"Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'ndan 13 kat daha güvenli olacak"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek güçlendirilen tarihi Şile Deniz Feneri'nin açılışına katıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "160 yıldır denizcilerimize yol gösteren ata yadigarı Tarihi Şile Deniz Feneri'ni restore ederek güçlendirilmiş bir biçimde gelecek nesillere miras olarak bırakmanın mutluluğu içerisindeyiz." dedi.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek güçlendirilen tarihi Şile Deniz Feneri'nin açılışı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi.
Karaismailoğlu, etkinlikteki konuşmasında, Türkiye'nin iç ve dış mihrakların beraber tezgahladığı her türlü yıpratma çabasına rağmen hız kesmeden yoluna devam ettiğini, 20 yıldır iktidara olan güven ve istikrar sayesinde büyüdüğünü söyledi.
Denizlerde yaşanan gelişmelere işaret eden Karaismailoğlu, denizlerde yapılan taşımacılığın, sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi.
Karaismailoğlu, uluslararası ticaretin yaklaşık yüzde 90'ının denizlerde yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"O nedenle dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma hedefimiz doğrultusunda denizcilik sektörüne gereken değeri veriyor, denizciliği geleceğe taşıyacak stratejileri en iyi şekilde tayin ediyoruz. Stratejik deniz ticaret rotalarının emniyet ve güvenliğinin sağlanması, bizim gibi büyük devletlerin önemli önceliklerdendir. Deniz fenerleri de bu yolculuktaki en önemli seyir yardımcılarından biridir. Bugün, önce denizcilerimizin ve kıyılarda yaşayan halkımızın canlarını sonra da taşınan malların güvenliğini son teknoloji ile sağlıyoruz.
Denizcilik sektörümüzün faaliyetleri kapsamında, deniz emniyeti, deniz güvenliği, deniz çevresinin korunması ile ilgili tüm gereklilikleri yerine getirerek uluslararası standartlarda hizmet veriyoruz. Yine denizlerimizin bekçisi, yol göstericisi fenerleri de ihmal etmiyor, onların hala deniz seferlerindeki önemli yardımcılardan olduğunu biliyoruz. Üstelik bu fenerlerimizden bazıları bizlere Ata mirasıdır, yüz yılı aşkın bir geleneğin temsilcisidir, denizlerimizin parlayan incisidir. İşte bu nedenle, 160 yıldır denizcilerimize yol gösteren ata yadigarı Tarihi Şile Deniz Feneri'ni restore ederek güçlendirilmiş bir biçimde gelecek nesillere miras olarak bırakmanın mutluluğu içerisindeyiz."
"Fenerin görüş mesafesi 21 deniz mili"
Şile Feneri'nin Karadeniz sahillerinde seyir yapan gemiler için rota feneri olarak 1859 yılında Sultan Abdülmecit döneminde inşa edildiğini anımsatan Adil Karaismailoğlu, yapılmasındaki ilk amacın, Kırım Harbi esnasında Karadeniz'den İstanbul Boğazı'na giriş yapan gemilere yol göstermek olduğunu anlattı.
Karaismailoğlu, Şile Feneri'nin o gün bugündür Türkiye'nin en uzun menzilli feneri olarak denizcilere, gemicilere ışık tutarak rehberlik ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Şile Feneri, uluslararası standartlarda 1. sınıf kategorisinde deniz seviyesinden 60 metre yükseklikteki kayalıklar üzerine 110 santimetre kalınlığında kesme taş kuleye sahiptir. Fenerin sekizgen şeklindeki kulesinin yüksekliği 19 metredir. Gündüz iyi görünebilmesi için kule siyah beyaz yatay bantlar şeklinde boyanmıştır. Fenerin görüş mesafesi 21 deniz milidir. Yapı 524 metrekare, parsel üzerine yaklaşık 140 metrekare taban alanına sahiptir. Yıllara meydan okuyan bu eşsiz yapının gelecek nesillerimize sağlıklı bir biçimde aktarılabilmesi için yapının tüm yönleriyle güçlendirilmesi gerekiyordu.
Biz de fenerimizin temel güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başladık. Yapıyı özgün haline geri döndürdük. Fener kulesinde ortaya çıkarılan boyasız ve sıvasız özgün taş dokusunun daha uzun süreli ve zarar görmeden korunması için direkt taşa uygulanabilen ve taşın hava almasını sağlayan özel bir boya kullandık. Özgün doğramalar, tavan ve zemin kaplamalarının onarımını yaptık. Yapıya sonradan eklenen ve yapıyla bağdaşmayan muhdes elamanları söktük ve Kurul onaylı projeye uygun olan özgün malzemeler ile eksiklikleri tamamladık."
"41'i tarihi olmak üzere 493 fenerimizi yeniliyoruz"
Tarihi Şile Feneri’ndeki restorasyon çalışmalarının ilk olmadığının altını çizen Bakan Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü eliyle kıyıların dört bir yanında denizcilere yol gösteren 41'i tarihi olmak üzere 493 fenerin restorasyon, bakım ve onarımlarını yaparak yenilediklerini aktardı.
Karaismailoğlu, yapılan çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
"2020 yılında 5'i tarihi eser olmak üzere 94 fenerin bakım, onarım, güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başladık. Ayrıca tarihi olmayan 89 betonarme fener ile tarihi Anadolu Feneri'nin bakım ve onarımlarını da 2021 içinde tamamladık. İstanbul’da bulunan Ahırkapı ve Yalova’da bulunan Dilburnu tarihi fenerlerinin restorasyonları da tamamlanma aşamasında. Tarihi Türkeli, diğer adıyla Rumeli Feneri’mizde ise çalışmalar süratli ve titiz bir şekilde devam ediyor. Bunların yanında 2023 yılı sonuna kadar ekonomik ömrünü tamamlamış mevcut 52 fener kulesi ile 40 yüzer seyir yardımcısının yenilenmesini de gerçekleştireceğiz."
"Mevcut trafik yüküyle Boğaz'da seyir, can, mal ve çevre güvenliği ciddi tehdit altında"
Türkiye'nin dış ticaret yollarının en kıymetlilerinden olan boğazların, korunmaya olduğu kadar geliştirilmeye de çok açık olduğuna dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, İstanbul Boğazı'nda da yoğun bir trafik ve yük taşımacılığı ile karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Karaismailoğlu, 2021 yılında, İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısının yaklaşık 40 bin, uğraksız geçiş yapanların 25 bine yakın olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"465 milyon tonun üzerinde yük İstanbul Boğazı'mız aracılığıyla taşındı, bunun yaklaşık 151 milyon tonu da tehlikeli yük. Bu potansiyeli geliştirmek de bu yükü hafifletmek de bizim görevimiz. Bunun için de dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek bir mega projemiz var; Kanal İstanbul. Türkiye'nin denizlerdeki lojistik hakimiyetini artıracak Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında yeni bir çağın kapısını aralıyoruz. İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısı, 1930'lu yıllarda ortalama 3 bin iken son yılların ortalaması 45 bini buluyor.
Oysa İstanbul Boğazı'nın emniyetli yıllık geçiş kapasitesi 25 bindir. Bölgesel ve global gelişmeler dikkate alındığında trafiğin 2050'li yıllarda 78 bin, 2070'li yıllarda 86 bine ulaşması bekleniyor. İstanbul Boğazı’na alternatif bir güzergâhın yapımının önemi gün gibi ortadır. Mevcut trafik yüküyle Boğaz'da seyir, can, mal ve çevre güvenliği ciddi tehdit altındadır. Öte yandan, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi de dünya mirası İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturuyor. 54 iskelede günde 500 bin yolcu taşıyan şehir içi vapur ve feribotlar için de çok ciddi kaza riski söz konusu."
"İstanbul Boğazı’na alternatif bir su yolunun planlanması zorunlu hale geldi"
Adil Karaismailoğlu, İstanbul Boğazı'na alternatif bir su yolunun planlanmasının zorunlu hale geldiğini belirterek, "Tüm modelleme ve simülasyonlar gösterdi, Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'ndan 13 kat daha güvenli olacak." dedi.
Kanal İstanbul'un günübirlik tartışmaların ötesinde uluslararası ölçekte bir ulaşım ve bölgesel bir kalkınma projesi olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Salt ideoloji siyaseti ile memleketin hayrına olan her projeye karşı çıkan zihniyet yine karşımızda. Aynı zihniyet, Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi köprüleri yapılırken de iş başındaydı. Bunlara kalsa biz boğazdan araçları sandallarla karşıya geçirecektik. Onlar talimatları kirli odaklardan alıyor. Bizler, gönlümüzü milletimize, gözümüzü çocuklarımızın aydınlık refah içindeki geleceğine çevirmiş, işimize-gücümüze bakıyoruz. Onlar memleket hayrına her işe karşı durmaya çalışadursunlar, bizler bütün engellere ve engellemelere rağmen, milletimize hizmet etmekten, Türkiye’mizi dört başı mamur lider bir ülke yapmaktan geri durmayacağız.
Dev yatırımlarımızı inşa etmeye devam edecek, bir gurur nişanesi olarak milletimize, gelecek nesillerimize armağan edeceğiz. Merak etmeyiniz, biz bu filmi çok gördük. Sonu hep mutlu son ile bitiyor. Önce bir sürü yalan, sonra algı operasyonları, hatta dış ülkelerden yardım dilenme ve yatırımcıları, bürokratları tehdit. Ama karşılarında bunlardan yılmayan, her defasında vatanına milletine daha güçlü sarılan, sözünü tutan, başladığı işi bitiren ve milletinin hizmetine sunan, dünyayı Türkiye'ye bağlayan AK Parti var."
Konuşmaların ardından Bakan Karaismailoğlu, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı ve diğer yetkililer ile birlikte Şile Feneri'nin açılış kurdelesini kesti.
Yorum Yaz