Fi Yapı’nın ev yerine bağış yapması müşterilerinin içini burktu!
Uğur Dündar, Sözcü Gazetesi'ndeki köşesinde Fi Yapı'nın son durumunu değerlendirdi
Yap-satçı ve İnönü Türkiye'nin tarihi özellik taşıyan stadyumuna verilen "İnönü" adının, Fiyapı ile yan yana getirilmesine başından beri çok üzüldüm.
Yap-satçı ve İnönü!.. Yeni evlenmişlerdi. Kadın öğretmendi, erkek ise bir kamu kuruluşunda çalışıyordu. Her evli çift gibi onların da hayalleri vardı. Ellerinde avuçlarında ne varsa birleştirecekler, üstünü de banka kredisiyle tamamlayıp, bir konut sahibi olacaklardı. Öyle büyük, üç dört odalı, kocaman salonlu olanından değil, inşaatçıların 2+1 dedikleri türden, mütevazı bir ev hayal ediyorlardı... Bankadan krediyi sağlayınca, gazetelerdeki toplu konut ilanlarına alıcı gözle bakmaya başladılar. Fİ YAPI GEBZE projesi, gerek iş yerlerine yakınlığı, gerekse ödeme ve teslimat koşulları açısından, beklentilerine en uygun olanıydı. Gazete ilanlarıyla yetinmeyip, şirketin tanıtım ofisine gittiler. Güleryüzlü şık giyimli kadınlı erkekli görevlilerin verdikleri bilgilerle tatmin olmuşlardı.
Fİ YAPI'nın gazetelere verdiği çarşaf çarşaf ilanlar ve yoğun televizyon reklamlarından da etkilenmişler, karşılarında güçlü bir şirket olduğuna inanmışlardı. Güven duymalarını sağlayan görüntülerden biri de Fİ YAPI'nın sahibi Fikret İnan'ın Cumhurbaşkanı'nın eşi Hayrünnisa Gül'le birlikte çektirdiği bir fotoğraftı. 2009 yılında çekilen fotoğrafın altında şunlar yazılıydı: "Cumhurbaşkanı'nın eşi Hayrünnisa Gül, İstanbul Esenyurt'ta inşa edilecek "Engelliler Koleji"nin temelini, Fikret İnanla birlikte attı. Fikret İnan'ın adının verileceği Engelliler Koleji'nin inşaatı bittikten sonra AKP Milletvekili Lokman Ayva'nın başkanlığını yaptığı Türkiye Beyazay Derneği'ne bağışlanacak...'
Yeni evliler "Cumhurbaşkanı'nın eşi, Fikret İnan'la birlikte fotoğraf çektirdiğine göre, Fİ YAPI bizi yarı yolda bırakmaz!" diye düşünerek sözleşmeyi imzaladılar. Onlar için Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün, Fikret İnan'dan aldığı paralar karşılığında İnönü Stadyumu'nun adını "Fİ YAPI İnönü Stadyumu" olarak değiştirmiş olması da, şirket hesabına bir güç gösterisiydi.
Böylece Ekim 2010'dan itibaren ödemeleri hiç aksatmadan yaparak, yaklaşık bir yıl sonraki anahtar teslimini beklemeye başladılar. Ancak çok geçmeden işin seyri değişmiş, inşaat yavaşlamıştı. Kasım 2011 geldi geçti ve anahtarlar teslim edilemedi. Bu yılın mart ayında anahtar yerine tapuları verildi ama anahtar yine ortada yoktu. Gecikmenin nedenlerini öğrenmek için gittikleri ofislerde artık kendilerini şık giyimli görevliler yerine sert bakışlı kişiler karşılıyor, "Tapunuzu aldığınıza şükredin ve sesinizi çıkartmayın!" diyorlardı. Gerçekten de bazı mağdurlar henüz tapularını bile alamamışlardı. Oysa hak sahipleri tüm ödemeleri eksiksiz yerine getirmişlerdi. Fİ YAPI hakkında olumsuz haberler devam ederken, Fikret İnan'dan dev bir hamle daha geldi. Ancak bu hamle, taahhütlerini yerine getirmek için değil bağış içindi! Samanyolu Televizyonu'ndaki sosyal sorumluluk kampanyasına katılarak Van Depremi felaketzedeleri için 500 konut inşa etmeye söz verdi.
Televizyonu seyreden Fİ YAPI GEBZE mağdurları neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Artık tüm hak sahipleri "Bizden aldıklarıyla inşaatları tamamlamak yerine, hayır yaparak göz boyuyor!" diye düşünüyordu. Bir süre önce Fİ YAPI GEBZE'de yönetim el değiştirdi. Yeni yönetim Fİ YAPI'nın işi bıraktığını, konutların oturulacak duruma getirilmesi için 7-8 milyon liralık ek ödemenin gerekli olduğunu söyledi. Yönetime göre bu meblağı hak sahipleri karşılayacaklardı. Bana gelen mağdur mesajlarının çoğalması üzerine Fikret İnan'la yapılan bir röportajı okudum. "Ortaokulu bitirdikten sonra öğrenime devam etmemiş. Bir süre nalburluk yaptıktan sonra bazı başka işlerle uğraşmış. Onlarda başarılı olamayınca tekrar eski işine dönmüş. Ayrıca inşaatçılığa yönelmiş.
Fİ YAPI'yı 2005 yılında üç ortakla kurmuş. Sonra onlardan ayrılıp şirketin sahibi olmuş. Bir toplu konut inşaatını bitirmeden diğerine başlamış. Füze gibi yükselmesinin en önemli nedeni, talebin yüksekliği ve projelerin daha kağıt üzerindeyken kapış kapış gitmiş olması. Aynı anda beş altı projeyi götürürken, Esenyurt projesinin Büyükşehir Belediyesi'ne takılmasıyla nakit sıkışıklıkları baş göstermiş..."
Röportajdan 7 yıllık bir geçmişe sahip olan Fİ YAPI'nın kurduğu zincirin burada kopma tehlikesi geçirdiği anlaşılıyor. Fikret İnan röportajın bir yerinde "Eğer kötü niyetliyseniz, insanları 'sizi ev sahibi yapacağım' diyerek kolayca kandırabilirsiniz!" diyor. Engelliler Koleji'ni bitirip teslim ettiğine dair hiçbir habere rastlayamadım. Van'daki felaketzedelere söz verdiği 500 evle ilgili taahhüdünü de henüz yerine getiremediğini öğrendim. Türkiye'nin tarihi özellik taşıyan stadyumuna verilen "İnönü" adının Fİ YAPI ile yan yana getirilmesine, başından beri çok üzüldüm. Ama neylersiniz ki "para" en büyük güç, "haramla hayır yapmak" ise yükselen değer oldu! "Saygınlık" gibi kavramlar, paranın altında ezilip kaldı. Yap-Sat'çının adı, ne yazık ki Atatürk'ün silah arkadaşı, Cumhuriyetimizin kurucularından İNÖNÜ'nün önünde yer aldı!
Uğur Dündar / Sözcü
Yorum Yaz