TOKİ'nin teknik yeterliliği tartışılıyor!
Akşam Gazetesi yazarı Nihal Kemaloğlu TOKİ'nin Türkiye'de kentsel ve deresel dönüşüm yaparken neden olduğu teknik hataları sorguladı
Tam da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesiyle İlgili' yasayı beş ilde yürürlüğe sokarken Samsun'dan 'doğallığı' epeyce müphem 'sel afeti' haberi gelmişti...
Ulusal ölçekte tüm inşaat ve imar yetkilerini elinde toplayarak merkezi imar otoritesi haline gelen TOKİ'nin Samsun'un Canik İlçesi'nde yaptığı konutlarının zemin katlarını sel suyu basmış ve 5'i çocuk 9 kişi hayatını kaybetmişti.
İki yıl önce TOKİ tarafından inşa edilen konutlar Mert Irmağı taşınca 'riskli yapı' kategorisine girmekle kalmamış küçük çocuklara mezar konut olmuşlardı..
TOKİ Başkanı tarafından 'Türkiye gerekli imar şartları taşımayan binalardan kurtulmalıdır, biz projelerimizi başarıyla yürütüyoruz bakın 500 milyon TL'lik yatırım gerçekleşecek ve Caniklilere çağdaş yaşam alanı oluşturacağız' sözleriyle tanıtılan proje kentsel dönüşümün deresel dönüşüm olduğunu göstermişti..
Çünkü dere yatağına mühendislik ve doğa bilgisini ıskalayıp inşaat yapıp, yağan şiddetli yağmura doğal tahliye yolu kalmayınca TOKİ konutlarının zemin katlarına dolmuş ve 'doğal sel afeti' olmuştu..
Bu defa suyun binlerce yıllık akış güzergahını umursamayan, çok katlı konut dikip yerleşim merkezi projesi planlayan kurnaz müteahhitlerimiz değil, devasa yeni nesil devlet KİT'imiz TOKİ'ydi..
Afet Yasası'yla ülkedeki bütün 'riskli yapıları' tespit edip yaklaşık 7 milyon konutu yıkıp tekrar yaparak 700 milyar dolarlık 'büyük kentsel dönüşümü' gerçekleştirecek TOKİ'nin teknik ve bilimsel yetkinliği Canik'teki sel felaketiyle birlikte büyük bir soru işaretini de beraberinde getirmişti...
Sel'in doğal bir felaket olmadığı ve yağmur sularının akış yollarını çimentoyla tıkayıp şehirlerden beton çanak yapmazsanız sel suyu baskınına uğramayacağımızı dört bin yıllık kadim kent tarihleri bize söylemekteydi.....
Sahiden de kamu kuruluşu TOKİ'nin piyasaya arz ettiği kamu arazileri ve taşeron inşaat firmalarıyla zamana karşı yarışla ürettiği 500 bin konut ve özel sektöre ürettirdiği 5 milyon konutun denetim ve yaşam güvenilirliği neydi..
Veya depreme dayanıksızlık gerekçesiyle yıkılacak milyonlarca 'riskli' konutun doğal afetlere karşı bilimsel dayanıklılığını nereden anlayacaktık...
Canik'teki sel sonrası biz de 'dere yatağına konut projesi konduran' TOKİ umarız çıkıp '500 yılın yağmuru yağdı' demez derken Sol Org'a konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Tüfek, 2007 yılında dere yataklarına bina yapılmaması uyarısında bulunduklarını söylüyordu...
Ama anlaşılan bütün ülkeyi inşaat sektörünü uçurtacak şantiyeye çevirecek totaliter Afet Yasası'yla halkın yargıya gitmesini saf dışı bırakarak engelleyen TOKİ, totaliter gücünün şiddetli yağmur, heyelan, deprem ve çığ gibi doğa olaylarına işlemeyeceğini veya boyun eğdiremeyeceğini hiç düşünmemişti...
Nihal Kemaloğlu / Akşam
Yorum Yaz