Güral Porselen Çin’e ihracat peşinde!
Esin Güral ile 2.5 aydır sürekli sözleşip, sözleşip bir türlü buluşamamıştık. Ya benim işim çıktı, ya onun. Yoğunluktan söylenerek masaya oturduk, bir kez daha karar verdik ki, kimi iş kadınları hem söylenir hem de yoğunluktan mutlu olur
Esin Güral ile 2.5 aydır sürekli sözleşip, sözleşip bir türlü buluşamamıştık. Ya benim işim çıktı, ya onun. Yoğunluktan söylenerek masaya oturduk, bir kez daha karar verdik ki, kimi iş kadınları hem söylenir hem de yoğunluktan mutlu olur.
İki ay içinde, iki kez Çin'e gitti Esin Güral. Biri Başbakan Erdoğan'ın heyetinde, diğeri de 'iz peşinde.'
'Bir bakalım, hangi ürünlerimiz taklit edilmiş'i görmek için gittim' diyor. Geçen hafta Çin İhraç Ürünleri Fuarı'nda, Canton'daymış.
'Gitmeden hemen önce yeni bir fincan takımı tasarlamıştık. Daha doğru düzgün satış noktalarımıza bile vermemişiz. Canton'da fuarda bir stantta duruyor. 'Hangi aralık taklit edildi?' dedim. Baktım, fincanın altında bizim 'G' amblemi. Yine, yeni tasarımımız bir kase var. Fuarda dolaşırken, diyordum ki, demek onu taklit edememişler. Yok, onu da gördüm. Altında yine 'G' amblemi. Sordum, sorumlusuna, 'Numune olarak geldi' dedi, 'Sipariş verirseniz, aynısını yaparız.' Aslında Çin de, taklit ürünlerde artık daha hassas. Mesela fuarda 'şikayet' noktaları vardı. Tasarımınız tescilliyse ve taklidini fuarda görürseniz, gidip şikayet edebiliyorsunuz.'
Şikayet ile Çin'in taklitçiliğine engel olunabilinir mi?
'Mümkün değil. O kadar çok küçük üretici var ki, takip etmek mümkün değil. Taklit ürünlere karşı şansımız, Çin'in gittikçe pahalanıyor olması. Bizim ürünü, orada yüzde 40 daha ucuza mal ediyorlar ama navlunu, taşıması, usulüne uygun ihracatı neredeyse kafa kafaya geliyor.'
Usulüne uygun ihracat?
'Maalesef duyuyoruz ki, illegal yollardan, İran üstünden Türkiye'ye mal sokuluyormuş.'
Uygur Türklerine gömlek pantolon satan Türk
Esin Güral, Başbakan Erdoğan'ın heyetinde gittiği Çin seyahatinde, Urumçi'deki tanıklığını, hayranlıkla anlatıyor.
Doğu Türkistan-Sincan Uygun Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de tanıştığı bir Türk işadamı, hikayesini anlatmış.
İlk kez bavuluna koyduğu 25 gömlekle gitmiş, Urumçi'ye. Gömlekleri sattıkça da, Türkiye'den gömlek ihracatına devam etmiş. Artık takım elbise de satıyormuş ve yıllık ticareti 2 milyon dolarmış.
Markası da varmış, 'Lord of İstanbul.'
Esin Güral 'girişimci ruhu' övüyordu.
Bahsettiği Türk işadamı, 'Çinliler ile Uygur Türklerinin genleri, vücut yapıları farklı' diye yola çıkmış. Sahiden de Uygur Türklerinin bacak ve kol boyları, Çinlilere göre daha uzun. Uygur Türklerinin kıyafet alışverişi sorunu olduğunu öğrenince de, ihracata başlamış.
Çinliler hiç hayır demiyor ama...
Gürallar ArtCraft'ın Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral, 'Aslında Çin'de neler yapabiliriz diye bakıyoruz' diye anlatıyor, sık Çin seyahatlerinin gerekçesini.
'Çin'den mal almak cazip olmasa da, Çin'de iş yapmak mümkün olabilir. Başka iş alanları da çıkabilir' diyor.
Esin Güral, Kütahyalı Güral Ailesi'nin cam, turizm, makine imalatında büyüyen kanadının temsilcisi.
Türkiye'de farklı iş alanlarında Çinliler ile ortaklık kurmalarının da söz konusu olabileceğini söylüyor. Şunu da ekleyerek:
'Çinliler ile iş yapmak aslında zor. Farklı kültürleri var. Hiç 'hayır' demiyorlar, masadan kalktığınızda anlıyorsunuz ki, iş çıkmamış.'
Avrupalılar da, biz Türkler için 'Hayır demezler' yorumunu yapar. Biz Türklerin de iş hayatında, 'İnşallah, maşallah, bakarız, yaparız' diyerek, güven vermediğini söylerler.
Batı'dan bakan 'Doğu'yu farklı kültürde görüyor.
Akşam-Funda Özkan
Yorum Yaz