maritbet girişmaritbet
Mehmet Ali Aydınlar 'Yatırım için Batı ve Kuzey'e bakıyoruz'

Mehmet Ali Aydınlar 'Yatırım için Batı ve Kuzey'e bakıyoruz'

Acıbadem Sağlık Grubu'nun Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, bir taraftan yeni yatırımlar, bir taraftan da Acıbadem Üniversitesi için ter döküyor

Üniversite için çok iddialı, "10 yıl sonra dünyanın en etkin 10 tıp fakültesinden biri olacağız" diyor. Hastane yatırımları için de Balkanlar ve Rusya'yı kast ederek "Batı ve Kuzey'e bakıyoruz" diyor. 

Acıbadem Sağlık Grubu, sağlık sektörünün hızlı büyüyen gruplarından biri. Grubun patronu Mehmet Ali Aydınlar, yoğun bir mesai içinde. Aynı zamanda epey heyecanlı. Bir taraftan Küçükbakkalköy'de öğrencilerine kavuşan kampüs, bir taraftan da gelecek yıl ilk mezunlarını verecek olan tıp fakültesi. Aydınlar, bu heyecan içinde mesaisini ikiye bölmüş durumda. Günün yansını hastane yönetimine ayıran Aydınlar, öğleden sonralarını da beş yıl önce ilk öğrencilerini kabul eden Acıbadem Üniversitesi'ne ayırıyor. 

Aydınlar, öğrencilerine kavuşan Küçükbakkalköy'deki Acıbadem Üniversitesi Kerem Aydınlar Kampüsü'nde büyük bir mutluluk ve keyif yaşıyor. Kampüsün her bir birimini, derslikten tutun laburatuvarlara, kütüphaneden öğrencilerin günlük yaşamını simüle eden yerlerine kadar tanıtıyor. Kampüs inşası ve ekipman için bugüne kadar "175 milyon dolar yatırdık" diyor. Yatırımlar konusunda da çok iddialı. Hedef, önümüzdeki 10 yıllık süreçte, dünyanın 10 etkin tıp fakültesi arasına girmek. 

Acıbadem Sağlık Grubu patronu Mehmet Ali Aydınlar, Acıbadem Sağlık Grubu'nun geleceğini anlattı. 

Üniversitenin olanakları, donanım, ekipman çok etkileyici. Bu tıp fakültesi 10 yıl sonra nerede olacak? 

Benim bütün amacım, Acıbadem Üniversitesi'nin tıp fakültesini dünyada söz sahibi olan bir tıp fakültesi haline getirebilmek. Acıbadem Üniversitesi, tematik bir üniversite olacak. Sadece sağlığa odaklı devam edecek.

Burada bilim üretilecek, önemli bir araştırma merkezi olacak. Sadece öğrencilere yönelik değil uzman doktorlarla lisansüstü çalışmaların yapıldığı, ileri düzey eğitimlerin yapıldığı bir üniversite olacak. 

Avrupa ve Asya'daki iki robotik cerrah eğitim merkezinden birisi burada, diğeri Strazburg'da. Amerika dışındaki iki merkezden bir tanesi İstanbul'da, bizim bünyemizde. Buradaki hayvan laboratuvarları, anatomi, domuz ameliyathaneleri, robotik cerrah eğitim merkezi, similasyon laburatuvarlarıyla gerçekten dünyada örneği olmayan bir kampüsüz. 

Biz buradaki eğitimle tıp eğitimini değiştiriyoruz. Öğrenciler birçok aşamadan geçiyor. Türkiye ve birçok ülkede insanlar üzerinde yapılan uygulamalar, burada similatörler ve ardından hayvanlar üzerinde yapılıyor. 

Başarılı olunursa insanlar üzerinde uygulanıyor. 

Bu bina, bu hedefler doğrultusunda mı organize edildi? Büyüyecek mi? 

Acıbadem Üniversitesi, sağlık bilimlerine yönelik tematik bir üniversite. Boyutlarımızı fiziki olarak çok fazla büyütmeyi düşünmüyoruz. Tıp fakültesi ve diğer sağlık hizmetleri öğrencilerimizle birlikte maksimum 4 bin öğrenci olalım istiyoruz, fazlasını almayı planlamıyoruz. Üniversite, tamamen sosyal sorumluluk projesidir. 

Kâr amacımız yok ve gelen kaynak olursa yine üniversiteye, araştırmaya, eğitime harcanacak. 

"Mal varlıklarımı vakıfa bırakıyorum" 

Vakfın sürdürülebilirliği için ne gibi önlemler alıyorsunuz? 

Acıbadem Üniversitesi'nin kalıcı bir eser olmasını istiyoruz. Bu doğrultuda vakfımızı da güçlendiriyoruz. Bir takım mal varlıklarımı, ticari değeri yüksek emlak ve gayrimenkulleri vakfa geçiriyoruz ki, kalıcı gelir kaynakları olsun. Üniversite olarak şimdiye kadar yatırım yaptık. Henüz para kazanmıyoruz. Amacımız kendi gelirlerimizle giderlerimizi karşılayabilmek. Sadece Küçükbakkalköy'deki kampüs için şu ana kadar 175 milyon dolar harcadık. Üniversitenin kuruluşundan bu yana yaptığımız yatırımın tam tutarını doğrusu bilmiyorum. Görünen o ki, birkaç yıl daha cebimizden ödemeye devam edeceğiz. 

Bu üniversiteyle doktor, sağlık çalışanı ihtiyacı da giderilmiş mi olacak? 

Neticede Acıbadem Hastaneleri de bu ülkenin hastaneleri, diğerleri de öyle. Hepimizin sağlık profesyoneline ihtiyacımız var. Elbette bir kısmı bizimle, bir bölümü de diğer hastanelerde, kuruluşlarda çalışacak. Hedefimiz, niteliği yüksek, iyi yetişmiş sağlık profesyoneli yetiştirmek, ülkeye kazandırmak. Sağlık Meslek Yüksek Okulu'nda 13 bölüm var ve iki yılda bir mezun ediyoruz. Bütün sağlık kuruluşları, bizim öğrencilerimize talip, biz de talibiz. Sonuçta Türkiye kazanıyor. Hepsini zaten kendi bünyemize alamayız. Türkiye'ye iyi sağlık profesyonelleri yetiştiriyoruz. 

Tıp fakültemiz, ilk mezunlarını gelecek yıl verecek. Bir doktorun 'uzman hekim' olarak çalışabilmesi, tıp fakültesine başlamasından ancak 12 yıl sonra mümkün olabiliyor. Benim amacım, Acıbadem Üniversitesi'nden mezun olanların aranan kişiler haline gelmesi. Biz de bununla gurur duyacağız. Kuruluştan bu yana tıp fakültesine yılda 60 öğrenci aldık. Gelecek yıl bu sayıyı 100 yapacağız. Ama daha fazlası olmayacak. 

"Mehmet Ali Aydınlar hisselerini sattı ama şirketi yönetiyor" deniyor. 

Acıbadem Sağlık Grubu ve yabancı ortaklarınızla hissedarlık, iş ilişkisine yönelik ne diyeceksiniz? 

Öncelikle yanlış bir algıyı düzeltelim; ben hisse satmadım. Ben hisselerimin bir kısmını IHH (Integrated Healthcare Holdings) ile takas ettim ve onlara ortak oldum. IHH, dünyanın ikinci büyük sağlık zinciri. En büyük ortağı Malezya Devlet Fonu Khazanah, ikinci büyük ortağı Mutsui ve üçüncü büyük ortak benim. Onlar bize 2008'de ortak olan Abraaj Capital'in hisselerini 2012'de satın aldılar ve bize ortak oldular. Ben IHH'nin yönetim kumlu ve icra kurulu üyesiyim, burada yönetim kurulu başkanıyım. 

Sadece hisse takası oldu. Şöyle bir anlaşmamız var, 10 yıl içinde hisselerimi oraya götürebilirim veya verdiğim hisseleri buraya getirme hakkım var. 

IHH olarak Türkiye dışında nerede büyüyorsunuz? 

Singapur'da bizim dört hastanemiz var. Singapur'daki sağlık hizmetlerinin yarısını biz veriyoruz. Malezya'da 16, Hindistan'da 5-6, Çin ve Vietnam'da hastanelerimiz var. Hong Kong'da büyük hastane yapıyoruz. 

Türkiye'de sağlıkla ilgili politikalar uygulanıyor. PPP sistemi, sizin işleyişinizi, büyüme hedeflerini etkiliyor mu? 
Biz hastaneleri çeşitli sınıflara ayırıyoruz. Benim hedef kitlem farklı. 

Sağlığa yabancılar tarafından büyük ilgi var ama sızın dışında sıkıntılar oldu. 

Bu sıkıntılar, yabancı sermaye ilgisini azaltır mı? 

Acıbadem olarak, sermaye piyasalarına yönelik her işlemi yaptık. İlk halka arzı yapan, stratejik ortak alan ilk sağlık kuruluşu olduk. Halka açıklık döneminde beş yıl boyunca yatırımcısına en çok kazandıran hisse senedi olduk. Bize yatırım yapan Private Equity (PE) Abraaj, bu sektörde başarılı çıkış yapan tek örnek oldu. 

Hastane sadece gördüğünüz bina değildir. Altyapı, kurumsal yapı çok önemlidir. Bizim başarılı olmamızın nedeni de ciddi bir kurumsal altyapıya sahip olmamız. Kurumsal olmayan yapılar bunları ne kadar yapabilir, bu soru işareti. 

PE'nin esas amacı, büyütmek ve büyümeden kazanç elde etmek. Dolayısıyla şirket borçlanıyor, biz Acıbadem'de borçlanma ile birlikte şirkete 300 milyon nakit sermaye ekledik. Sorunuza gelirsek, evet olumsuz örnekler yabancı sermayeyi de ürkütecektir. Sağlık sektörüne girip parasını kaybeden şirketler de var. 

Benim hedef kitlem kamu hastanelerinde kullanılan kitle değil. Kendi segmentimizde büyümeye devam edeceğiz ve yeni sağlık yatırımlarının bizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Ben şuna inanıyorum. Ne kadar çok hastane olursa ben o kadar daha iyi iş yaparım. Ben işimi iyi yaptığıma inanıyorum. Dolayısıyla biz büyümeye devam ediyoruz. 

Büyümede öncelikli kentleriniz olacak mı? 

İstanbul'da üç tane kesinleşmiş projemiz var. Taksim'deki hastanemizi 2015'in ilk çeyreğinde açacağız. 

İkincisi, Altunizade de 75 bin metrekarelik hastane yapıyoruz. Bu hastanemizi 2016'da hizmete alacağız. Maslak Hastanesi için talep çok büyük ve kapasite artırıyoruz. 80 bin metrekarelik ek bina yapıyoruz. Türkiye'nin en büyük hastanesi olacak. O da 20l6'da devreye girecek diye hesaplıyoruz. Ayrıca, İstanbul için iki proje daha var: Ataşehir ve Kartal'da iki hastane daha planlıyoruz. Bu çalışmaların ayrıntıları önümüzdeki günlerde netleşecek. Ataşehir'de küçük bir yerimiz var ama bundan daha büyük bir hastane olacak. Ankara'da ikinci bir hastane istiyoruz. Buna yönelik çalışmalarımız, arayışlarımız var. Ayrıca İzmir ve Antalya da radarımızda ama henüz bir gelişme yok. 

Ya yurtdışındaki büyüme hedefleri için ne diyeceksiniz? 

Yurtdışında Moskova'da 500 yataklı bir proje üzerinde çalışıyoruz. 

Projeye ilişkin anlaşma, 2-3 ay içinde imzalanmış olacak. Hastaneyi sıfırdan inşa edeceğiz ve 80 dönümlük bir arazi üzerine kurulacak. Projenin yapılması, inşaatın bitmesi ve hizmete girmesi üç yılı bulur. 

Belgrad'ta bir proje üzerinde çalışıyoruz. O da yakında netleşecek. Buradaki hastane de iki yılda devreye girer. Irak'ta Süleymaniye'de bir hastanenin işletmesini aldık ve 16 Nisan'da açtık. Balkanlarda zaten hastanemiz var ve iyi çalışıyor. Bu yıl radyo terapi yatırımı yaptık. Belgrad dışında ileride Zagrep ve Bosna için çalışmalarımız olacak. 

"Seçim kaybettik diye Fenerbahçe'ye küsecek halim yok" 

Sporla ilginiz biliniyor. Kısa dönem Futbol Federasyonu Başkanlığı yaptınız, Fenerbahçe'de başkanlığa soyundunuz. Bu ilginiz devam edecek mi? 

Bekleyelim, görelim. Spor benim hobim. Spor camiası da küçük bir camia, hepsi arkadaşım. Bilindiği gibi Türkiye'de her şey çok çabuk değişiyor. 

Fenerbahçe bizim sevgimiz, aşkımız, her şeyimiz. Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı için seçimi kaybettik diye Fenerbahçe'ye, futbola, spora küsecek halimiz yok. 

Ben Fenerbahçe'nin iyi olmasını arzu ederim. İyi olsun, iyi yönetilsin, başarılı olsun isterim, inşallah çok başarılı olur. Ama yarın ne getirir bilemiyorum. 

Şimdiden bir yorum yapamayız. Bu duygusal bir iş. Kesin konuşmak istemiyorum. 

Spordan da kopmuş değilim. Şimdi Acıbadem Üniversitesi spor kulübünü kuruyoruz. Basketbol şubesiyle başlayacağız. Bölgesel veya 3. Lig'den başlayacak bir takım olacak. Heves işi bu, başarı geldikçe bütçe her zaman değişebilir. 

Körfez bölgesi için çalışmalarınız vardı. Onlar ne durumda? 

Abraaj ile ortaklık döneminde böyle bir düşüncemiz vardı ama orası zor bir bölge. Şu anda daha çok Batı ve Kuzey'e bakıyoruz. Yurtdışından çok ciddi hasta getiriyoruz. Geçen yıl yurtdışından getirdiğimiz hastalardan 100 milyon dolarlık ciro elde ettik. Bu yıl rakam daha da artacak. Yurtdışından gelen hastaların ciro içindeki payı yüzde 15. Bana göre bu oran yüzde 25'e çıkabilir. 

Yeni hastane ruhsatlarına ilişkin kısıtlar var. Anadolu'dan birçok hastaneden size teklif geldiğini biliyoruz. Yeni satın almalar, farklı segmente yönelik yatırım olacak mı? 

Biz daha çok ruhsat alıyoruz. Bizim bir hastanenin üzerine Acıbadem yazmamız için belli standartlarda olması lazım. O standartlarda bir hastane de pek yok Türkiye'de. Biz o yüzden ruhsat alıp kendimiz yapıyoruz, inorganik büyüme de olabilir ama kesin bir şey söyleyemiyorum. 

Biz orta ve üst gelir grubuna hitap ediyoruz. Hitap ettiğimiz kesim, dar bir kesim. Daha geniş kesim diğer tarafta kalıyor. Belki o tarafta bir satın alma yapabilir, başka bir markayla deneyebiliriz. Geçmişte küçük bir deneyim olmuştu, iyi olmamıştı. Şimdi sistem değişti, iyileşmeler sağlandı. Tamamlayıcı sigorta devreye girdiğinde, büyük bir eksikliği giderecek. O zaman da geniş kitleye hitap edecek bir yapı cazip gelebilir. 

Ekonomist/Talat Yeşiloğlu

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Mehmet Ali Aydınlar 'Yatırım için Batı ve Kuzey'e bakıyoruz'
  • 13.06.2014 09:15

Mehmet Ali Aydınlar 'Yatırım için Batı ve Kuzey'e bakıyoruz'

Acıbadem Sağlık Grubu'nun Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, bir taraftan yeni yatırım ...