MB Holding, inşaatta yurtdışına açılmayı hedefliyor!
45 yılı aşkın süredir inşaat, seracılık, perlit, medikal tekstil, enerji sektörlerinde faaliyet gösteren MB Holding, yaptığı jeotermal yatırımlarıyla büyüyor
45 yılı aşkın süredir inşaat, seracılık, perlit, medikal tekstil, enerji sektörlerinde faaliyet gösteren MB Holding, yaptığı jeotermal yatırımlarıyla büyüyor.
Merkezi Gaziantep'te olan ve 45 yılı aşkın süredir inşaat, seracılık, perlit, medikal tekstil, enerji sektörlerinde faaliyet gösteren MB Holding, yaptığı jeotermal yatırımlarıyla büyüyor. Kuruluş yıllarında lokomotiflerini “inşaat” olarak belirledikleri anlatan MB Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Balat, şirketlerinin bugün inşaat sektörünün yanında beş farklı alanda faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı.
Enerji sektöründe de yatırımları bulunan MB Holding'in, jeotermal akışkandan çevre dostu enerji üretimi sağlamak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla1999 yılında Menderes Geothermal Elektrik'i kurduğunu aktaran Balat, 2006'da Türkiye'nin ilk özel jeotermal enerji santrali olan Aydın Salavatlı jeotermal sahasındaki, 8.5 mw kapasiteli Dora-1'in üretime başlamasıyla Menderes Geothermal Elektrik'in fiilen hayata geçtiğinden bahsetti. Dora-1'in performansının dikkatle gözlendiğini kaydeden Balat, yaklaşık dört yıllık bir sürecin ardından 2010 yılı Mart ayında 11.5 mw gücündeki Dora-2 jeotermal enerji santralinin devreye alındığını bildirdi. Balat, bu yıl mayıs ayının ikinci haftasında Dora-3 jeotermal santralinin de temelini attıklarını söyledi. Dora-3'ün 2013'te üretime geçeceği bilgisini veren Balat, üç santralin toplam 55 megawatt elektrik üretim kapasitesine ulaşıp yılda 350 milyon kilowatt saat elektrik üreteceğini kaydetti. Balat, üretilen yerli elektrik enerjisi vasıtasıyla yılda yaklaşık 25 milyon dolar civarında doğalgaz ve/veya petrol ürünü karşılığı tasarruf edileceğini vurguladı.
Muharrem Balat, “2006 yılı ortasından bu yana başarılı bir biçimde faaliyet göstermekte olduğumuz jeotermal saha üzerinde yeni yatırımlarla jeotermal enerjiden elektrik enerjisi üretimi kapasitemizi 100 mw'a kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Çevre dostu, yerli, yenilenebilir ve alternatif bir enerji kaynağı olan jeotermal enerji konusunda yaptığımız yatırımlar ve çalışmaların sonucu olarak yurdumuzun dışa olan bağımlılığını azaltmış olmanın ve de diğer yatırımcılara öncü olmanın sevincini yaşıyoruz. Jeotermal enerjiden elektrik enerjisi üretimi yatırımlarımızın bütünleyicisi bir yatırım olan jeotermal ile ısıtılan seralarımızı genişletmek, jeotermal turizm alanında yatırımlar yapmak ve jeotermal meyve sebze kurutma tesisleri kurmak diğer hedeflerimiz arasında.
Tabii ki jeotermalin entegrelerine yatırım yaparken kaynağın sürdürülebilir özelliğine zarar vermeyecek bir biçimde çalışmalarımızı dikkatle sürdürmeye özen göstereceğiz. MB Holding girişimi ile yapılacak yeni yatırımların bölge halkına örnek olup, bu bölgenin refah seviyesine olumlu katkıda bulunacağını düşünüyor ve umut ediyoruz” ifadesini kullandı.
“Sultan Sera Türkiye'de bir ilk”
Jeotermal enerjiyi seracılık faaliyetlerini “Sultan Sera” firmasıyla yürüttüklerinden bahseden Muharrem Balat, seranın doğa dostu jeotermal kaynaklarla ısıtıldığını, böylelikle seranın ısıtılması sırasında karbon salınımının söz konusu olmadığını dile getirdi. Sultan Sera'nın Türkiye'de bir jeotermal enerji santrale entegre olarak ısıtılan ilk sera olma özelliğini taşıdığını kaydeden Balat, “İnsan sağlığına hiçbir zararı olmayan hormonsuz domateslerimizin üretildiği seramız,ı tarıma elverişsiz bataklık bir arazide kurarak o bölgeyi ekonomiye kazandırdık. Aynı zamanda istihdam yaratarak bölgeye katkıda bulunduk ve daha önce sosyal güvencesi olmayan kadın çalışanlara sosyal güvence sağladık.
Kurduğumuz bu sera bizim için özellikle sosyal anlamda çok değerli. Yine bu serada Hollanda Wageningen Üniversitesi ile koordine olarak Ar-Ge çalışmaları yaparak yeni üretim teknikleri üzerinde çalışıyor ve verimin artırılması üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Sultan Sera, zirai ilaçların kullanılmadığı, tarım zararlılarına karşı biyolojik mücadele yapıldığı, Türkiye'nin en modern seralarından bir tanesi” dedi.
“İnşaatta yurtdışına açılacağız”
MB Holding'in Türkiye'nin en önemli şirketlerinden biri olduğuna işaret eden Muharrem Balat, 1968 yılında kendi adıyla kurduğu firmanın adını 1987 yılında Baltaş İnşaat olarak değiştirdiklerini ifade etti. Kısa zamanda taahhüt işlerinde önemli projeler gerçekleştirdiklerini bildiren Baltaş, yurtiçi ve yurtdışında birçok üniversite, hastane, sanayi sitesi, toplu konut, organize sanayi sitesi, serbest bölge, hidro elektrik santrali, kapalı spor salonu, stadyum ve fabrika inşaatı yaptıklarını iletti. Baltaş İnşaat'ın bugün Türkiye'nin toplu konutlar konusunda profesyonelleşmiş beş firmadan birisi olduğunu iddia eden Balat, “2002 yılından bu yana 15 bin konutla yaklaşık 100 bin kişiyi ev sahibi yapmıştık.
Artık birikimlerimizi yurtdışında da değerlendirip yurtdışı projelere imza atmaya niyet ediyoruz” şeklinde konuştu. Teknolojiyi adım adım takip ettiklerini ve doğaya saygılı, kaliteli, nitelikli inşaatlar yapmaya özen gösterdiklerini belirten Balat, ayrıca modern yapım teknikleri, kaliteli iş gücü, depreme dayanıklı konutlar sunmak ve bu anlayışı Türkiye'nin dört bir yanına taşımanın kendileri için büyük önem taşıdığını kaydetti.
Yeni yatırımları hakkında da bilgi veren Muharrem Balat, “Gaziantep'in en merkezi bölgesinde, 8 bin 500 metrekarelik inşaat alanına Hilton otellerinin Hampton markası adı altında açılacak otelinin inşaatını yapıyoruz. Otel inşaatı tamamlandığında 117 odayla birçok kişiye konaklama imkânı sağlamış olacağız. Nisan 2013'te faaliyete başlaması planlanan otel konaklayanların yanı sıra çevredeki birçok esnafın da yüzünü güldürecek. Marka şehir unvanıyla ünlenen Gaziantep'teki konaklama açığı da bir miktar azalmış olacak” açıklamasını yaptı.
İnşaat sektöründen farklı olarak ilk defa 1990 yılında tekstil sektöründeki potansiyeli değerlendirmek ve yatırım araçlarını çeşitlendirmek amacıyla pamuk ipliği üretimi yaptıklarından da bahseden Muharrem Balat, “İnşaat sektöründe gösterdiğimiz başarıyı diğer sektörlerde de gösterebileceğimize olan inancımızla tekstil sektörüne yatırım yapma kararı aldık. Bu karara paralel olarak Open-End pamuk ipliği üretimi yapan Balpa Tekstil'i 1990 yılında bünyemize kattık” ifadesini kullandı.
Tarım sektöründeki yatırımlarına ara vermeyeceklerini ifade eden Muharrem Balat: “Genel yatırım stratejimize paralel olarak jeotermal enerji alanındaki yatırımlarımıza devam ederken seracılık konusundaki faaliyetlerimize de devam edecek kısa vadede seralarımızı 160 dönüme kadar büyütme niyetindeyiz. Termal turizm alanında da yatırımlar yaparak yenilenebilir enerjinin farklı kullanım alanlarını hayata geçirilmesinde örnek teşkil etmeyi hedefleyen, Türkiye'de ilk olma niteliğini taşıyacak projelere imza atmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kobiden
Yorum Yaz