Boyner Grubu'nun YKM'deki hisselerini satın almasında son sözü rekabet kurulu söyleyecek!
Boyner Grubu'nun Tan ailesi dışındaki ortakların elindeki YKM hisselerini satın aldığını açıklamasının üzerinden 4 ay geçti. Rekabet Kurulu, hisse devir sözleşmesini henüz onaylamadı
Boyner Grubu'nun Tan ailesi dışındaki ortakların elindeki YKM hisselerini satın aldığını açıklamasının üzerinden 4 ay geçti. Rekabet Kurulu, hisse devir sözleşmesini henüz onaylamadı. YKM'deki hisselerini satmak istemeyen Tan ailesi ile Boyner arasındaki hukuki mücadele sürerken, çok katlı mağazacılığın iki büyük markasının birleşmesine izin çıkmayabileceği belirtiliyor.
Boyner Grubu, 24 Şubat'ta Yeni Karamürsel Mağazaları'nın yüzde 63'ünü ve Yeni Karamürsel Giyim ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama AŞ'nin (YKM Pazarlama) yüzde 20,62'sini satın aldığını açıklamıştı. Duyurunun üzerinden 4 aydan fazla süre geçti. Rekabet Kurumu (RK) Tan ailesi dışındaki iki ailenin Boyner Grubu ile yaptığı hisse devir sözleşmesini henüz onaylamadı. Hatta 14 Haziran'da kuruldan yapılan şu açıklama, "Devir işlemi rekabet ihlali mi doğuracak?" sorusunu akıllara getirdi: "... Rekabet Kurulu piyasalarda rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak birleşme ve/veya devralma işlemlerini denetlemekle görevlidir. Kurul, piyasadaki rekabetin yapısına etkileri bakımından incelemenin derinleştirilmesi ihtiyacı duyulan işlemleri, kanunun 10. maddesi çerçevesinde nihai incelemeye alabilmektedir."
Kurulun çok titiz ve ayrıntılı çalıştığı bilinmekle beraber, YKM-Boyner ölçeğinde bir satın alma işlemine şu vakte kadar onay vermemesi dikkat çekici. Örneğin TÜPRAŞ, Petkim, TCDD limanları ve İDO gibi devasa özelleştirmeler ile Lukoil'in Aytemiz bayilerini satın alması gibi büyük işlemlerin Kurul'dan onay alması ya da veto yemesi bile bu kadar uzun sürmemişti. Anlaşılan o ki RK, Tan ailesinin basına yansıyan beyanları ve avukatların sunduğu bilgi/belgeleri kayda değer buldu ve 14 Haziran'da nihai karar için 'erken' mesajı verdi. Kurul'un çok katlı ya da bölümlü mağazacılık kategorisinde pazar payı çok yüksek iki markanın birleşmesinin doğuracağı sonuçları hesaba katmadan karar açıklaması beklenmiyor. Bazı AVM'lerde yan yana, hatta aynı katta YKM ve Boyner mağazaları var ki, hisse devri onaylandığında ticaretten anlayan herkesin tahmin edebileceği gibi bunlardan biri kapatılacak. Boyner, satın aldığı YKM'yi mi, ailenin soy ismini verdiği kendi mağazasını mı kapatır? Hal böyle olunca ilk darbe, personel tenkisatından çalışanları vuracak. Onlarca kişi işsiz kalacak. Tedarikçiler veya AVM sahipleri, bu kategoride rakipsiz tek bir muhatapla masaya oturacak. Neresinden bakılırsa bakılsın, rekabetin olmadığı bir alandaki sendromlarla karşı karşıya gelinecek. Boyner ailesinin iyi niyeti, ticaretin çetrefilli dünyasında bu gerçeği değiştirmeye yetmez. Rekabet Kanunu ve kanunun uygulanmasından mesul Rekabet Kurumu da bunun için var. Boyner'in patronu Cem Boyner, '10 yıllık hayalimdi' diyerek satın alma kararının gerekçelerini, safahatını anlattı. Basın toplantısı düzenlendi. Satır satır gazetelere yansıdı sözleri... YKM'nin ortakları Lale Güven Tuğlu, Ali Fethi Ağralı, Kemal Tuğrul Ağralı, Fuat Turgay Ağralı, Nuşin Oral, Murat Emir Kunt ve Esin Taboğlu hisselerini devretmek istiyor. Tan ailesi ise hisse devrine itiraz etmesine rağmen çok fazla ortalıkta görünmüyor. Konu bu açıdan çok daha dikkat çekici bir boyut kazanıyor.
İlk YKM mağazasını 1950'de Sultan-hamam'da açarak Türkiye'yi çok katlı mağaza ile tanıştıran, taksitli satışı icat eden merhum Nuri Güven'in torunları Harun ve Saruhan Tan kardeşlere bazı sorular yönelttim. Rekabet Kurumu onayı çıkmadan Boyner'in 'YKM'yi aldık' açıklamalarını doğru bulmadıklarını belirterek söze başladı Saruhan Tan, ve "Biz, hisselerini satan değil YKM'de kalarak, şirketi büyütmek isteyen tarafız. Başından itibaren tüm fonlarla bu temelde görüşmeler yürüttük." ifadelerini kullandı. "Madem alıcı var, niye satmıyorsunuz?" soruma da, "40'lı yaşlardayız. Dedemizin kurucusu olduğu, başta annemiz Gülay Tan olmak üzere hepimizin 62 yıldır büyük emek verdiği YKM'yi satıp ne yapalım? Bu bizim bildiğimiz iş. Daha da geliştirerek, Türkiye'nin güçlü bir markası haline getirmek istiyoruz." cevabını verdi.
Credit Suisse, usul hatası yaptı mı?
Diğer ortaklarının satış kararına saygı duydukları için hem onların hem de kendilerinin menfaatlerini koruyacak bir formülle satış işlemlerini başlatmışlar ve Credit Suisse'i yetkilendirmişler. Sonrası da şöyle: Yerli-yabancı 25 fona bilgi gönderilmiş. 15 fon satışla ilgilendiğine dair olumlu geri dönüş yapmış Credit Suisse'e. Yabancı fonlar hissesini satmayan aile olarak Tan ailesiyle de masaya oturmuş. 15 fon ile görüşürken o esnada Boyner de talip olduğunu bildirmiş. 'İnfo memo' denilen şirket bilgilerini alan 15 fon bağlayıcı olmayan fiyat tekliflerini, kalan hissedar Tan ailesi ile de görüşerek vermiş. O dönemde Boyner de ilgilenenler arasında. 15 fonun teklifinin ardından en iyi beş teklif data room'a girme hakkı kazanmış. Peki Boyner bu 5 arasına girdi mi? Saruhan Bey'in cevabı ilginç: "Hayır yoktu. Çünkü Boyner teklif vermeyeceğini, ihale sürecinden çekildiğini, yazılı olarak hem bize hem de Credit Suisse'e bildirdi. Biz de data room'a girmeye hak kazanan beş fonla görüşmeye devam ettik. Hayatın her alanında dürüstlüğe inanan aile olarak, doğrusu, Boyner'in de taahhütlerin dışında bir davranış içine gireceğine dair düşünceye kapılmadık." "Madem Boyner ilk 5 arasında yoktu, bugüne nasıl gelindi?" dediğimde, Tan, Credit Suisse'i de yakından ilgilendirecek iddialarda bulundu. "Bu işlemde pek çok etik ve hukuk dışılık söz konusu. Öncelikle Boyner, yürüttüğü görüşmeleri tüm paydaşlarından gizleyerek, şirketin kurucu hissedarı olarak sadece bizi değil, kendi küçük yatırımcısını, SPK'yı ve ihale sürecine kalan fonları da şaşırttı. Bu konuda SPK'nın da yerine getirmesi gereken hususlar var." "Bu sizin yargınız ama." sözlerime, "Anlatayım, kararı siz verin." diye mukabelede bulundu: "Düşünün; bir ihale yapılıyor. Altı ay görüşme sürüyor. 15 firmadan beşi tüm görüşme ve incelemelerden sonra bağlayıcı teklifini veriyor. Ancak siz bu firmaların aylar süren ciddi çalışmalarını yok sayarak, ihaleyi, şartnameye aykırı olarak en başında görüşmelerden çekildiğini yazılı olarak bildiren Boyner'e veriyorsunuz. Bu gelişmeler insana, baştan planlanmış bir operasyon ile karşı karşıya olduğu hissini veriyor. Boyner'in hissedarı olan Citi Group'un da bu olayda sessiz kalması, Credit Suisse gibi uluslararası kuruluşun da gizli yürütülen sürece ve haksızlığa taraf olması düşündürücü." Harun Tan da Boyner ile işlemler devam ederken görüştüklerini, ancak Boyner'in stratejilerini dinledikten sonra YKM'nin geleceği açısından kendisiyle yapılacak anlaşmanın olumsuz sonuçlar doğuracağı kanaatine vardıklarını belirtti ve ekledi: "Zira, son derece borçlu bir şirket olan Boyner, YKM'nin güçlü mali yapısı ve müşteri portföyünü alarak görüntüsünü düzeltmeye çalışıyor. Ancak ödemeyi borçlanarak yapacağı için zaten yüksek olan borç yükü daha da artacak. Bu durum, bizim YKM için planladığımız büyüme alanlarına ve yeni yatırımlara uygun değildi. Boyner'in YKM'ye verdiği fiyat, kendi şirket değerinin çok daha üzerinde. İki misli çarpan değerine ulaşıyor. Şirketleri birleştirip, YKM markasını da yok ederek, pazarın hâkimi olma niyeti var."
Zaman
Yorum Yaz