Finansbank, 70 yeni şube açmayı planlıyor!

2012 dünya ekonomisinde belirsizliklerin ve güven eksikliğinin hüküm sürdüğü, ülkemiz ekonomisinin ise sağlam ve tutarlı politikalarla kontrollü bir yavaşlama sürecinden geçtiği, ancak yine de kendi dinamikleri açısından küresel resimden daha iyi bir görüntü verdiği bir dönem oldu.

 

Bu süreçte, küresel ekonomik iklime karşı direnci yüksek tutmak amaçlı para politikaları paralelinde, GSYH büyümesi ve kredi genişlemesinin 2010 ve 2011'deki seviyelerine kıyasla yavaşlaması ve yıllık kredi büyümesinin yüzde 15 seviyelerine gerilemesi sektörün ve Finansbank'ın beklentileri dahilindeydi. Bu ortamda, belirlediğimiz yol haritasını kararlılıkla uyguladık ve başarılı sonuçlar elde ettik. 

 

Finansbank büyüdükçe, reel sektöre olan katkılarımız ve desteğimiz de bizimle birlikte büyüyor. Bu büyümenin dinamizmi ve kaliteden taviz vermeyen hizmet prensibimizle şekillenen yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle, odaklandığımız tüm bankacılık alanlarında, büyük kurumların, bireylerin ve KOBİ'lerin farklı beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ettik.

 

Finansbank olarak, 10 yıldır devam ettirdiğimiz perakende bankacılık stratejisini daha da ilerleterek sürdürmeyi hedefliyoruz. Şu anda sektörün kredilerinin yüzde 60'tan fazlasını bireylere kullandıran en perakende bankasıyız. 

Diğer taraftan, kurumsal , ticari ve KOBI bankacılığı alanlarında da yeni çalışmalarımız olacak. Özellikle kurumsal bankacılık tarafında yeni bir organizasyonel yapılanma ile müşterilerimize yenilikçi finansal çözümler sunma konusunda ciddi bir atılım içerisindeyiz. Kredi ve mevduat tarafında, sektör paralelinde bir büyüme öngörüyoruz. Sektörde yüzde 15-20 arası kredi büyümesi bekliyoruz. Mevduat büyümesi ise yüzde 10-15 bandında olacak. Biz de her zaman olduğu gibi bu büyüme rakamlarının bir miktar üzerinde, kontrollü bir büyüme stratejisi izleyeceğiz.Bir diğer odağımızı da, dijital bankacılık alanında yaptığımız atılımın, yani enpara.com'un giderek çeşitlenen hizmetlerle müşterilerimize sunduğu yepyeni bankacılık anlayışını ileriye taşımak olacak. Türkiye'nin en beğenilen dijital bankacılık çözümünü sunduğumuza inanıyoruz, bugün itibariyle 30 bine yakın müşteriye hizmet veren enpara.com'un 2013 yılsonunda en az 100 bin müşteriye ulaşmasını bekliyoruz.

 

"Bizce Mümkün" sloganımızı, bankacılık anlayışımız olarak hem müşteri deneyimi, hem de bankamızın geleceği açısından net adımlara dönüştürmemizde, nitelikli insan kaynağımız ve şubelerimiz en büyük gücümüzü oluşturuyor.

2012 yıl sonuna dek, şube adedimizi yaklaşık 40 açılışla artırmayı ve bu yolla 300 kişiye daha istihdam sağlamayı planlıyoruz. 2013 yılı planlarımız ise, yaklaşık 70 yeni şubenin faaliyete geçmesini öngörüyor. Bu paralelde, Finansbank ailesine yaklaşık 1,500 yeni çalışma arkadaşımız katılacak. Böylece Türkiye'nin de büyümesine ve istihdamına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

 

 

2013 yılında büyüme ve operasyon planlarımızı yurt içinde yoğunlaştırdık, hem İstanbul hem de diğer illerde şube açmaya devam edeceğiz. 2013 odağımızda yurt dışında büyüme yer almıyor.

 

-Fitch'in ardından diğer kuruluşlardan not artırımı ne zaman gelir ve Türkiye'ye yabancı sermaye girişlerini nasıl etkiler? 

Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamaları değerlendirildiğinde Türkiye'nin kredi notunda yeni artışlar olması için en önemli önkoşulun cari işlemler açığında daralmanın devam etmesi olacağı görülüyor. Tahminlerimiz 2013 ilk çeyreği sonuna kadar cari açığın GSYH'ye oranının azalmaya devam edeceği yönünde. Dolayısıyla bu süre zarfında not artışı için hala bir fırsat penceresi olacak diyebiliriz. Öte yandan, geçmişte yatırım yapılabilir ülke statüsüne ulaşmış ülkelerin tecrübeleri, not artışının sermaye girişlerinde bir hızlanma yaratacağı beklentilerini teyit ediyor. Bu tablo karşısında, Türkiye'nin sermaye girişlerinin hızlandığı bir konjonktürde cari açık baskılarını kontrol altında tutabilmeye odaklanması kritik önemdedir.

 

 

2013'te dünya ekonomisinin performansını etkileyecek en önemli faktörler ABD ve Euro Bölgesi'nde parasal genişleme adımları olacak. Merkez bankalarının bilançolarını büyütmeye devam etmeleri, gelişmiş ekonomilerde büyüme oranlarını kriz öncesi seviyelere taşımak için yeterli olmasa da krizin daha da derinleşmesini engelleme amacına hizmet edecek.

Bu çerçevede 2013'te Türkiye'de ekonomik büyümenin hızlanması için de uygun koşullar mevcut. Küresel likidite genişlemesinin kredi notundaki artışla birleşmesi 2013'te Türkiye'ye sermaye akımlarının hızlanması ve büyümenin olumlu etkilenmesi sonucunu doğuracak. Buna bağlı olarak 2013'te GSYH büyümesinin yüzde 5 seviyelerine ulaşacağını tahmin ediyoruz.

 

 

2013'te gelişmiş ekonomilerde merkez bankalarının para politikalarını gevşetmeye devam etmesi ve Türkiye'nin daha yüksek kredi notu ile genişleyen küresel likiditenin yöneleceği adreslerden biri olması, büyüme görünümünün 2012'ye kıyasla daha olumlu olması sonucunu doğuracak. Bu çerçevede 2013'te GSYH büyümesinin yüzde 5'lere doğru hızlanacağını tahmin ediyoruz. Bu ivmelenmenin 2012 yılı boyunca daralan cari açığın yeniden genişlemeye başlaması, enflasyonun ise mevcut seviyelerde yapışkanlık göstermesi anlamına geleceğini düşünüyoruz. Enflasyonun hedef aralığının içinde yer almasına bağlı olarak Merkez Bankası'nın 2013'te dış dengeye daha fazla odaklanmasını ve TL'nin reel olarak değer kazanmasına engel olmaya çalışmasını bekliyoruz. Buna bağlı olarak Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizleri düşük tutma politikasını sürdüreceğini öngörüyoruz.