İdris Güllüce ‘Fikirtepe’den sonra Sultanbeyli’de de sorun kalmayacak’
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, yeni yapılanmada yatay yapılanmanın önemine dikkat çekti
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, yeni yapılanmada yatay yapılanmanın önemine dikkati çekerek, "Yeni sloganımız yatay yapılanma olacak. 'Yatayda yapılanalım, yerli mimariyle yerel malzemeyi teşvik edelim' diye belediye seçimlerinde oldukça fazla miktarda bunu kullanacağız" dedi. Güllüce, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi'nin şubat ayı toplantısında yaptığı konuşmaya, İstanbul'un kentsel özellikleri ve önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak başladı. Güllüce, konuşmasının başında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Eurochambres'da "AB Genişleme ve Komşuluk Politikası Komitesi" Başkanlığına seçilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"Şehircilik nasıl olmalı?" konusunun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tartışıldığını hatırlatan Güllüce, bu kapsamda gelen önerilerde yaşadıklarını ise şöyle anlattı:
"Bu konu bizde iyi tartışılamıyor. Çoğunlukla okumuş yazmış, eğitimli arkadaşlarımızın önerileri hep yurtdışı kaynaklı. 'Ben San Diego'da...' diye başlıyor, ben ondan sonrasını dinlemiyorum. Çünkü 'San Diego ile bizim ne benzerliğimiz var?' diye düşünüyorum, hiç bir yerimiz, hiç bir alanımız uygun değil. 'Zürih' diyor, orası da bize uymaz diyorum. Sen şöyle bir Üsküdar'a gel, Kadıköy'e gel, konuşalım. Ama Zürih dediğiniz zaman, nüfusu hiç artmamış, göç almamış bir şehir. Bana hiç nüfusu artmamış, 100 yıl önceki nüfusuna yakın bir şehri örnek göstermeyin."
Güllüce, şehircilik ya da başka bir konu tartışılacağı zaman, Türkiye'nin şartlarına göre tartışılması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasında okullarda kutlanan "Yerli Malı" haftalarına da atıfta bulunan Güllüce, "Önümüze elma-armut koyuyorlardı. Zaten o zaman ithal elma-armut yoktu. Keşke yerli düşünmeyi teşvik etselermiş, bu toprakların değerlerine göre düşünmeyi teşvik etselermiş" dedi. Güllüce, bir mühendisin kendisine sunduğu, "İstanbul'da bütün binaları yıkıp 2 kata indirmeniz lazım" önerisine verdiği, "Dedim ki gözüm kardeşim, bu bir romancı sözü. Temennidir, böyle bir şehir kurulursa güzel olur tabi. Siz Salacak'ta bir daire kiralayın, orada roman yazın" cevabı aktararak, düşünce ekseniyle ilgili genel bir sıkıntı olduğundan bahsetti.
"Şehircilikte temel olarak yerelliği önemseyeceğiz"
Güllüce, konuşmasında kentsel dönüşüm kapsamında, yüksek binalara yönelik eleştirilere de "Bizim yeni sloganımız 'yatay yapılanma' olacak. 'Yatayda yapılanalım, yerli mimariyle yerel malzemeyi teşvik edelim' diye belediye seçimlerinde oldukça fazla miktarda bunu kullanacağız. Ancak riskli bir alanda kentsel dönüşüm yapıyorsanız, ilave kat vermeden bunu yapabilmenin yolu yok" yanıtını verdi. Şehircilikte yerelliği çok önemseyeceklerinin altını çizenGüllüce, "Bizim yetkimiz olan kısma değil, görevimiz olan kısma yöneleceğiz. Bizim bazı konularda görevimiz, bazı konularda hem yetkimiz hem görevimiz var, daha çok görevimize yöneleceğiz. Bunun istisnaları olur ama temel olarak düşündüğüm bu. Ben İstanbul'da bir ilçede planlama yapmak yerine, onun İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi tarafından yapılmasından yanayım. Görevimiz olan kısımlar varsa orası tabi ayrı bir şey" görüşünü paylaştı. Konuşmasında deprem konusuna da değinen Güllüce, bu konuda Türkiye'nin hızlı hareket etmek zorunda olduğunu söyledi. Güllüce, 1999 depreminde yaşananları hatırlatarak, "Türkiye'nin bu noktada çok ciddi sıkıntısı var. Hızla binalarımızı yenilememiz, depreme dayanıklı binalar yapmamız lazım. 'Deprem değil bina öldürür' sözündeki gibi, o tip binalara yönelmemiz gerekiyor. İstanbul'un olası o büyük depremi bizi savaşa girmişten daha büyük zarara sokar" diye konuştu. Meclis toplantısından önce, basına kapalı komitelerle gerçekleştirdikleri toplantıda, deprem konusuna değindikleri bilgisini veren Güllüce, Türk müteahhitlik sektörünün dünyadaki yeri ve önemine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Sultanbeyli'de tapu konusu
Son dönemde arazileri rağbet gören Sultanbeyli ilçesindeki tapu konusuna ilişkin bir soru üzerine deGüllüce, şu bilgileri verdi:
"Ben 13 parsel daha imzaladım. Sultanbeyli'de bir vatandaşın elinde çok büyük bir oranda ortak kullanım alanları tapusu var. Bu ortak kullanım alanları tapusu belediyenin eline geçmedikçe o da tapu veremiyor. Bu yüzden Milli Emlak'la sayın müsteşarın ve Maliye Bakanının uzun çalışmaları sonucunda bir prensip anlaşması oldu. Şimdi Bakanlık olarak Milli Emlak'a talep ediyoruz, bu arsaları veriyor. Biz o arsaları belli bir ekspertize ederek, değerlendirme yaparak, ondan aldığımızla bizim vereceğimizin değerlendirmesini yaparak takas halinde yapacağız. Onlar Sultanbeyli Belediyesinin, dolayısıyla vatandaşın tapusuna dönüşecek ama 13 parseli yeniden talep ettik. Aşağı yukarı yüzde 70'lere geldi bu oran, belki daha fazla."
AA
Yorum Yaz