Rixos Bomonty'nin sahibi Yalçın Ayaydın gıda işine giriyor!
Rixos Bomonty'nin yapımcı firmaları arasında yer alan Yalçın Ayaydın gıda işine giriyor
aHaber'de yayınlanan İş'te Hayat programının dünkü konukları İpekyol, Mackha ve Twist markalarının sahibi Yalçın Ayaydın ile Dice Kayek'in fikir sahibi kız kardeşler Ege ve Ayşe Ege'ydi. 2008'de Ayaydın Group'un yarısını ünlü İtalyan firma Miroglio'ya satan Yalçın Ayaydın gıda işine gireceğini açıkladı. Ortaklıktan sonra yönetimin daha da profesyonelleştiğini anlatan Ayaydın, "Artık 24 saatimi işe ayırmama gerek yok. Yeni gözlükler takmanız, yeni işler bulmanız lazım. Şu anda ben onların peşindeyim" dedi. Gıda işine sıcak bakmasının nedenlerini de anlatan Ayaydın, "Artık birçok insan dışarıda yemek yiyor. Cafeler ve restoranlar iyi iş yapıyor. Ferit Şahenk de kahve zincirine ortak olmuş. Ben de bu işlere kafa yoruyorum" diye konuştu.
BÜYÜK OLSUN % 50 OLSUN
İtalyanlar'la ortaklığı konusunda Ayaydın, "Bizim satışımız Türkiye'deki diğer markaların da önünü açtı. 'Küçük olsun benim olsun' diye bakıyoruz ama biz o gözlüğü çoktan atmıştık. 'Büyük olsun yüzde 50'si benim olsun' diye düşündüm. Tekstilde üç marka oluşturdum artık noktayı koymak istiyorum" dedi.
DİCE KAYEK'İ İLERİ GÖTÜRECEKSE ORTAKLIĞA SICAK BAKARIZ
Mackha'nın tasarımlarını çizen Ege kardeşler ise Dice Kayek markasını anlattı. Markanın tasarımlarını Ece Ege, pazarlamasını da Ayşe Ege yapıyor. İpekyol ile ortaklıktan çok memnun olduğunu, 9 yılda farklı bir sinerji ortaya koyduklarını belirten Ece Ege, Uzakdoğu pazarına yoğunlaştıklarını söyledi. Kendi markalarının satışına soğuk bakmadığını ima eden Ece Ege, "Markanızın büyüklerin eline geçmesi eğer sizin markanıza yardımcı olacaksa neden olmasın" dedi. Modanın sanat olmadığını çünkü 6 ayda değişen ticari bir yarış içinde bulunulduğunu anlatan Ece Ege, "Ama modacı bir sanatçıdır. Senin ruhun yoksa yapamazsın" dedi. Ayşe Ege de 20 günde üç kere Uzakdoğu'ya gittiğini belirterek, "2013 yazına hazırlıyoruz. Artık dünyada Japonların yerini Çin aldı. Yolun başındalar ama ellerinde çok büyük ekonomik güç var" dedi.
KLİMA SUYUYLA BAHÇE SULUYOR
Edirne'deki fabrikanın projesini Emre Arolat'a çizdirdiğini anlatan Ayaydın, "'Bir fabrika için bana neden geldin' dedi. Ben de hapishane gibi dört duvar istemediğimi söyledim. Dünyanın en önemli mimarlık ödülünü kazandırdı bize fabrikamız. Aynı zamanda çevreci bir fabrika yaptık. Ütü sularını bile değerlendiriyoruz. İçme suyuna çevirecek sistem geliştirdik. Yeşil alanlar da klima sularını kullanıyoruz" diye konuştu.
ŞELALE KADAK / Sabah
Yorum Yaz