Güriş İnşaat, enerji ve sanayi alanlarında büyümek istiyor!
Güriş, Türkiye'nin en köklü taahhüt şirketlerinden... 1 milyar Euro cirosu bulunan holding, yeni dönemde rotasını inşaat işlerinden sanayi ve enerji alanlarına kırıyor
Öyle ki gelecek 4 yılda Türkiye ve yurtdışında sadece enerji alanına 1,3 milyon Euro yatırım planlıyor. Güriş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Güriş İnşaat Genel Müdürü Müşfik Yamantürk, yurtdışında Kırım'ın ardından yeni bir ülkede enerji yatırımı için fırsat aradıklarını belirtiyor, "Enerji ve sanayi alanlarında büyümek istiyoruz" diyen Yamantürk, yeni aldıkları 56 ruhsatla madencilik alanına da güçlü girdiklerini açıklıyor. Güriş Holding, Türkiye'nin en büyük taahhüt şirketlerinden biri olarak bilinir.
Halen de dünyada, özellikle yakın coğrafyada Suudi Arabistan, Libya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde önemli inşaat işlerinin altında imzası bulunuyor.
Sadece Libya'da alınan taahhüt işlerinin toplamı 1,5 milyar dolara yaklaşıyor. Ancak holding son yıllarda rotasını değiştiriyor ve inşattan ziyade sanayi ve enerji alanında yatırımlara soyunuyor. Güriş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve 17 yıldır Giiriş İnşaat Genel Müdürü olan Müşfik Yamantürk, "Enerji ve sanayi alanlarına daha ağırlık veriyoruz" diyor. Grubun kurucu başkanı İdris Yamantürk.
2000'lerle birlikte işlerini iki oğlu Tevfik ve Müşfik Yamantürk'e devrediyor. Holding sanayi tarafında Tevfik Yamantürk'iin yönetiminde Parsan ve Asil Çelik lokomotif şirketleriyle büyümesini sürdürüyor. İnşaat tarafında ise Libya pazarı ve Türkiye'deki büyük projeler hedefleniyor. Müşfik Yamantürk, yakın gelecekte yapacaklan yatırımların yüzde 70'inin enerji alanına olacağını açıklıyor.
Enerji tarafındaki gelecek planlarım şöyle aktarıyor: "Enerji işine bugüne kadar 350 milyon Euro yatırım yaptık. Türkiye'nin en büyük jeotermal santralini kurduk. Son dönemde rüzgar santrallerine yatırım yapıyoruz. Afyon Dinardaki üçüncü rüzgar santralimizin ilk kısmı bu yıl sonunda devreye girecek. Aydın'da bir jeotermal santral yatırımı daha yapacağız. İzin bekliyoruz. Bir de yine Aydın'da 440 megavat gücünde bir kombine çevirim doğalgaz santrali yapacağız." Holdingin Türkiye dışında da enerji yatırımları gündemde. Kırım'da Belçikalı Greenvvorks Holding ile ortak 250 megavatlık rüzgar santrali yatırımı yapıyor. Önümüzdeki 4 yılda enerjiye 1,2 1,3 milyar Euro yatırım planlayan holding, Letonya, Estonya, Romanya ve Bulgaristan'da bu sektörde yeni fırsatları inceliyor. Yamantürk, yeni iş dalı olarak madenciliğe girdiklerini de şu sözlerle açıklıyor: "Altın, demir ve bakır madenciliği yapacağız. Çanakkale Biga ve Ödemiş taraflarında toplam 56 ruhsat aldık. Pazara çaktırmadan ama güçlü giriyoruz." Güriş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Güriş İnşaat Genel Müdürü Müşfik Yamantürk ile holdingin yeni dönem rotasını, yeni girdikleri sektörleri ve mevcut yatırımlarını konuştuk:
•Güriş denince akla taahhüt alanı geliyor. Hala taahhüt alanı ağırlıklı mı çalışıyorsunuz?
- Hayır, sanayi ve enerji sektörlerine daha fazla ağırlık veriyoruz. İnşaat tarafında ağırlıklı olarak Libya'da çalışıyoruz. Türkiye'de İstanbul'da Taksim-Unkapanı ile Unkapanı-Yenikapı arası metro hattı ve Bursa çevreyolu projelerimiz var. Türkiye'de bu tip büyük projelerin dışında iş almıyoruz.
Libya'da ise 1,5 milyar dolarlık taahhüt işimiz var. Libya'da üniversite yurt binası, hastane ve fakülte binaları, tünel, park alanı gibi büyük işler yapıyoruz. Ancak Libya'daki savaş nedeniyle işlerimiz durakladı, şimdi malzeme sevkiyatına başladık. Burada ortamın biraz daha durulmasını, hükümetin kurulmasını bekliyoruz.
• Neden sanayi ve enerjiye yönelme karan aldınız?
-İnşaat sektörünün holding cirosu içindeki payı azalıyor, biz de bu pay azalsın istiyoruz. Aslında baktığınızda biz uzun yıllardır sanayi sektöründe bulunuyoruz. Bizim ilk şirketimizin kuruluşu 1958 yılında oldu. İnşaat tarafından para kazanmaya başladıktan sonra 1968 yılında İstanbul Pendik'te Parsan ile ilk sanayi yatırımına girdik.
Parsan'ın kumcu ortağıyız. Yani Güriş, sanayi alanına 44 yıl önce girdi. Bu tarihten sonra da her fırsat gördüğümüzde ve paramız olduğunda sanayileşmeye doğru adım attık. Bu girişimlerin bir kısmında başarılı olduk, bir kısmında başarılı olamadık çıktık. Bu adımlar sayesinde şu anda taahhüt tarafının yanında büyük bir sanayi grubumuz da var. İnşaat sektörünün zaman içinde holding cirosundan aldığı pay azalıyor. Bu gelişim hem bizim isteğimiz hem Türkiye'nin genel konjonktürü gereği oluşuyor.
• Taahhüt işlerinin eski cazibesi ve kârlılığı kalmadı mı?
- Aynen öyle... Bu alanda artık hem rekabet çok hem kârlılık düştü. Bulunduğumuz coğrafyaya Çinli şirketler geldi, Arap müteahhitler pazara girdi. Örneğin Libya'da bugün 172 tane Türk müteahhitlik şirketi var. Tabii pazardaki işleri almak için önerilen proje rakamları da düşüyor. Bizim Libya'da kârlılığımız iyi, o nedenle bu pazardan çıkmadık. Savaş döneminde bile Libya'da 10'u Türk yaklaşık 20 adamımız vardı. Bu pazarda aldığımız işlerden memnunuz, çıkmayı düşünmüyoruz.
Güriş İnşaat'ın 2010 yılı kârı 120 milyon TL'yi buluyor ve bu rakamın 100 milyon TL'si Libya'dan kazanılıyor. Buradan elde ettiğimiz kâr yüksek zaten aldığımız birçok işi karşılıklı imza atarak ihaleye girmeden aldık.
• Holding gelirleri içinde inşaatın ve sanayi ile enerjinin paylan nasıl dağılıyor?
- Güriş Holding olarak yıllık yaklaşık 1 milyar Euro ciromuz var. Bu cironun da yüzde 65'ini enerji ve sanayi işlerimiz karşılıyor. Kalan yüzde 35 ise inşaat tarafından geliyor. Son iki yıldır Libya'daki sorunlar nedeniyle ciromuzda bir düşüş yaşıyoruz. Ancak Libya'daki politik düzelmeyle ciromuzun toparlayacağını düşünüyoruz. 5 bin çalışanımız var. Şu anda Birleşik Arap Emirliklerinde, Suudi Arabistan, Libya, Suriye ve Kırım'da faaliyet gösteriyoruz. Libya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri''nde tahahhüt işlerimiz mevcut. Kırım ve Suriye'de de farklı yatırımlarımız var.
• Peki enerji sektörü neden ilginizi çekti?
- Biz aslında geçmişte müteahhit olarak devlete enerji santralleri ve montajını yaptık. Enerji, müteahhit tarafıyla içinde olduğumuz bir sektördü. Bıı alanda özel sektöre yatının imkanı verilince biz de istifade etmeye çalıştık.
Enerji işine bugüne dek 350 milyon Euro yatırım yaptık. Türkiye'nin en büyük jeotermal santralini kurduk. Bu santralin yatırımını biz yaptık, inşaatını gerçekleştirdik ve işletmesini biz yapıyoruz. Son dönemde rüzgar santrallerine yatırım yapıyoruz. Afyon Dinar'daki üçüncü rüzgar santralimizin ilk kısmı bıı yıl sonunda devreye girecek.
• Enerji işini sevdiniz yani...
- Evet, çok sevdik. Memnunuz. Enerji tarafında para tahsilatı gibi bir sorunumuz yok, zamanında paralarımızı ödüyorlar. Maalesef taahhüt sektöründe tüm dünyada paralan zamanında alma noktasında sorun yaşanıyor. Türkiye ve Arap ülkelerinde taahhüt sektöründe zor para ödüyorlar. Ama enerji alanında günü gününe tıkır tıkır ödeniyor.
Enerjideki sorun, bu alana çok yatırım yapıldı. Bireyler bile sadece bu işte fırsat var diyerek bireysel yatırımlara giriyor. Ancak zaman içinde enerji pazarında sadece gerçek oyuncular kalacak diye düşünüyorum.
• Enerji tarafında yeni yatırımlarınız olacak mı?
- Afyon Dinar'daki jeotermal santralini bitirdikten sonra Aydın'da bir jeotermal santral yatırımı daha yapacağız. İzin bekliyoruz. Bir de yine
• Neden yurtdışı yatırımı için ilk adres olarak Kırım'ı seçtiniz?
- Kırım'da enerji alım garanti fiyatları çok yüksek... Türkiye'de rüzgar enerjisine 7,3 dolar/sent alım garanti fiyatı veriliyor, Kırım'da 11,2 Euro/sent ödeniyor. Bu alım garantilerinin çok iyi rakamlar olduğunu fark ettik ve bu ülkeye yöneldik.
• Enerji yatırımları için başka ülkelere de bakıyor musunuz?
- Evet. niyetimiz var. Henüz seçmedik ama bir ülkeye daha bakıyoruz. Letonya, Estonya, Romanya ve Bulgaristan'da fırsatları inceliyoruz. Uygun alım garanti fiyatları olan ve lisans alabileceğimiz ikinci ülkeye girmek için plan yapıyoruz.
Enerji alım fiyatına bağlı olarak bir ülkeye daha karar vereceğiz. Bu yeni ülkede de yabancı bir ortaklıkla yatırıma girebiliriz, ileride karar vereceğiz.
• Holdingin uzun vadeli vizyonu nasıl şekilleniyor?
- Bu trendi sürdürmek, enerji ve sanayi alanlarında daha fazla büyümek istiyoruz. Enerji yatırımlarımızın inşaatlarını yine biz yapıyoruz. Bu açıdan inşaat işinden de kopamıyoruz. Ama taahhüt tarafında sadece Libya pazarında bulunmak ve sadece uygun büyük projeler olursa Türkiye'de iş almak istiyoruz. Türkiye'de ancak 3'üncü köprü, nükleer santral gibi büyük işler olursa peşine düşeriz, klasik müteahhitlik projelerinde çalışmayız.
• Nükleer santral projesi için hazniıklannız var mı?
-Nükleer santral işinde hem yapım hem yatırımcı olarak ilgileniriz. Türkiye'nin kısa vadede enerjiye 60 milyar dolar ödediğini düşünecek olursak nükleer santralimiz olması lazım. Nükleer santral için yabancı şirketlerle görüşmelerimiz var, ortaklık teşebbüslerimiz bulunuyor.
• Turizm alanında da yatırımınız var. Bu sektörde de büyüyecek misiniz?
-Turizm yatırımı yaptığımız dönemde devletin bu alanda çok iyi teşvikleri vardı. İlk adımda biz de bu teşviklerden istifa ettik ve turizm bizim için çok kârlı bir iş oldu. Arazi mülkiyeti bize ait bir otelimiz mevcut ama artık biz işletmiyoruz. Turizm alanında başka bir yatırımda bulunmayı düşünmüyoruz.
• Yeni bir sektöre girme planınız var mı?
- Evet, madenciliğe gireceğiz. Türkiye'de madencilik alanı boş, bu işe çok giren yok. Altın, demir ve bakır madenciliği yapacağız. Ruhsatlarımızı almaya başladık. Çanakkale Biga ve İzmir Ödemiş taraflarında toplam 56 ruhsat aldık. Pazara çaktırmadan ama güçlü giriyoruz.
Türkiye'de madencilik alanında ciddi potansiyel olduğunu düşünüyorum. Henüz yatırım çalışmalarına tam olarak girmedik, araştırmalar yapıyoruz. Sondaj çalışmalarımız başlayacak. Bu aldığımız 56 ruhsatın belki sadece 6'sı faydalı olacak.
• Madencilikte yabancı ortağınız var mı?
- Şu anda bir yabancı ortağımız yok. Ama gelecekte olabilir. Hem ekonomik anlamda hem deneyimlerinden yararlanmak adına yabancı ortak düşünebiliriz.
• Gelecekte madencilik işinizin holding cirosunda payı ne kadar olacak? Hedefiniz ne?
-Bu alanda o kadar yeniyiz ki rakamlara bile yeni yeni adapte oluyoruz. Rakamlan konuşmak için çok erken...
"İSLER DOĞAL OLARAK PAYLAŞILDI"
HOLDİNGDE YÖNETİM DEVRİ Holding içindeki işler, zaman içinde doğal olarak paylaşıldı. Holdingin kurucu başkanı olan babam İdris Yamantürk, zaman içinde yönetimi ağabeyime ve bana devretti.
Parsan, Omtaş ve Asil Çelik'in bulunduğu sanayi grubu şirketlerinin başına ağabeyim Tevfik Yamantürk geçti. İşler İstanbul'da olduğu için İstanbul'a taşındı. Ben 28 yıldır Güriş İnşaat'ta çalışıyorum, son 17 yıldır şirketin genel müdürüyüm. Enerji işlerinin yatırımını da inşaat tarafı yapıyor. Bu nedenle enerji de benim sorumluluğumda kaldı. Madencilik işlerini de ben üstlenirim diye düşünüyorum.
YATIRIMDA FRENE BASMIYORUZ
Biz yatırımlarda frene basmıyoruz. Enerji tarafında daha yoğun olarak yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2008 kriz döneminden bugüne 3 enerji santrali yaptık. Risk almadan ayağı yere basan projelerde olmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekteki yatırımlarımızın yüzde 70'i enerji sektörüne, kalan yüzde 30'u ise diğer alanlara olur diye tahmin ediyorum. Sanayi tarafında Asil Çelik'te kapasiteyi 170 bin tondan 450 bin tona çıkardık. Yeni yapacağımız yatırımlarla 2-3 yıl içinde bu kapasiteyi 1 milyon tona çıkaracağız. Türkiye'de dövme pazarının en büyüklerden Parsan'da da büyümemiz sürecek.
"SURİYE'DE VARLIKLARIMIZIN YÜZDE 2'SİNİ KAYBEDERİZ"
GELİR KAYBI Bizim Suriye'de çimento alanında toplam 70 milyon dolarlık yatırımımız bulunuyor. Suriye'deki politik ortam nedeniyle Avrupa'ya verdiğimiz siparişleri iptal etmek durumunda kaldık. İki klinker öğütme tesisimiz kapalı duruyor. Ancak bir hasarımız yok.
Aslında bu önemli bir yatırım ama toplam 3,5 milyar dolarlık holding varlıkları içine payı sadece yüzde 2. Şu an burada fabrikaları işletemediğimiz için gelir kaybı yaşıyoruz. Suriye'de savaşın bitmesini beklemek dışında bir planımız yok. Ama en kötü senaryoda bile varlıklarımızın yüzde 2'sini kaybetmiş olacağız.
TÜRKİYE'YE GİRMEYİZ
Biz Türkiye'de müteahhit olarak çok çimento fabrikası inşa ettik. Ama çimento işine hiç girmedik. Burada çok büyük oyuncular ve kapasite fazlası olduğu için girmeyi de düşünmeyiz.
Ancak Suriye'de bu alanda açık olduğunu fark ettik. Suriye'nin 20 milyon nüfusu var ve yılda 10-11 milyon ton çimento ihtiyacı mevcut.
Bunun sadece 3,5 milyon tonu Suriye'de üretiliyor. Zaman içinde çimento işimiz için başka ülkelere de girmeyi düşündük. Fakat bu işte çok ağır bir teknoloji yok, şirketler hızlı girebiliyor. O yüzden çimento işimiz Suriye ile sınırlı kalır. Aydın'da 440 megavat gücünde bir kombine çevirim doğalgaz santrali yapacağız. Lisansım aldık.
Şu anda Kırım'da Belçikalı ortağımız Greenworks Holding ile 250 megavatlık rüzgar santrali yatırımı yapıyoruz. Tüm bu projeler için toplamda 1,2 -1,3 milyar Euro'luk bir yatırım planlıyoruz. Bu yatırımlar 4 yıla yayılır. Ama bu arada yeni lisanslar da üretiriz, yatırımlarımız sürer.
Elçin Çirik/Capital
Yorum Yaz