Taksim Hüseyin Ağa Camisi, 14 Şubat’ta yeniden ibadete açılıyor
Beyoğlu'ndaki Hüseyin Ağa Camisi, 2 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 14 Şubat'ta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katılımıyla açılacak
Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin İstiklal Caddesi'nin tek camisi olduğunu söyledi. Camiyi "numunei timsal" olarak nitelendiren Özekinci, caminin 2 yıl süren restorasyonunun sona erdiğini belirtti.
"Ama çok güzel, müthiş bir manevi havası var" diyen Özekinci, caminin, 1594'te Galatasaray Agˆası S¸eyhu¨lharem Hu¨seyin Agˆa tarafından yaptırılan mükemmel bir cami olduğunu kaydetti. Caminin zaman içerisinde yangınlar geçirdiğini, en geniş tamiratının 1834'te 2. Mahmud tarafından yaptırıldığını anlatan Özekinci, "Fakat yine bazı onarımlara ihtiyaç duyulmuş ve en son Cumhuriyet döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bir onarımının yaptırıldığını biliyoruz" dedi. Özekinci, çok ciddi bir araştırma yaptıklarına dikkati çekerek, ellerindeki verilere göre, birkaç dönem olduğunu, ilk dönem verilerini bulamadıklarını ancak 1834'te 2. Mahmud dönemine ait verileri bulduklarını ve onları projelendirdiklerini ifade etti. Restorasyonu bilim kurulları kararıyla yürüttüklerine değinen Özekinci, Prof. Dr. Oğuz Ceylan ve statik konusunda uzman Prof. Dr. Feridun Çılı ile birlikte çalıştıklarını dile getirdi.
Cami 1999 Marmara depreminde zarar görmüştü
Özekinci, caminin 1999 yılında yaşanan Marmara depreminden etkilendiğini anımsatarak, camide çatlaklar bulunduğunu ancak restorasyona başladıklarında işin asıl vehametini gördüklerini ifade etti. Caminin özellikle kubbe bölümünde bir kolun gireceği genişlikte çatlaklar bulunduğuna vurgu yapan Özekinci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En önemli çalışmalarımızdan birisi statik güçlendirme çalışmaları oldu. Bu anlamda içerideki kolonlara bir mantolama yöntemi yapıldı. Çatlaklara çelikten kenetler atıldı, dikişler yapıldı. Ama en önemli işlerimizden biri de caminin üzeri geldiğimiz zaman kurşun örtülüydü. Fakat orijinal belgelerde buraların, 2. Mahmud dönemine ait alaturka kiremit olduğu görüldü. İşte burada kirişlerde çelikten yapıldı ve alaturka kiremite, orijinaline döndük."
Özekinci, minarenin de kurşun kaplı olduğunu belirterek, yapılan araştırmada o kısmın da taştan olduğunun görüldüğünü ve minarenin eskiden olduğu gibi taştan, aslına uygun olarak yapıldığını dile getirdi. Camide kalem işlerinin düzenlendiğini ve yerinde uygulamalarının gerçekleştirildiğini anlatan Özekinci, "Tüm ahşap elemanları elden geçirildi. Çevre düzenlememiz yapıldı. Tuvaletlerimiz son derece modern hale getirildi. Özellikle özürlü kardeşlerimizin de rahatlıkla tuvaleti kullanabilmelerine ve ibadet yapabilmelerine uygun hale getirildi" diye konuştu. Cami ve minarenin güzel olduğunu ama işin güzelliğinin camilerin cemaatle dolması olduğunu anlatan Özekinci, şöyle devam etti:
"İnşallah camimiz cemaatimize ve tekrar eski güzelliğine kavuşacak. Minaremizi orijinaline kavuşturduk güzel oldu ama minarelerimiz ezansız güzel değil. İnşallah minaremiz de ezanla kavuşacak, cemaatle buluşacak. İnşallah cuma günü Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç Bey'in katılımıyla burada güzel bir açılış yapacağız. Camimizi cemaatimiz, sevenleri ve turizmle buluşturmuş olacağız."
Restorasyon 2 yıl sürdü
İbrahim Özekinci, caminin restorasyon çalışmalarının 2 yıl sürdüğünü belirterek, restorasyon çalışmalarının, Demirören Grubu'nun sporsorluğunda yürütüldüğünü söyledi. Projenin iki etaptan oluştuğunu ifade eden Özekinci, "Takriben 2,5 milyonluk harcamayla 2 yıla yakın zaman içerisinde camimizi ibadete açılır hale getirdik. Çok güzel bir yapı ortaya çıktı. Şu anda son rötuşları yapıyoruz. Şadırvanımızın bir Mimar Sinan yapısı olan Sinanpaşa Camisi'nden buraya taşınmış bir hikayesi var. Onu da güzel bir hale getirdik" diye konuştu.
AA
Yorum Yaz