Doğuş Holding Doors’un yüzde 38.5'ine talip mi?
İsmini ingilizce ‘kapılar’dan alan lüks restoran zinciri İstanbul Doors Group’un yabancı ortağı, yüzde 38.5 hissesini satıyor
İsmini ingilizce ‘kapılar'dan alan lüks restoran zinciri İstanbul Doors Group'un yabancı ortağı, yüzde 38.5 hissesini satıyor. Doğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk'in Doors'u beğendiğini ifade eden sözlerini değerlendiren Doors Group Yönetim Kurulu Üyesi Levent Büyükuğur, “Doğuş'un ilgilendiğine dair dolaylı haberler geldi ama resmi bir teklif yok” dedi
Yılda 120 milyon TL ciro, 1300 çalışan dersem bir fabrika yatırımından bahsettiğimi düşünürsünüz değil mi? Ama CEO'su, CFO'su olan, 38 restoran, 18 markayı bünyesinde barındıran, adı müzik gruplarını çağrıştıran İstanbul Doors Group'un bilgileri bunlar. Doors Group eğlence ve yeme içme sektöründe kurumsal kimliğe kavuşmuş tek şirket neredeyse. Grubun yüzde 38.5'ine yabancılar sahip. Kalan hisseler Levent, Rıza, Bülent Büyükuğur kardeşler ve Berk Ekşioğlu'na ait. İstanbul'da 10 popüler mekan saysanız 5'i Doors Group'tan çıkıyor: Vogue, Gina, Zuma, Da Mario, Anjelique...
Londra'ya Kitchenette
Geçen yıl, Prens William ve eşi Kate Middleton, Sienna Miller, Jude Law, Rus milyarder Abromoviç, Chealse'li futbolcuların da müdavimleri arasında olduğu Tom Aikens adlı restoranı satın almışlar. Londra'nın gözde bölgelerinden Chelsea'deki restoranı büyütüyorlar. Tom Aikens'ta Türk şarabı da servis etmeye başlayacaklar. Ayrıca Londra'da grubun lokomotif markası Kitchenette'i açmaya hazırlanıyorlar. Londra Kitchenette'lerde, Türkiye'deki şubelerden daha çok Türk yemeği olacakmış. Doors Group Yönetim Kurulu Üyesi Levent Büyükuğur, sorularımı Zuma'da yanıtladı.
20 yıllık bir grup
Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?
Aslında çok eskiyiz. Celal Çapa'lar, Metin Fadıllıoğlu'lar ekolünden sonra neredeyse ilk restoran açan grubuz. 20 yıl oldu. Arka planda olmayı seven bir yapımız vardı. Büyüdükçe daha bilinir olduk. 2008'de yabancı ortak aldıktan öne çıkmaya başladık.
Yeme-içme sektörüne giren Doğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk, şirketinizi beğendiğini ifade etti. Beğeni, teklife dönüştü mü?
Çok hoşuma gidiyor bize yönelik sözlerini okumak. Doğuş çok sevdiğim bir grup. Onların bu sektöre adım atmış olması çok hoşumuza gidiyor. Sektöre belli bir kalite getiriyorlar, standartları yükseltiyorlar. Doğuş gibi oyuncuların sektöre girmesi, rekabetten ziyade bize avantaj sağlayacak. Doğuş'un ilgilendiğine dair dolaylı yönden haberler geldi, ama resmi olarak gelen bir teklif yok.
Lehman Brothers'ın yönettiği fonların sahip olduğu ‘International Restaurant Group, 4 yıl önce bize ortak oldu biliyorsunuz. Bu bir özel sermaye fonu. Ve biliyorsunuz bu tür fonlar yatırımlarından belli bir getiriyi elde edip, sonrasında hisselerini satmak üzere ortak oluyorlar. Bizim ortağımızda bu çerçevede yatırım yaptı. Yakında hisselerini satacaklar, satış dönemi yaklaşıyor. Bu dönem yaklaştıkça onların hisselerine hatta bizim de hisselerimize talep gelmeye başladı. Bu talep, yabancılardan gelen bir talep ama. Yerli teklif yok...
İngiltere'de restoran alma işi nasıl oldu?
Geçen martta tarzını çok beğendiğimiz, Michelin yıldızlı Tom Aikens adlı şefe ait olan üç restoranı, kendisini de şef-ortak olarak içinde tutarak bünyemize kattık. Tom Aikens'in Londra'da bir şubesini daha açacağız.
Tom Aikens Restaurant, Tom Aikens Group'un Chelsea Bölgesi'ndeki 2 restoranından biri. Grubun, Chelsea bölgesindeki diğer restoranı ise Londra'nın en popüler cafe ve brasserie'lerinden Tom's Kitchen. Mart 2013'de, Zorlu Center'da da Tom's Kitchen'ı açacağız inşallah. Markayı büyük metropollerde açmak istiyoruz. Şangay, New York, Moskova, Dubai, Miami'den talep var.
Öte yandan biz Londra'da Kitchenette'le büyümek istiyoruz, şimdi bir şubesini açıyoruz Londra'da. Daha sözleşmeyi imzalamadık ama el sıkıştık.
Eylülde okullu oluyor
Türkiye'de yeni yatırımlar var mı?
Eylül ayında Doors Akademi okulumuzu açıyoruz. Gastronomi ve otelcilik alanında eğitimler verecek. O bizim çok büyük heyecanımız. Yurtiçi ve yurtdışındaki mekanlarımızın sayısı 38'e ulaştı. The Marmara Taksim'in tepesine Türk yemekleri servis edeceğimiz bir lokanta açıyoruz. Daha ismini belirlemedik. Konseptini hazırladığımız bir balıkçı restoranı açıyoruz. Şu anda mekan bakıyoruz bunun için. Florya'da Kitchenette'i açıyoruz, 15 gün önce Bahçeşehir'de bir şubesini daha açtık.
Kalamış'ta muhtemel bir İtalyan lokantası projemiz var. Uluslararası bazda ise görüşmelerimiz sürüyor. Biliyorsunuz, Kitchenette'in geçtiğimiz aylarda Bakü ve Moskova şubelerini açtık. Körfez'den bir yatırımcı Dubai, Abu Dabi, Katar Kuveyt'te Kitchenette'in şubelerini açmak istiyor. İsviçre'de bir grupla yine belli şehirlerde Kitchenette açmak için anlaşma halindeyiz. Moskova'daki ikinci restoranımız için geçen hafta imza attık. Romanya'da yine Kitchenette'ler için anlaşma imzalamak üzereyiz.
Cin tonik geri döndü
Bu yazın trend içkisi nedir?
Çok enteresan cin-tonik geri döndü. Retro akım var. O eski Türk filmlerinde duymaya alışık olduğumuz cin tonik yazın vazgeçilmez içkisi oldu. Bir de taze meyveyle yapılmış fresh kokteyller çok moda.
Diyet menüsü çıkardınız. Talep nasıl?
Dr. Yasemin Bradley'in özel çalışmasıyla ‘light menü' anlayışına bambaşka bir açı getirdiğimizi düşünüyoruz. Pek çok yemeği, aynı lezzetle fakat çok daha düşük kaloride sunuyoruz. Fit For You menüsündekiler düşük kalorili malzemeyle hazırlanıyor.
‘İstanbul'da mal sahipleri acımasız'
İstanbul'da yemek neden bu kadar pahalı?
Bence de pahalı. Şarap fiyatları yüksek. İthal şaraptaki vergiler, yerli şarap üzerindeki ÖTV ve diğer vergiler fiyatları yükseltiyor. Şarap fiyatları sadece restoranın çarpanına bağlı olarak yüksek değil. Gönül istiyor ki biz de aynen yurtdışındaki fiyatlarla servis edelim. Et fiyatları da evet yüksek. Bir de tabii kiraları unutmamak lazım. Gelirimizin çoğunu kiraya veriyoruz. Kiralar inanılmaz arttı.
Bazı yerlerde ‘Biz mal sahibine çalışıyoruz' diyoruz. Mal sahibi her yerde bizim ortağımız. Anjelique dışında her restoranımızda kiracıyız. Mal sahipleri acımasız İstanbul'da. İstanbul‘daki restoran kiraları Londra'daki kiraları geçti.
Kira, total giderlerin yüzde kaçı?
Restoran açmayı düşünüyorsunuz herhalde! Dünya standartlarında normalde yüzde 7 - 12 arasındadır. Bizim bazı yerlerde yüzde 30'u bulduğu oluyor. Kar marjı restorana göre çok değişir. Ama İstanbul'da yüzde 15-40 arasında bir marj var.
‘Müşteriyi kapıdan girerken anlarım'
Kapıdan giren bir müşteriye bakarken tahlil yapar mısınız?
20 yıldır bu işi yapıyorum, insan sarrafı oldum. Restorana girişinden anlarım. ‘Yeni para' kendisine tanınmış muamelesi yapılmasını istiyor. ‘Rezervasyonunuz var mı?' sorusunu hakaret gibi algılar. Resepsiyon görevlisine bakmaz, yürür geçer. ‘Görevli beni takip etsin' havasındadır.
Oysa çok daha varlıklı aileler rezervasyonunu mutlaka yapar, gelmeden de mutlaka konfirme eder. Geldiği zaman kibar şekilde rezervasyonunu sorar, eğer bir gecikme varsa barda fazla şikayet etmeden bekler. Yurtdışında müşteri bir saat bekler sesi çıkmaz. Çok basittir ayırmak. ‘Eski para' görevlilere kibar davranır. Kılık kıyafeti saymıyorum bile... ‘Yeni para' garsona emir kipiyle konuşur, ‘Bunu getir, şunu getir, şefim baksana' falan der. Garsona ‘Şefim her zamankinden, hayatım her zamankinden' der.
‘Terlik-şortla geleni de kabul ediyoruz'
Terlikli müşteri sizi rahatsız ediyor mu?
Artık etmiyor. 5-6 yıl önce ederdi. Terlik de şık kıyafetlerin altını süsleyen bir aksesuar olmaya başladı. Şehirli bir insanın akşam yemeğine ya da gece kulübüne giderken tercih ettiği kıyafetlerden olmaması lazım. Ama kabul ediyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar Anjelique'e şortlu müşteri almıyorduk. Artık alıyoruz. Zaten bütün büyük modacılar şortu da çok kullanmaya başladı koleksiyonlarında.
Londra'da insanlar akşam çıktıklarına kıyafetlerine çok özen gösteriyorlar. Kalburüstü mekanlarda öğlenleri de bir şıklık görürsünüz. Biraz da herhalde İngiliz şıklığı da var bunun arkasında. O geleneği devam ettiriyorlar. Biz de salaşlık cool'luk gibi düşünülüyor ama aslında hiç öyle değil...
Songül Hatısaru / Milliyet
Yorum Yaz