Turkuaz Seramik 18 milyon dolarlık ihracat hedefliyor!
Vitrifiye sektöründe faaliyet gösteren Turkuaz Seramik, Kayseri OSB'de bulunan 16 bin metrekarelik alanda lavabo, klozet, tezgah üstü lavabo ve banyo gereçleri, İncesu OSB'de bulunan tesislerinde ise, CeraStyle markası ile tezgah üstü etajerli lavabo üretimi yapıyor
Vitrifiye sektöründe faaliyet gösteren Turkuaz Seramik, Kayseri OSB'de bulunan 16 bin metrekarelik alanda lavabo, klozet, tezgah üstü lavabo ve banyo gereçleri, İncesu OSB'de bulunan tesislerinde ise, CeraStyle markası ile tezgah üstü etajerli lavabo üretimi yapıyor.
Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Özkaya, geçen yıl, yüzde 40'lık büyüme sağladıklarını ve 14 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, bu yıl yüzde 25 oranında büyümeyi planladıklarını ve 18 milyon dolarlık ihracat hedefi belirlediklerini kaydetti.
Yıllık 2 milyon 500 bin adetlik üretim kapasiteleri ile bu alanda, Türkiye'nin ikinci büyük seramik sağlık gereçleri üreticisi konumunda olduklarını ifade eden Özkaya, ürünlerinin yüzde 35'ni ihraç etiklerini, yüzde 65'ini ise, yurtiçi pazara sunduklarını kaydetti. Özkaya, ihracatta en büyük pazarlarının Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri ile Almanya, Hollanda, Danimarka ve İtalya olduğunu dile getirerek, bu yıl, Amerika pazarına açılmayı planladıklarını söyledi. İstanbul Sanayi Odası tarafından belirlenen Türkiye'nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde yer almak istediklerini de kaydeden Özkaya, çalışmalarını bu yönde sürdürdüklerini söyledi.
“Dünyada ilk kez denenen bir proje”
Üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerine değinen Özkaya, Santez projesi kapsamında kendi kendisini mikroplardan ve bakterilerden arındıran “Antibakteriyel Yüzey” çalışmasını yürüttüklerini belirtti. Özkaya, “Şirket olarak, Ar-Ge çalışmasına ciddi yatırımlar yapıyoruz. 18 aylık uygulama süresi bulunan projenin ilk dokuz ayında yapılan Ar-Ge çalışmalarında, büyük oranda başarı sağlandı. Bunun için, kendi bünyemizde 10 kişiden oluşan tasarım ekibi kurduk. Santez projemizde, Erciyes Üniversitesi ile işbirliği içerisindeyiz. Bu ürünleri, özellikle hijyenin ön planda tutulduğu hastane, okul ve askeri birlikler gibi toplu yaşam alanlarında kullanılmak üzere planlıyoruz. Bu proje, sağlık gereçlerinde dünyada ilk kez denenen bir proje olma özelliği taşıyor” şeklinde konuştu.
Klozetin temizlenmesi için öngörülen 6.5 litrelik su kapasitesini, Ar-Ge ekiplerinin yaptığı çalışma ile yarı yarıya düşürmeyi başardıklarını aktaran Özkaya, “3.5 ve 4.5 litre su ile aynı temizliği yapabilen çevreye duyarlı su tasarrufu sağlayan rezervuarların üretimini de gerçekleştirmiş bulunmaktayız” dedi. Özkaya, yıllık 600 bin adetlik üretimle, etajerli lavabo üretiminde Türkiye'nin en büyük kapasiteli işletmesi konumunda olduklarını söyledi. Özkaya bu doğrultuda, 2012 yılında koydukları hedefleri iki defa artı yönde revize etmek durumunda kaldıklarını belirten Özkaya, “Yurt içinde Turkuaz, Macestik, Menüet, CeraStyle adı altında dört marka ile üretim yapıyoruz. CeraStyle markası adı altında, 40 adet değişik dizaynda ürün üretiyor ve bunlardan her birinin en az dört farklı boyutlandırmasını yapıyoruz. Toplamda, 250 civarında değişik ürün üretiyoruz. Yurtiçinde, bölgesel bayiliklerimiz bulunuyor. İstanbul'daki bölge müdürlüğümüzü, Haziran ayı itibarıyla hizmete açtık. Ankara'da iki, İstanbul'da 10, Mersin'de dört, Antalya'da iki, İzmir'de bir olmak üzere, diğer bölgelerdeki bayilerle birlikte, Türkiye genelinde 25 ana bayi ve bunlara bağlı 200 adet tali bayi ile ülke genelinde hizmet vermekteyiz. Şu an itibarıyla, Türkiye'de ulaşamadığımız hiçbir nokta bulunmuyor. Yurtdışında ise, Turkuaz markası ile sekiz adet showroomumuz bulunmakta” şeklinde konuştu.
“Türkiye vitrifiye sektöründe ikinci sırada”
Türkiye'nin vitrifiye sektöründe Avrupa'da ikinci sıraya yerleştiğini, dünyada ise beşinci sırada olduğuna değinen Özkaya, Turkuaz Seramik'in de üretim kapasitesi bakımından Türkiye'de ikinci sırada yer aldığını aktararak, şunları söyledi:
“Şu anda, Avrupa'da yüksek üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği Türkiye'de bulunuyor, bu ülkelerdeki açığı Türkiye kapatıyor. Bunda, ekonomik kriz nedeniyle, Avrupa'da kapanan firmaların çok büyük etkisi bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Sektörün önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Özkaya, sektörü ilgilendiren sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik olarak ise şunları söyledi: “Türkiye'de elektrik ve doğalgazı dolaylı vergilerden dolayı en pahalı tüketen ülke konumundayız. Seramik sektörünün de girdisinin büyük bir bölümü doğalgaz ve elektrik olduğu için, sektöre bu konuda avantaj sağlanması gerekmekte. Türkiye'de hammadde kaynakları artık yetersiz duruma gelmiş bulunmakta. Ani kararlarla kapatılan kil ocakları, sektörü hammadde açısından yurtdışına bağımlı hale getirmiş durumda. Türkiye'deki hammadde yatakları, MTA'nın öncülüğünde özel sektörün kullanımına açılmalı. Sanayi mamullerinde ara girdi ve hammadde ithalatından alınan kaynak kullanım ve destekleme fonunun sıfırlanması gerekiyor” şeklinde görüşlerini açıkladı.
Dört ayda bir düzenlenen gelir vergisi beyannamesi ve kurumlar vergisi beyannamesinin de altı ayda bir düzenlenmesinin daha doğru olacağını aktaran Özkaya, “Yatırımcıların önündeki mevzuat engelinin de bir an önce kaldırılması gerekiyor. Belediyelerin son dönemlerde emlak vergisi adı altında OSB'lerden tahsil etmeye çalıştığı verginin de kaldırılarak sanayiciye bu anlamda destek olunması lazım. Eximbank tarafından sanayicilerin kullanımına sunulan kredinin geri ödeme süresinin dört aydan altı aya çıkartılması için çalışma yapılmalı. Çünkü, alınan kredinin dört ay gibi kısa sürede geri dönüşü çoğu kere mümkün olmuyor. Üçüncü kişilerle yapılacak serbest ticaret anlaşmasının önündeki en büyük engel, 1994 yılında yapılan Gümrük Birliği anlaşmasıdır. Bu anlaşma, yetkililer tarafından yeniden gözden geçirilerek, sanayicilerin aleyhine olan anlaşmanın lehine çevrilmesi gerekmektedir” dedi.
Kobiden
Yorum Yaz