SNR Holding'e bağlı İstanbul Tersanesi Abu Dabi ile ortak şirket kurdu!
Müsteşarlığı’nın Denizaltı Ana Kurtarma gemisi ve Sismik Gemi ihalelerini alarak inşasına başlayan İstanbul Tersanesi, yurtdışında da yeni yatırımlara imza atıyor
Müsteşarlığı'nın Denizaltı Ana Kurtarma gemisi ve Sismik Gemi ihalelerini alarak inşasına başlayan İstanbul Tersanesi, yurtdışında da yeni yatırımlara imza atıyor. SNR Holding, petrol tahrik gemisi inşası için Abu Dabi Prensi ile ortak şirket kurarken, Sudan'da gemi söküm tesisi ve tersane kurmak için son aşamaya geldi.
Yüzde 70 yerli sanayi kullanılacak
İstanbul Tersanesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın açmış olduğu Denizaltı Ana Kurtarma gemisi ve Sismik Gemi ihaleleriyle gündeme geldi. Dünyada emsali olmayacak iki önemli projenin inşasına başlayan SNR Holding'e bağlı İstanbul Tersanesi Yönetimi, 2008 yılındaki ekonomik krizin getireceklerini de ön görerek dört yıl önce Savunma Sanayi'nin ihalelerine girme bu konuda misyonu geliştirme kararı almış. İcra Kurulu Başkanı Atilla Çiftçigüzeli, ilk olarak Sahil Güvenlik'in bot ihalesini aldıklarını belirtirek sonraki süreci şöyle açıklıyor: ‘‘Şartnamede belirtilen özelliklerin fazlasını gerçekleştirerek projeyi tamamlamamız bize öz güven kazandırdı. SSM'nin çeşitli ihalelerine girdik. Denizaltı Ana Kurtarma Gemisi (MOSHIP) ve iki adet Kurtarma ve Yedekleme gemilerin ihalesini aldık. MOSHIP bittiğinde dünyada türünün en teknolojik ve modern gemisi olacak. Dünya üzerinde hala 600 metrenin üzerinde denizaltında operasyon yapabilen bir gemi bulunmuyor. Bizim gemi olacak. Bu geminin en önemli özelliği ise yüzde 70 yerli sanayi payı olacak. Bu konuda SSM'e taahhüt verdik. Geminin projesi ve dizaynı bize ait. Elektronik ekipmanlarında Aselsan'ın büyük katkıları oldu. Denizaltıyla ilk teması kuracak olan mini denizaltıları Ankara merkezli Gate Elektronik imal edecek.''
MOSHIP ile Türkiye'nin bölgedeki önemi artacak
Çiftçigüzeli, Denizaltı Ana Kurtarma gemisinin özelliklerini ve stratajik önemini şu sözlerle açıkladı: ‘‘Kurtarma operasyonu ilk olarak geminin yerinin bulunmasıyla başlayacak, daha sonra mini denizaltıyla denizaltıya ulaşacağız. Denizaltının kapağı açılarak havalandırma borusu takılacak. Daha sonra gemimiz uzay araçları gibi denizaltına kilitlenecek. Denizaltının içindeki personelini canlı olarak alıp, ana gemideki basınçlı odalarına kadar getireceğiz. Gemideki doktorların yetersiz olması halinde karaya götürülmesi için gemide bir helikopter olacak. Böyle bir gemi, yurtdışındaki fiyatlarına göre Türkiye'de yaklaşık yüzde 50 daha ucuza inşa edilecek fakat ülkeye sağlayacağı katma değer çok daha fazla. Böyle bir gemiye sahip olmakla Türkiye'nin bölgede çok büyük önemi olacak. Bu geminin inşasında bine yakın insan çalışacak. Sektöre teknolojik katkı sağlayacak. Türkiye'de üretimi olmayan ve bizim yabancı olduğumuz bazı sistemlerin temin edilmesi için Amerikalı Ocean Works ile bir işbirliği yaptık. Tuzla Sanayi Bölgesi'nde bir yer alındı. Türkiye'ye müthiş bir teknoloji transferi sağlanacak. Çünkü ekipmanların imalatları Türkiye'de yapılacak ve projelerde de Türk mühendisleri çalışacak.''
Hem yer altı kaynaklarını hem de fay hatlarını bulacak
İnşa edecekleri sismik geminin de çok büyük stratejik öneme sahip olduğunu dile getiren Çiftçigüzeli, geminin bütün projesi ve dizaynının kendilerine ait olduğunu belirtti. Sismik gemi eksikliğinin Türkiye için ciddi bir yara olduğunu dile getiren Çiftçigüzeli, ‘‘Bu gemi de tamamlandığı zaman teknolojik özellikleri bakımından dünyada emsali olmayan bir gemi olacak. Bu geminin en önemli özelliği yer altı zenginliklerini bulmanın dışında deprem faylarının bulunmasında büyük rol oynayacak. Fakat bu gemide yerli sanayi kullanım oranı yüzde 50 seviyesinde olacak. Çok fazla elektronik ekipmanı var Aselsan'ın tüm gayretlerine rağmen yerli sanayi kullanım oranını MOSHIP de olduğu gibi % 70 seviyesine çıkaramadık. Yer altında 2-3 boyutlu haritalar çıkarabilecek. 1999 depreminin ardından Fransa'dan bir gemi kiralnadı ve denizaltı haritalarımız bizden önce Fransızların eline geçti. Bu geminin ardından kendi yer altı zenginliklerimizi ve bilgileri kendi gemimizle tespit edeceğiz. Stratejik önemi çok büyük'' ifadelerini kullandı.
SSM Türk teknolojisini geliştiriyor
Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın projelerde uyguladığı sistemi çok doğru bulduğunu söyleyen Çiftçigüzeli, ‘‘Çünkü ihalede önemli olan sadece vereceğiniz fiyat değil. En önemlisi ne kadar yerli sanayi katkı oranınız olacak diye soruyor. Nasıl bir teknoloji transferi olacak. Türkiye bu gemi dışında ne gibi teknolojiler kazanacak diye soruyor. Ve bunları şartnamede belirtiyorsunuz. Sizi ar-ge'ye, teknolojiye yatırım yapmaya zorluyor. Bu nedenle SSM'ye bir gemi teslim eden Türk tersanesi, dünyada tüm tersanelerle kalite yönünden boy ölçüşebilecek seviyeye geliyorlar'' açıklamasını yaptı.
Ar-Ger merkezi kurdu, pervane üretecek
Kendilerinin de askeri gemi projeleriyle beraber Milper adından bir Ar-Ge merkezi kurduklarını açıklayan Çiftçigüzeli, şunları söyledi: ‘‘Biz, önceden yıllık iş güvenliğine 100 bin dolar, ar-ge'ye de 100 bin dolar para harcıyorduk. Bu projeleri aldıktan sonra bizim yıllık ar-ge bütçemiz milyon eurolara çıktı. MİLPER merkezimizde İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversiteleri'nden profösörlerle çalışıyoruz. Şu an tamamını ithal ettiğimiz pitch kontrollü pervanelerin araştırmalarını yapıyoruz ve yakın zamanda imalata geçeceğiz. Türk gemi sanayi ve Deniz Kuvvetleri'nin kullanabileceği ürünlerin geliştirilmesi ve imalatında büyük çabalar harcıyoruz.''
Abu Dabi Prensi ile işbirliğine gitti, petrol tahrik gemisi inşa edecek
Yüzde 50'sine sahip olduklerı Yıldırım Tersanesi'nin tamamını alarak iki tersaneyi birleştirdiklerini açıklayan Çiftçigüzeli, tersaneyi tamamen askeri ve bilimsel gemilerin inşasına tahsis ettiklerini kaydetti. Şuana kadar 20 milyon dolar civarında bir yatırım gerçekleştirdiklerinin altını çizen Çiftçigüzeli, ‘‘İmkanların el verdiği ölçüde açılacak ihalelere de girmeyi planlıyoruz'' dedi.
Çiftçigüzeli yeni projeleri için ise şunları söyledi: ‘‘Biz ayrıca, petrol veya doğal gazın bulunmasının ardından bu kaynakların çıkarılması için ne tip gemiler yapılabilir araştırmasını yapıyoruz. Mesela petrolü tahrik eden gemiler var. Abu Dabi Kralının akrabaları bu işe soyundular fakat onların da bizim gibi kurumlara ihtiyacı var. Yaptığımız görüşmeler zonucunda Abu Dabi'de Prens ile ortak bir şirket kurduk. Yakın zamanda petrol tahrik gemilerin inşasına da başlayabiliriz, bu konuda çalışmalarımız sürüyor.''
Sudan'da gemi söküm ve yeni inşa tersane kurabilir
Afrika'da da çeşitli yatırımlar için görüşmeleri sürdürdüklerini söyleyen Atilla Çiftçigüzeli, ‘‘Sudan'da devlet ile bir işbirliği projemiz var. Bizim Aliağa'da olduğu akrediteler alarak, gibi hurda gemi sökümü tesisi istiyorlar. Ayrıca bir yeni gemi inşa tersanesine sahip olmak istiyorlar. Görüşmelerimiz sürüyor fakat henüz somut bir sonuç yok. Ama yakın zamanda imzalar atılrısa süpriz olmasın. Aynı şekilde Mısır'da da tersanecilik için bir işbirliği kısmında gçrüşmelerimiz sürüyor'' diyerek yatırımların devm edeceği mesajını verdi.
persemberotasi.com
Yorum Yaz