maritbet girişmaritbet
Doğal sit alanları yeniden belirlenecek

Doğal sit alanları yeniden belirlenecek

Doğal sit alanları ülke açısından doğallığı da yok etmiyor koruyorsa doğal sit alanları turizme açılabilir

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya, doğal sit alanları ve kategorilerini yeniden değerlendireceklerini belirterek, "Eğer bir doğal sit alanı ülke açısından florası, faunası ve endemik oluşu nedeniyle önem arz ediyorsa buranın sahibi devlet olmalıdır ama bunların dışında kalan alanlarla ilgili de üst ölçekli plan kavramı doğrultusunda, vatandaşların problemlerine çözüm bulmalıyız" dedi. İyimaya, yaptığı açıklamada, Türkiye'de bin 700'e yakın doğal sit alanı bulunduğunu, doğal sit alanlarının tespitleri, tescilleri, onayları ve arazi kullanımlarıyla ilgili yetki ve sorumlulukların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda olduğunu, doğal sit alanlarının yeniden irdelenmesi gerektiğini söyledi. Bunun, "daha önce tespit edilen doğal sit alanları yok ediliyor veya imara açılıyor" şeklinde anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan İyimaya, "Biz diyoruz ki bize verilen görev ve sorumluluk kapsamında ve bilimsel temelli çalışmalar sonucunda, doğal sit alanları ve kategorilerini yeniden değerlendireceğiz.” diye konuştu. İyimaya, güncel verilere göre bin 700'e yakın doğal sit alanı olduğunu ve bunların Ege Bölgesi'nde Muğla ve Çanakkale, Akdeniz'de Antalya ve Marmara Bölgesi'nde yoğunlaştığını bildirdi. 

Öte yandan vatandaşın da bu alanlarla ilgili çok sayıda talebinin kendilerine ulaştığını anlatan İyimaya, şunları söyledi: "Bu dosyaların içinde daha önce başvuru yapılmış, sonuçlanmış dosyalar da var. Vatandaş çeşitli nedenlerle doğal sit değişikliği talep edebiliyor, imar yaptırmak isteyebiliyor. Türkiye'de yanlış anlaşılan bir değer söz konusu. Daha önce 2863 Sayılı Kanunumuza ve 728 sayılı ilke kararına göre tespit edilen doğal sit alanları içinde yapılacaklar belli. I. derece doğal sit alanlarında rekreasyon amaçlı günübirlik tesisler ile birlikte zorunlu alt yapı tesisleri yapılabilmekte, II. derece doğal sit alanlarında turizm yatırım ve turistik tesisler, III. derece doğal sit alanlarında ise onaylı planlar doğrultusunda konut dahi yapılabilmektedir. 

Fabrika yapılabilmesi için bir alan, doğal sit alanı olmasa dahi, üst ölçekli plan veya toprak sınıfı kabiliyeti bakımından taban ona izin vermiyorsa zaten buraya yapılamaz. Plansız bir şeyin yapılma şansı yok Türkiye'de, yanlış anlaşılıyor. Bizim birinci önceliklerimizden bir tanesi de Bakanlık olarak, planlı yapılaşma ve sürdürülebilir kentleşmeye öncülük etmektir. Böyle değerlendirmek lazım."

İyimaya "Artık daha katı kurallarımız var"
İyimaya, zaman zaman gündeme gelen "koruma altındaki ağaçların kesimi ya da taşınması"yla ilgili ise şöyle konuştu: "Bizim bakanlık olarak tescilli ağaçlarımızın kaldırılmasıyla da ilgili ilkelerimiz var. Yani ilgililerin 'biz bu ağacı kaldırmak istiyoruz' dedikleri zaman ağacı kaldırmaları mümkün değil. Bu ağaçlar eğer tescil edildiyse mutlaka etrafında bir koruma kuşağı vardır. Kaldırılmaları, doğal varlıkları bitmişse, çürümüşse mümkündür ya da başka bir yere götürdüğünüzde yaşayabiliyorsa mümkündür. Tescilli ağaçlarla tescilsiz ağaçları karıştırmamak lazım. Ekonomikliği, doğallığı ya da 'ömrü bitti' diye bir ağaç komisyon kararı olmadan kaldırılamaz. Kaldırılsa dahi uygun tür, çap ve boyda ağaç dikilmesi sağlanmaktadır. Bunun kararını veren komisyonlar var. Bakanlık olarak biz bunları irdeliyoruz. Bilimsel temelli olmayan hiçbir şeye izin vermiyoruz. Öncekine göre daha katı kurallarımız var. Bir yer korunması gerekiyorsa korunacaktır ama korumak sevmekle başlar. Bir şeyi sevmiyorsanız koruyamazsınız. Korumak tek başına yeterli değildir."

İyimaya "Doğal sit alanlarının imara açılan kısımları çok küçük"
Sit alanlarının turizme açılmasının da belirli şartlara bağlı olduğunun altını çizen İyimaya, "Turizm dediğimiz zaman mutlaka yatılı olmasına gerek yok. Aynı zamanda günübirlik ziyaretler de turizm kategorisi içinde. Doğal sit alanlarının turizme açılan kısımları çok küçük, her tarafı açılmıyor ama ülke açısından önemliyse, turizm açısından önemliyse ve doğallığı da yok etmiyor koruyorsa doğal sit alanları turizme açılabilir. Biz diyoruz ki koruyarak kullanmalıyız. Korumadan kullanma şansımız yok. Eğer zarar veriliyorsa zaten yasal yaptırım uygulanmaktadır" ifadesini kullandı.

 

 

 

 

 

Yorum Yaz

Benzer Haberler

İzmir Körfezi'ne yönelik "İzmir İçin Nefes" projesi tanıtıldı
  • 20.11.2024 14:47

İzmir Körfezi'ne yönelik "İzmir İçin Nefes" projesi tanıtıldı

Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul, bakanlıkta düzenlediği basın ...

Bakan Ersoy:"Yıl sonu ziyaretçi hedefi 61 milyon"
  • 31.10.2024 17:30

Bakan Ersoy:"Yıl sonu ziyaretçi hedefi 61 milyon"

Türkiye, 23.2 milyar dolar gelirle bir çeyrekte elde edilen en yüksek turizm gel ...

Türkiye, 8 ayda 40 milyonu aşan ziyaretçi ağırladı
  • 25.09.2024 14:58

Türkiye, 8 ayda 40 milyonu aşan ziyaretçi ağırladı

Yılın 8 ayında Türkiye'yi 40 milyon 295 bin 979 kişi ziyaret etti.   ...

Fehime ve Hatice Sultan yalılarının restorasyonu tamamlandı
  • 09.09.2024 11:57

Fehime ve Hatice Sultan yalılarının restorasyonu tamamlandı

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet ...

Edirne müzeleri 8 ayda 600 binden fazla ziyaretçi ağırladı
  • 05.09.2024 10:18

Edirne müzeleri 8 ayda 600 binden fazla ziyaretçi ağırladı

Edirne, zengin kültürel tarihinin yansıtıldığı tematik müzeleriyle dikkati çekiy ...

Turistik tren rotaları genişliyor
  • 06.08.2024 15:45

Turistik tren rotaları genişliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Tatvan Treni'nin ikinc ...