İzocam, sağlıklı yalıtımın önemine dikkat çekti
İzocam, Enerji Tasarrufu Haftası’nda, EUCEB sertifikalı mineral yün bazlı yalıtım ürünlerinin önemine dikkat çekiyor.
Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de enerjiye olan talebin her geçen yıl artmasına karşın petrol, doğalgaz ve kömür gibi doğal enerji kaynakları hızla tükeniyor. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı olan Türkiye gibi ülkelerde bir yandan alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapılırken bir yandan da enerji verimliliği ön planda tutuluyor. Enerji tasarrufu için var olan enerji kaynaklarının akılcı şekilde ve israf edilmeden kullanılmasının yanında, doğru yalıtım uygulamalarının yapılması da önemli. Ancak enerji verimliliğini ön planda tutarak ısı yalıtımı yaptırırken, insan sağlığının ve çevrenin de zarar görmemesi gerekir. Bu açıdan bakıldığında ısı yalıtımında kullanılan ürünlerin; TSE, CE gibi standartlara uygun belgelerinin bulunup bulunmadığı ve özellikle mineral yün bazlı yalıtım malzemelerinin, EUCEB gibi insan sağlığına zarar vermediğini kanıtlayan bir sertifikaya sahip olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Türkiye'nin ilk yalıtım firması olan ve 56 yıllık tecrübesi ile zeminden çatıya, duvardan tesisata kadar her türlü uygulama alanı için nitelikli yalıtım malzemeleri üreten İzocam'ın Genel Direktörü Murat Savcı, her platformda yalıtım-enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ilişkisinin altını çizdiklerini belirtti. Savcı, “İzocam'ın ürettiği tüm ürünler, Birleşmiş Milletler'in küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında geliştirdiği ve 2030 yılına kadar tamamlanması beklenen ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin 17 Küresel Hedef'in 8'ine doğrudan katkıda bulunuyor. Bu kapsamda ürünlerimiz sahip olduğu özellikler ve sunduğu faydalar sayesinde; ‘Sağlıklı Bireyler', ‘Erişilebilir ve Temiz Enerji', ‘İnsana Yakışır İş ve Büyüme', ‘Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı', ‘Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları', ‘Sorumlu Tüketim ve Üretim', ‘İklim Eylemi' ve ‘Hedefler için Ortaklıklar' başlıklarına doğrudan katkı yapıyor. Bu sayede ürünlerimiz enerji tasarrufuna katkı sağlarken, bir yandan sürdürülebilir yapılar inşa edilmesinde önemli rol oynuyor diğer taraftan da insan sağlığını göz ardı etmiyor” dedi.
Enerji tasarrufu-sürdürülebilirlik ilişkisi ele alındığında ise, en iyi enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşıldığını söyleyen Murat Savcı; “Doğru malzeme ve uygun kalınlık ile yapılan yalıtım, enerji tasarrufu için atılacak en büyük adımdır. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran ‘Multi Konfor Binalar', yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konfor sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen ‘Multi Konfor Binalar', yalıtımsız bir binaya göre en az %90 enerji tasarrufu hedefliyor. Bu binalar, Türkiye gibi enerjisinin dörtte üçünden fazlasını ithal etmekte olan ülkelerde dışa bağımlılığı azaltıcı katkılar sağlıyor” diye konuştu.
Enerji tasarrufu yaparken insan sağlığını gözeten yalıtım ürünlerinin kullanılması gerektiğini vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, İzocam taşyünü ve camyünü ürünlerinin sektörde ilk kez EUCEB belgesi alan ürünler olduğunu ve 10 yılı aşkın süredir bu sertifika için gerekli tüm yatırımların devam ettiğinin de altını çizdi. Savcı; “Deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, vücuttan çözünerek atıldığını EUCEB sertifikası ispatlamaktadır. Bu sertifika ile İzocam Taşyünü ve Camyünü ürünlerin kanserojen olmadığının bağımsız bir kurum tarafından belgelendiğini söyleyebiliriz. İnsan sağlığı ve güvenliğini esas alan bu çalışmaları uzun yıllardır sürdürmekteki amacımız, insan sağlığının en temel hak olduğuna olan inancımızdan geçiyor. Sağlığın özellikle önem kazandığı bu dönemde, yalnızca EUCEB gerekliliklerini karşılayan üreticilerin ambalajlarında yer alan EUCEB logosunun bir işaretten çok daha derin bir anlam içerdiğine dikkat çekmek istiyoruz. Yaşam alanlarımız en değerli varlığımızdır, bu varlığın arkasında hangi yalıtım ürünlerinin kullanıldığını bilmenin ise herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
Savcı: “Türkiye'nin yalıtımda kat edeceği daha çok yol var”
Ülkemizdeki mevcut binaları yalıtım açısından değerlendiren Murat Savcı, 2019 sonu itibariyle Türkiye'deki 10 milyona yakın bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 20'sinin TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliğine uygun şekilde yalıtılmış olduğunu kaydetti. Yalıtım bilinci ve yalıtım malzemesi kullanımı açısından gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğumuzu vurgulayan Savcı, “Yalıtım konusunda ülke olarak kat edeceğimiz daha çok yol bulunuyor. Ülkemizde yalıtım sektörü 11 milyon m³'lük bir pazara sahip ve kişi başına 0,13 m³ yalıtım malzemesi tüketimi olduğunu görüyoruz. Avrupa nispeten doygun bir pazar olmasına rağmen, 270 milyon m³ seviyesinde olan yalıtım pazarında 0,61 m³ kişi başı yıllık yalıtım tüketimi bulunuyor. Söz konusu verilere baktığımızda Avrupa'da ‘kalın yalıtım' bilincinin yaygın olduğunu görebiliyoruz. Türkiye'ye baktığımızda tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını oluşturuyor. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart” diye konuştu.
Yorum Yaz