruz, sen üzme tatlı canını' diyerek, binlerce mağdurun, tıkır tıkır zararını karşılayacak. Yapmayın Allah aşkına... Buna kargalar bile güler. Sorarım size, böyle tatlı düzen, böyle enayi sigorta sektörü dünyanın neresinde var?
BÖYLE UYGULAMA OLUR MU?
Konu gündeme geldiğinden beri yorumlara dikkat ediyorum da; inşaatçılar, sigorta uygulamasını ayakta alkışlıyor, tüketiciler sevinçten havalara uçuyor. Sigortacılar ise konudan bihaber. Tek bildikleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın bu yönde bir çalışma yapıp, kanun tasarısına koyduğu. Sigortacılara danışılmış mı? Hayır. Görüş alınmış mı? Hayır. Açıkça söyleyeyim, tasarının sigorta ile ilgili bölümü bu haliyle yasalaşırsa, kanunla getirilip de uygulanmayacak zorunlu sigortalara bir yenisi daha eklenecek ve tüketici zarar görmesin derken, daha da mağdur edilecek. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi.Peki, böyle bir sigorta hiçbir şart altında uygulanamaz mı? Uygulanır. Öncelikle, sigortacılar enayi yerine konmayacak... Sonra kanun taslağı daha hazırlık aşamasındayken sektörü temsil eden kurum ve kuruluşlarla; böyle bir sigortanın nasıl ve ne şekilde uygulanacağı konuşulup, ortak yol bulunacak. İşte o zaman, hem zorunlu sigorta uygulanır hale gelir, hem de tüketici korunmuş olur.
Noyan Doğan/ Hürriyet
Yorum Yaz