Türk turizmindeki her şey dahil sistemi tartışmaya açıldı!
1990'lı yılların ilk yarısında turizme kazandırılan "her şey dahil" sisteminin artık tartışılması ve bu sistemden vazgeçilmesi gerektiği ileri sürüldü
Türk turizminin kalbi Antalya'da hemen hemen her otelin uyguladığı "her şey dahil" sisteminin Antalya'ya çok şey kattığı ancak bu süreçten sonra sistemin terk edilmesi gerektiği ileri sürüldü. Her şey dahil sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen isim ise hafta sonu düzenlenen World Travel Awards'da (Dünya Seyahat Ödülleri) "Avrupa'nın En Lüks Oteli" ve "Avrupa'nın En Donanımlı Oteli Ödülü" seçilen Cornelia Diamond Golf Resort&SPA Oteli'nin Genel Müdürü Zafer Alkaya oldu.
Sistemi 1990'lı yılların başında Magic Life'ın kurucusu Dr. Cem Kınay'ın Türkiye'ye kazandırdığını ve Kınay'ın ekibinde kendisinin de bulunduğunu belirten Alkaya, "Ancak artık turist alışkanlıkları değişiyor. Avrupa'da yaşanan kriz nedeniyle daha önce 15-20 günlüğüne gelen ve yılda birkaç kez izin yapan Avrupalılar, bir izinle yetiniyor ve bir haftadan fazla tatil yapmıyor. Gelen yabancı turistler artık bir otele bağlı kalmak istemiyor. Dışarıya çıkıp geldikleri ülkenin tarihi, kültürel ve eğlence mekanlarını gezmek, dünyaca ünlü markalar satan dükkanlarından alışveriş yapmak istiyor. Artık her şey dahil sistemi uygulayan otellerde hiçbir yere gitmeden kalmak istemiyor. Bu nedenle 'her şey dahil sistemi'ni enine boyuna tartışmamızın zamanı geldi diye düşünüyorum" dedi.
5 yıldızlı çevre
Avrupalı zengin turistlerin, lüks konaklama ile yetinmediklerini ve lüks bir çevrede tatilini geçirmek istediğini vurgulayan Alkaya, "Antalya'da özellikle Belek Bölgesi'nde lüks konaklama hizmeti sunan başarılı tesisler, şehrin ve Belek Bölgesi'nin Avrupalı zengin turisti çekebilmesi için lüks markaların ve gurme restoranların bölgeye çekilmesi şart" diye konuştu. Her şey dahil sisteminden bir anda vazgeçmenin mümkün olmadığını, mutlaka yıllar alacağını söyleyen Alkaya, "Ancak bu konunun bugünden başlayarak tartışılması gerekiyor" dedi.
Bu tartışmanın Türkiye'nin rakipleri karşısında geri düşmesini de engelleyeceğini söyleyen Alkaya, "Örneğin İspanya. Bizim en büyük rakibimiz. İspanya, dünya starları, futbol takımları, sanat etkinlikleri, sayısız ünlü turistik bölgeleri, spordaki dünya başarıları ile ne yazık ki bizden önde. Reklamdan asla vazgeçmiyorlar, hala dünyada ülke tanıtımına en fazla harcama yapan ülke. Bizdeki kadar çok lüks otelleri yok ama otel kalitesi ile çevre kalitesi örtüşüyor. Kaliteli restoranlar, barlar, publar, cafeler, kaliteli eğlence merkezler, alışveriş merkezleri, gerçek marka ürünler satan şık mağazalar, uluslararası organizasyonlar, sanat faaliyetleri, opera, bale, konser, sokak sanatçıları gibi bir çok avantajıyla sürekli para harcayan turistlerle İspanya cıvıl cıvıl. Antalya'da ise lüks tuketim beklentisi ile çevre kalitesi örtüşmüyor. Avrupa'lı para harcayan turist, her şey dahile ilgi duymuyor. Türkiye'yi tercih eden Avrupalı turist daha ekonomik tatil peşinde olan turist. Türkiye'nin de turistlerin sadece otelde kaldığı bu sistemden vazgeçip Antalya'nın tarihi mekanlarını gezdirebileceği, geceleri eğlence mekanlarının bulunduğu, lüks markaların satış yerlerinin olduğu bir konuma gelmesi lazım. Çünkü artık yabancı turistler ve özellikle zengin Avrupalılar için lüks konaklama tek başına yetmiyor. 5 yıldızlı otelin yanında 5 yıldızlı çevre de istiyor. İspanya, Maldivler gibi çevreyi daha iyi planlamış ülkeleri tercih ediyorlar" diye konuştu.
Lüks turizme Antalya'da daha çok Kazaklar'ın, Özbekler'in, Azeriler'in ve Romenler'in ilgi gösterdiğini belirten Alkaya, "Suitler, lüks villalar yüzde 80 oranında bu ülkeler tarafından talep ediliyor. Yerli turist de son zamanlarda lüks turizme ilgi göstermeye başladı. Ramazan bayramında, suitlerin ve lüks villaların yüzde 30'unu Türk turist oluşturdu. Ancak, Antalya'da talep var diye bu Lüks villaların, suitlerin sayısı hızla artmaya başladığı için satış zorlukları da oluşmaya başladı" dedi.
Devlet desteği istedi
"Her şey dahili uzun vadede nasıl değiştireceğimizi konuşmanın zamanı geldi" diyen Alkaya, "Her şey dahilden kısa vadede kurtulmak mümkün değil. Bu sistemden ancak devlet desteği ile çıkabiliriz. Kimse tek başına sistemi terk edemez. Bu işe master planı ve devlet desteği ile başlamak gerekiyor" diye konuştu. Bunun yanında Türkiye'nin tanıtıma daha fazla ağırlık vermesi gerektiğini belirten Alkaya, "Rakipleri iyi analiz etmeliyiz. Yeni ve uzak pazarlara yönelmemiz şart. Ayrıca rakiplerimizi iyi analiz etmeli ve çevre kalitesini mutlaka artırmalıyız. Kaliteli hizmet ise bugün ve yarınımızdan ödün verilmemesi için mutlaka devam etmeli" dedi.
'Her şey dahil'in avantajları
- Kaliteli otellerin olmasını sağlıyor. (Sadece Belek'te 5 yıldızlı 46 otel bulunuyor)
- Hizmet kalitesini geliştiriyor.
- Sahillerin hala çok temiz kalmasını sağlıyor. (Belek'teki otellerin 21-22'sinde mavi bayrak bulunuyor)
- Yemek kalitesinin artmasını sağlıyor.
'Her şey dahil'in dezavantajları
- Her şey dahilde bütün organizasyon otel içinde olduğu için istenilen çevre kalitesi oluşmuyor. (Kaliteli restoranlar talep korkusu nedeniyle açılamıyor)
- Özellikle Antalya için çarpık kentleşme oluşturuyor.
- Ulaşım imkanlarının sınırlı kalmasına neden oluyor. (Antalya otellerine sadece karadan ulaşım var, deniz ve demiryolu yok)
- Hanutçu sorunu yaratıyor.
- Gerçek marka satan lüks mağazaların gelişmesine olanak sağlamıyor.
- Servis elemanları kendilerini geliştiremiyor.
- Diğer ülkeler çok nitelikli tanıtım atağı yaparken, Türkiye bu konuda eksik kalıyor.
- Diğer ülkelerde turisti çekmek için kaliteli pub, restoran, sanat faaliyetleri, opera, bale gibi birçok aktivite varken, her şey dahilde turistler otelden çıkmadığı için bu tür organizasyonlara gerek olmuyor.
'2013, turizm için iyi bir yıl'
2013'ün 2012'ye göre daha verimli bir yıl olduğunu ifade eden Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, "Antalya'da genel anlamda Ocak-Temmuz ilk 7 ayda yüzde 10 bir artış söz konusu. Özellikle, Kazakistan-Özbekistan-Azerbaycan pazarında yüzde 20, İngiliz pazarında yüzde 7, Rus Pazarında yüzde 15-16 gibi sevindirici bir artış var. 2013'ün ilk 7 ayı kapsayan verilerine göre Antalya'da ilk 5'i, Rusya 1 milyon 835 bin 783 ziyaretçi, Almanya 1 milyon 424 bin 188 ziyaretçi, Hollanda 327 bin 275 ziyaretçi, İngiltere 241 bin 441 ziyaretçi ve Ukrayna 218 bin 307 ziyaretçi sayısı ile oluşturdu. Almanya pazarındaki ilk 7 aylık veriler yanıltıcı olabilir çünkü Alman turist daha az sıcak olan Eylül-Ekim-Kasım aylarında yükselişe geçer" dedi.
Tiger Woods yine geliyor
World Travel Awards'da Avrupa'nın lider Golf Oteli olan Cornelia De Luxe Resort'un Genel Müdürü Ali Şahin de Belek bölgesinin sadece yaz turizmi gözüyle bakmamak gerektiğini ifade ederek golf, futbol, kongre ve SPA turizminin de gözde bölgesi haline geldiğini söyledi. Şahin, "Futbol turizminde Antalya oldukça başarılı bir ivme içinde. 2012 yılında dünyada futbol turizmi için seyahat eden 5000 futbol takımından 1200'ü Antalya'da kamp yaptı. Futbol turizminin geliri Antalya'ya 50 milyon euro civarında. Golf turizminde her ne kadar İspanya başta olmak üzere birçok ülkeyle rekabet ediyoruz desek de onların 354 golf sahası varken, bizde 14 golf sahası bulunuyor. Golf turizminde en büyük avantajımız bu 14 sahanın birbirine çok yakın lokasyonda olması. Golf turizminde de Antalya'nın 2012'de 130 milyon euro gerçekleşti" dedi.
ABD'li ünlü golfçü Tiger Woods'un geçen yıl kasım ayında Antalya Belek'te ilk kez düzenlenen "Türkiye Açık" golf turnuvasında mücadele ettiğini belirten Şahin, "Türkiye Açık Golf Turnuvası bu yıl Avrupa Turu'na dahil edildi. Tiger Woods, bu yıl da Belek'e gelecek" diye konuştu.
Önder BARLAS/Dünya
Yorum Yaz