Arap Baharı, Türk halıcılığına yaradı!
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı İbrahim Yılmaz, yaptığı açıklamada, Arap Baharının Türk halıcılık sektörüne yaradığını söyledi
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı İbrahim Yılmaz, yaptığı açıklamada, Arap Baharının Türk halıcılık sektörüne yaradığını söyledi. 'Arap Baharı"nı fırsata dönüştürerek, Libya'ya geçen yıl yapılan 5 milyon dolarlık ihracatı, bu yıl 44 milyon dolara yükselten halıcılık sektörü, çatışmaların sona ermesinin ardından aynı artışı Suriye'den de bekliyor.
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı İbrahim Yılmaz, yaptığı açıklamada, Türk halıcılığının dünyada olması gereken yerin biraz gerisinde bulunduğunu ifade etti. İran ve Türk halısının dünyada marka haline geldiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu topraklar üzerinde 1500 yıldır yapılan ticaret hala devam ediyor. Ancak sektörün gidişatı daha fazla makine halısına yöneldiğinden Türkiye gibi sanayileşen bir ülkede el halıcılığı fazla yapılabilir bir iş olmaktan çıkıyor. Çünkü üretim maliyetleri çok yüksek. Burada 500 dolara ürettiğiniz bir halıyı, Çin ve Hindistan gibi nüfusu yoğun toplumlarda 30 veya 40 dolara yapılıyor. Ucuz iş gücü, halının fiyatına yansıyor.
Dünya ticareti de matematiğe baktığı için ucuz olan tercih ediliyor. Hem makine, hem de el halıcığında önemli bir noktaya geldik. 1,6 milyar dolarlık ihracatımızla dünyada makine halı üretiminde 3'üncü sırada yer alıyoruz. Bu yılsonu itibarıyla 2 milyar doları aşacağımızı tahmin ediyoruz. Bu performansla 2'nci sırada bulunan Çin'i çok kısa sürede yakalayacağımızı düşünüyoruz. Çin'de daha çok sanayi ürünlerine doğru bir kayış başladı. Son 5 yıldır bize rakip olan Çin pazarını fırsata nasıl dönüştürürüz diye inceledik. Çin'in 1,3 milyar nüfusu var. Bu nüfusunun yaklaşık yüzde 25'i AB'nin üst gelir seviyesindeki insanlarından daha fazla gelire sahip. Bu nedenle bu büyük pazara eğer markalı, kaliteli ve iyi tasarım odaklı ürünler sunarsanız, o pazarda olmamanız için bir sebep yok. Doğru nitelikli ürünlerle o pazara girmek gerekiyor."
"Finansman kredileri bulmakta zorlanıyoruz"
Yılmaz, Türk halıcılığının en büyük problemlerinin başında finansman sorununun geldiğini dile getirerek, makine halıcılığında teknolojik ürün makineler ithal edildiğini, bu konuda finansman kredileri bulmakta halıcıların zorlandığını söyledi. Finansman probleminin yanı sıra enerji probleminin de söz konusu olduğunu ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrikten petrole kadar her artış halı fiyatlarını etkiliyor. El halıcığında ise en önemli sorun ithalat. Biz eski halıların ithalatını gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye'de önemli bir restorasyon kapasitesi var.
Ustalarımız tamir işini dünyada en iyi yapanlar arasında yer alıyorlar ve çok da iyi paralar kazanıyor. Bugüne kadar yurt dışından bir halıcı dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı halıların burada tamirini yaptırarak, ithal ediyordu. Halıdaki katma değeri de kendisi alıyordu. Biz de diyoruz ki, bunu artık yabancılar yapmasın, bizim halı tüccarlarımız dünyanın her yerinden bu halıları ithal etsin ve restorasyonunu yapsın. Bu da yaklaşık 100 bin kişilik bir istihdam anlamına geliyor. Konuyla ilgili sıkıntılarımızı çözmek için ilgili bakanlıklarla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sorunları aşabilirsek el halıcığına önemli bir katkı sağlamış olacağız." Daha çok makine halıcığının tercih edildiğini belirten Yılmaz, bugün 13 milyar dolarlık halı ticaretinin 12 milyar dolarının makine, 1,5 milyar dolarlık kısmının da el halıcığından oluştuğunu söyledi.
Makine halısı daha hızlı üretildiği ve daha ucuz olduğu için yoğun talep gördüğünü vurgulayan Yılmaz, "El halısının ise daha farklı bir yeri var. El halısı tamamen sanat eseri konseptinde görülür. Statü atlamak isteyen toplumlar, zenginleşen aileler, evlerinin dekorasyonlarında el halısını tercih ediyor. Makine halısından el halısına , geçmiş bir ev, bir üst kademeye geçmiş, zenginleşmiş ev anlamı taşıyor. Sadece bizde değil, toprağa bağlı tüm kültürlerde çok önemli bir kriterdir el halısı kullanımı" şeklinde konuştu.
Yılmaz, artık fason iş yapmadan marka üreterek ve o markalarla dünya pazarında var olunması gerektiğini vurgulayarak, "Halıcılık sektörü olarak, Türkiye'nin 20231eki 500 milyar dolarlık ihracat hedefindeki payımızı yeniledik ve 3,5 milyar dolarlık bir hedefimizi 5 milyar dolara çıkardık. Umarım bunu da yakalayıp, Türk halılarını dünyanın çok daha değişik ülkelerine de ihraç edeceğiz. Brezilya, Kolombiya ve Çin'e ağırlık verip bu yeni pazarlarda da var olmaya devam edeceğiz" dedi.
"Libya, halı ihracatında 3'üncü sıraya yükseldi"
İbrahim Yılmaz, "Arap Baharı" nedeniyle bölgede oluşan çatışmaların ardından insanların problemleri aşıp hayatlarına geri dönmek için çabaladıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Her türlü kriz bir fırsatı da beraberinde getirir. Dolayısıyla Orta Doğu'da yaşanan krizlerin Türk turizminin yanı sıra halı sektörüne de çok olumlu yansımaları oldu. Libya'ya geçen yıl yapılan 5 milyon dolarlık ihracat, bu yıl 44 milyon dolarlara çıktı. İnşaat sektörünün hızlı ilerlediği bölümlerde halı sektörü de ona paralel olarak ciddi bir artış sergiliyor. İhracat için Libya limanları yetersiz kalınca halı sektörü Mısır'ı kullanarak, Libya'ya girdi. Dolayısıyla Mısır'a yapılan bir ihracat da söz konusu oldu.
Bundan 3 yıl önce Irak'ın gelişimindeki süreç Libya ve Mısır'da yaşandı. Birinci sıradaki pazarımız olan Suudi Arabistan'a geçen yıl 250 milyon dolar olan ihracat performansı bu yıl yüzde 30'luk artışla devam ediyor. İkinci pazarımız olan Amerika'ya ise 150 milyon dolarlık bir ihracatımız var. Orada da yüzde 25'lerde bir artış söz konusu. Halı ihracatında 3'üncü sıraya Libya'ya yükseldi. Mısır, şu anki sıralamada 5'inci oldu. Irakta artış biraz daha yatay seyrediyor. Mısır ve Libya'daki performans bir müddet daha devam edecek. Ancak Suriye'de ciddi bir düşüş var. Şu an insanlar can derdinde olduğu için ticaret geri planda kaldı. Olaylar sona erdikten sonra Libya'daki patlamanın aynısını Suriye'de beklemek muhtemeldir."
Dünyada haklı bir yer edinen Türk halılarının birçok önemli ismin evini de süslediğini anlatan Yılmaz, "Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, sırıkla atlamada şampiyon olan Sergey Bubka Türk halısını tercih eden ünlüler arasında yer alıyor" dedi. Yılmaz, bu isimlerin tercihin özellikle ince dokunmuş eski el halıları ya da eskinin yüzde 100 replikasını seçtiklerini belirterek, "İpek halılar çok seviliyor. Son dönemde modern halılara da ilgi var. Özellikle zengin Amerikalılar, okyanus kıyısındaki evleri için eski halıların parça parça bir araya getirilen modellerini tercih ediyor. Okyanus mavisi, çivit mavisi, fuşya pembesi gibi çok değişik renkler istiyorlar" şeklinde konuştu.
Ayrıntılı Haber
Yorum Yaz