- Turizm
- 27.02.2013 09:07
- Okuma Süresi: 05:15 dakika
Trendler ve teknoloji, otellerin iç tasarımını yakından etkiliyor!
Otellerde konfor tanımı yıllar içerisinde değişti. Artık otel müşterileri yataktan kalkmadan odadaki tüm cihazları kumanda edebiliyor, banyoda ayna tasarımlı plazma televizyonlarla duşun keyfini sürebiliyor
Otellerde konfor tanımı yıllar içerisinde değişti. Yataktan kalkmadan odadaki tüm cihazları kumanda edebiliyor, banyoda ayna tasarımlı plazma televizyonlarla duşun keyfini sürebiliyoruz. Tasarım otelleri bir yana iş otelleri bile eskisinden daha çarpıcı mobilyalarla konuklarını karşılamakta. Çırağan Sarayı ve Laleli Crowne Plaza Hotel projelerindeki başarılı imzasıyla tanınan iç mimar Hande Tözün, tasarımın otelin markalaşmasında etkili olduğunun altını çizerken, gastronomi trendlerinden, teknolojik gelişmelere birçok faktörün otel tasarımlarını etkilediğini dile getiriyor. Bu etkiyi değişen restoran düzenlemelerinde, işlevsiz hale gelen Business Center'larda ve otel odasında uyanık olunan zamanın yüzde 80'inin geçirildiği banyolarda görmek mümkün.
İç Mimar Hande Tözün
İç mimarlık eğitimini 8 yıllık otel işletmeciliği tecrübesiyle birleştiren Hande Tözün, Çırağan Sarayı'nın yenilenme projesi için yerli ve yabancı mimarlar arasından seçildi. Bu tarihi mekanda 3 yıl süren renovasyon projesini yürüten Tözün, beğeni toplayan çalışması ile uluslararası arenada haklı bir şöhret kazandı. Tözün'ün yine tarihi bir yapı olan Laleli'deki Harikzedegan Apartmanları'nda kurulan Crowne Plaza Otel projesindeki çalışmaları da otel projelerinin öne çıkan iç mimarlarından biri olmasını sağlayan etkenlerden biri. Türkiye ve yurt dışında birçok villa ve rezidans projesini hayata geçiren, Zeytinburnu'nda kurulan Onaltı Dokuz İstanbul'da lüks konutlar tasarlayan Tözün, İstanbul'un en saygın otellerinde ses getiren çalışmalara imza atıyor.
-Oteller, turizm ve genel ülke ekonomisi için önemli yapılar. Tasarımın oteli tercih edilir kılma etkisi hakkında neler söylemek istersiniz?
-Tasarım, oteli tercih edilir kıldığı gibi tasarım ve tasarımcının markalaşma üzerinde de çok büyük etkisi var. Tasarım oteller olarak ikonlanmış birçok örnek saymak mümkün. Morgan Otel zincirinin Philippe Starck'ın imzasını taşıyan New York Royalton Oteli, tiyatro sahnesi konseptiyle seyretme ve seyredilme kavramlarını tasarımın içine sokmuş ve çok taklit edilmişti. Bugün moda eğişmiş olsa da proje, kült olmuş bir tasarım oldu. Anouska Hempel'in tasarladığı The Hempel, minimalizm teması, bembeyaz, zen konseptli atmosferleri hayatımıza soktu ve bu etkiyi bugün bile birçok projede görebiliyoruz. Tasarım ile otelin bulunduğu ülke, hedeflenen müşterinin profili, yaşı, yaşam tarzı gibi birçok değişken birebir alakalı. Bu nedenle de hedef kitlenin oteli tercih etmesinde tasarımın etkisi tartışılmaz.
İç Mimari, 5 Duyuya Hitap Eder…
-Otel projeleriyle tanınan bir iç mimarsınız. İç mimari düzenlemelerin otele kattığı konforu nasıl yorumluyorsunuz?
-Mimaride bir kütle ile çalışılıyor. Mimarın o kütleyi daha estetik ve işlevsel kılma çabası var. İç mimaride ise biz 5 duyunuza birden hitap etmek durumundayız. Otel hem gözünüzü okşamalı, hem temas ettiğinizde rahat hissetmelisiniz. Bir otel lobisinde sizi karşılayan ve birbirine karışan kokulara varana kadar otel misafirinin etkileşim içerisinde olduğu her noktayı tasarlamak iç mimarın işi... Hissedilen konfor ise bunların toplamıdır.
İşin ilginç yanı da konforsuz bulduğumuz alanlarda da bizi neyin rahatsız ettiğini çoğu zaman anlayamıyoruz. Olması gerekenden bir kaç cm yüksek bir masa, görüntüsüyle şıktır ama asla rahat edemeyiz. Bu ve benzer birçok detay iç mimari düzenlemede konforu belirler ve misafirin otelden memnun ayrılıp ayrılmayacağı konusunda etkilidir.
-Bir otel projesi üzerinde çalışırken hedefleriniz neler oluyor?
-İç mimari düzenlemeleri 2 açıdan ele almak gerekiyor. Birincisi otel işlevlerinin en doğru şekilde planlanması, ikincisi otel misafirine temas ettiğiniz noktaların daha estetik hale getirilmesi… Salt tasarım odaklı çalışınca işlevden feragat etmiş oluyorsunuz. Bu yüzden estetik ve işlevi iyi dengelemek gerekiyor. Otel misafiri açısından, ambiyans, seçtiğiniz renkler, ışık, dokununca hissettikleri çok önemli… İşin tasarım kısmı sizin müşteriye vermek istediğiniz duyguyla ilgili… Bu aşamada da yatırımcının hedeflerini biliyor olması gerekiyor.
-Geçtiğimiz yaz ülkemiz birçok Arap misafir ağırladı ve önümüzdeki dönemde de turizmden perakendeye birçok sektörün hedefinde Arap konuklar olacak gibi görünüyor. Bu durum otellerin tasarımına yansıyor mu?
-Aslında Londra ve Paris, İstanbul'dan çok daha fazla Arap turist ağırlıyor ve Arap misafir için özel düzenlemelerin varlığını çok da hissetmiyorsunuz. Bizde misafirperverlik, rahat ettirme isteği çok yüksek ve gelen konuğun ne isteyeceği üzerinde çok düşünüp özel hizmetler üretmeye çalışıyoruz. Konuğun beklentileri, oda planlamalarındaki m2 beklentisinden mutfağa kadar pek çok alanı etkiliyor. Ben pek çok otel restoranında son iki senedir daha fazla Ortadoğu damak tadına hitap eden yemeklerin sunulduğunu gözlüyorum. Hatta Arapça yazılmış menüleri olan otel restoranları var.
Geçtiğimiz yaz ülkemizin alışveriş turizmi açısından hedefleri çok yüksekti. Önümüzdeki dönemde kongre turizmi gibi çeşitli hedefler de var. Düzenlemeleri tüm faktörleri ele alarak, otelin müşteri profilini ve konumunu düşünerek yapmak daha yararlı.
-Otel düzenlemelerinde trendler etkili oluyor mu?
-Modada, dekorasyonda kitlelerin peşinden gittiği trendler otellerde de çok etkili… İnsanların ihtiyaçları ve davranışları zaman içerisinde değişiyor. Geçmiş yıllara göre insanlar daha fazla seyahat halindeler. Bundan 30 sene önce Ortadoğu'daki oteller ile Avrupa'daki oteller tasarım olarak birbirinden çok farklıydı. Bugün iletişim imkanlarının artması otellerdeki müşteri profilini de farklı ülkelerdeki otellerin tasarımını da birbirine yaklaştırıyor.
İstanbul otellerinde dikkat çekici olan business otellerde daha fazla tasarım dokunuşu, çağdaş mobilyalar görmeye başlamamız. Dikkat çekici dizaynlar ve alışılmışın dışında mobilyalar kullanılıyor. Eskiden iş otellerinin lobisinde alçak ve derin koltuklar olmazdı. Bir toplantıya girecek olan iş adamı böyle derin koltuklara gömülmeyi tercih etmezdi. Genel olarak baktığımızda İstanbul otelleri, tasarım ve moda merkezlerindeki tasarım trendlerini Türkiye'ye taşıyor.
-Oteller ne sıklıkta yenilenmeli?
-Otellerin yenilenme zamanı kullanılan malzemelerin ömrüyle ilgili… Malzemeler 5. yıldan itibaren elden çıkmaya başlıyor. Maksimum 7 yılda otelin yenilenmesi gerekiyor. Genellikle yatırımcılar oteli kapalı tutup müşteri kaybetmemek ya da doluluk nedeniyle yenilenme zamanını ileri atma eğilimde olabiliyorlar. Bu durum müşterilerin memnuniyetsizliğini ve oteldeki personelin verimliliğinin düşmesini de beraberinde getiriyor. Bu yüzden değişim zamanını atlamamak gerek.
Otel Düzenlemelerinde Trendler
Business Center'lar Gereksiz Hale Geldi: Otel iç mimari tasarımları, teknolojik gelişmelerden birebir etkileniyor. Otel odalarındaki tüplü televizyonlar yerini tablo gibi duvara asılan plazmalara bıraktı. Önceleri gizlenmeye çalışılan hantal minibarlar, cam kapaklı özel tasarımlarıyla dekoratif birer obje gibi kullanılıyor. Eskiden odalarda data kabloları bırakılırdı, bugün kablosuz teknolojiler kullanıyoruz. Misafirler için bütün cihazları, yataktan çıkmadan kumanda edebilmek de önemli bir konfor.
Bugün gelinen noktada Business Center'lar çok gerekli değil. İş dünyası tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar ile kolayca çalışmalarını yürütebiliyor. Toplantı salonları, sunum için gerekli ses ve görüntü sistemleriyle çok daha teknoloji odaklı ve yalın olarak düzenleniyor.
Otel Odasında Uyanık Olunan Zamanın Yüzde 80'i Banyo Hacminde Geçiriliyor: Otellerde banyo düzenlemeleri artık tamamlayıcı bir unsur değil. Yeni tip armatürler, banyoda daha fazla vakit geçirileceği varsayımıyla hazırlanıyor. Metrekare olarak da banyoya daha fazla yer ayrılıyor. Küçük banyolu odalarda bile yağmur duşu veya masajlı duş üniteleri tercih edilmekte. Suyun rahatlatıcı etkisi, yağan yağmurun altında yıkanırcasına bir keyfe dönüşüyor. Ayna görünümlü plazma televizyonlarla banyodaki keyfi artırmak da mümkün…
Gastronomi Trendleri, Restoran ve Genel Mekan Düzenlemelerini Etkiliyor: Yeme içme kültürü de otellerde dekorasyonu etkileyen bir unsur. Geçtiğimiz yıllarda Uzak Doğu mutfağı restoran tasarımlarını etkiliyordu. Suşi'ler hala revaçta ama daha çok organik, sağlıklı karışımlardan oluşan füzyon diyebileceğimiz menülerin öne çıktığını görüyoruz, tabii Ortadoğu mutfağını da unutmamak gerek.
Lobilerde Sıcak Karşılama: Otellerde karşılama alışkanlıkları da zaman içinde değişim gösterdi. Mesafeli, soğuk karşılama yerine daha sıcak bir iletişim tercih ediliyor. Lobilerde konuklar ile resepsiyon çalışanları arasında bariyer oluşturan büyük bankolar artık istenmiyor. Bilgisayarlar küçüldükçe bu kadar büyük bankolara ihtiyaç da kalmadı.
Tözün Mimarlık Ltd. Şti. Tel: +90 212 236 96 32
Adres: Çırağan Cad. 55/2 Beşiktaş İstanbul
www.handetozun.com
Yorum Yaz