Bursa’da her şey bir logo ile başladı...
Bursa, lale ve çintemani deseninden oluşan yeni logosu ile markalaşmasına ivme kazandırmak istiyor
Kentin muhteşem turizm potansiyelini kullanabilmek için Uludağ'ı yeniden şekillendirmek, yurtdışı fuarlarda tanıtım atağı, yeni trekking parkurları gibi bir dizi proje hayata geçirmeye çalıştıklarını belirten Bursa Valisi Münir Karaloğlu, lale ve çintemani deseninden oluşan yeni Bursa logosu ile de Türkiye'deki şehirlere de markalaşma konusunda liderlik edeceklerini söyledi.
Ulusal basınla Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği'nde bir araya gelen Karaloğlu, Türkiye'de 20- 30 kurumun logosunun aynı olduğunu farkederek Bursa logosunu farklılaştırmak istediklarini belirterek,
“2013 yılının ağustos ayında Bursa Kültür Turizm Tanıtma Birliği çatısı altında şehir mottosunu güçlendirme hedefiyle yola çıktık. Bu bir kurum logosu değil şehir logosu. Herkes kullanabilecek. Gelen logolar arasından seçenekler 9'a düşürüldü. Motto ve logo alternatifl erinden en yüksek oyu Uluşehir mottosu ve lale figürü aldı. Bursa'daki tüm kurumlar ve işletmeler bu logoya sahip çıktıkça yaygınlaşacak ve katma değere dönüşecek. Osmanlının dibacesi olan Bursa Türkiye'deki şehirlere de markalaşma konusunda liderlik edecek” açıklamasını yaptı.
Ateşte açan lale ile çintemani deseninin Bursa şehir logosunun temel bileşenleri olduğunu kaydeden Vali Karaloğlu, “Lale, birliği ve zerafeti; çintemani Türk devlet örfünün esasını oluşturan güç, adalet ve bilgeliğe gönderme yapıyor. Logodaki kırmızı, İznik çini atölyelerinin mercan kırmızısı hatrına kullanıldı. Lacivert ile, Bursa'nın sosyal çeşitliliği, uyum ve ahengine; maviyle de su kaynaklarına işaret edildi. Kültür Tanıtma Birliği logo tanıtım filmi, kurumsal kimlik kılavuzu ve logo broşürünün yayınlanacağı bir web sitesi de hazırladı” diye konuştu.
Hedef günübirlik turları konaklamaya çevirmek
Turizm çalışmaları kapsamında Uludağ'ı yeniden yapılandırdıklarını, teleferiği yenilediklerini aktaran Karaloğlu, şöyle devam etti: “Dünyanın en uzun teleferik hattını kuracağız. Oteller bölgesine kadar teleferik ile gidilebilecek. Eski oteller de yenilenecek. Uludağ'ın geleceği çok iyi olacak. Teleferik bitince günlük 10 bin turist Uludağ'a çıktı. Bu yaz Arap turizmi açısından çok iyi geçti. Ortadoğu Bursa'yı iyi biliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleri ile bu sene Dubai Fuarı'nda da özel tanıtımlar yapacağız. Turizm çeşitliliğimiz çok fazla. Trekking parkurlarımız var. Sadağı Kanyonu levhalama çalışmaları sürüyor. İznik Gölü etrafında İznik Ultra Maratonu yapıyoruz. 2013'te dünyadan 350 atlet geldi. Muradiye Külliyesi'nde 50 ye yakın hanedan mezarı bulunuyor. Günübirlik turizm çok yaygın. Buraya sıkça turlar düzenleniyor. Biz bu turları konaklamaya çevirmek istiyoruz. Bursa'da 1 milyon 100 bin konaklayan turist var. Son 5 sene içinde de önemli markalar yüksek kapasiteli oteller açtı.”
Kongre merkezleri, antrenman sahaları kurmak için de çalıştıklarını belirten Karaloğlu, “Altyapı çalışmalarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin çok büyük bir kongre merkezi var. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık serbest bölgesi projesinin Bursa'da olması için çalışıyoruz. Termal turizmde ciddi bir hareketlilik var. 10 milyar dolarlık sağlık turizmi pastasından pay almak istiyoruz”dedi.
140 kilometrelik sahilden yararlanmak istiyoruz
Turizmde 140 kilometrelik sahil şeridinden de yararlanmak istediklerini vurgulayan Karaloğlu, “Dünyanın en büyük projelerinden İstanbul, Bursa, İzmir otoyolunun Bursa ayağı 2015 yılının Aralık ayında açılacak. Proje ile Sabiha Gökçen Havaalanı ile Bursa arası 45 dakikaya düşecek. Ayrıca Bursa, Yenişehir, Bilecik arası hızlı tren hattı yapılıyor. Gemlik Bursa arasında da bir tren projemiz var” şeklinde konuştu. Bursa'da 22 üreten köy kadınları derneği kurulduğunu kaydeden Karaloğlu, “Artık federasyon çatısı altında birleşmeleri gerekiyor. Köy kadınları bu dernek aracılığıyla ürettiklerini satabileceklerini gördüler. Belediye ile de anlaştık. Kent merkezinde tarhana, salça, erişte, ekmek gibi ürünlerini satabilecekleri standlar kuracağız” dedi.
Bizi örnek alan 22 köy daha dernek kurdu
*Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu: Derneğimiz 2002 yılında 9 üyeyle kuruldu. İşe salça yaparak başladık. İlk 5 yıl tüm gelirimizi tesis yapımında kullandık. İlkin stantlar ve gözleme evi vardı. 2007 yılında gözleme evi ve sabahları köy kahvaltısı da verilen 150 kişiye hizmet veren işletmemizi açtık. Şuanda 50 kadına istihdam sağlıyoruz. Türkiye'nin ilk köy kadınları derneğiyiz. Bursa'da bizi örnek alarak 22 köy daha dernek kurdu. Onlara seminerler verdik. Üye sayısı 113'e ulaştı. Dernekte kadınlar haftalık beşerli gruplarda dönüşümlü çalışıyor. Doğal ürünleri üreten onar kişilik gruplar oluşturduk. Malzemeyi biz sağlıyoruz onlar yaptıkları ürünü kilo karşılığı bize satıyor. Böylece 35 kadın şu anda derneğimizden gelir elde ediyor. Yatırımlarımız 2 milyonu buldu. Kargo ile ürünlerimizi Türkiye'nin pek çok iline yolluyoruz. Online satışa da başladık. Diğer köylerle federasyon kurmayı planlıyoruz.
Dünya
Yorum Yaz