Bakanlığın yetkileri genişledi; ortalık karıştı!
17 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe giren yeni bir kararname ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkileri genişletildi. Peki bu düzenleme vatandaşı nasıl etkileyecek?
17 Ağustos 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile imar, ruhsatlandırma, denetim, kamulaştırma, kentsel dönüşüm, tabiat varlıklarına ilişkin tüm tasarruf bakanlığa devrediliyor.
Bu süpriz değişiklik sektörde farklı yorumlara neden olurken, TMMOB'un yaptığı "Kimse artık elindeki tapuya güvenmesin" açıklaması vatandaşlar arasında panik yarattı.
TMMOB: Kimse elindeki tapuya güvenmesin!
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yaklaşık bir ay önce yürürlüğe giren kararname sonrasında yaptığı açıklama ile tepkisini şu şekilde ortaya koydu: Hiç kimse ama hiç kimse artık elindeki tapuya güvenmesin. Tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi yalnızca ve yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndadır...
Şehir Plancıları Odası'ndan da tepki
Sektörün önde gelenlerin arasında, Bakan Bayraktar'ın büyük önem verdiği kentsel dönüşüm projesi kapsamında çıkan kararnamenin eksikleri gidermek için tek yol olduğuna savunanlar da varken, Şehir Plancıları Odası hazırladığı sert bir raporla kanuna tepki gösterdi.
Oda, hazırladığı raporda, kararnameyle, belediyelerin yüzde 70'inin denetim dışına çıkarıldığını savunurken, öte yandan, yerel yönetimlerin plan yapma, yaptırma, onaylama, proje onaylama, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi gibi görev ve yetkilerine el konulduğunu öne sürdü. Oda, raporda bakanlığın bu haliyle ‘Türkiye belediyesi' olmaya çalıştığını ileri sürdü.
Getirilen düzenlemenin kırsal alanda plansız yapılaşmanın önünü açacağının vurgulandığı raporda plansız ve ruhsatsız yapılaşmanın ülke çapında yaygınlaşabileceği uyarısı da yer buldu. Raporda, kararnamenin yaratabileceği sonuç, “17 Ağustos depreminden daha büyük kayıplara neden olabilir” sözleriyle ifade edildi.
Bakanlık'tan sit alanı açıklaması
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, doğal sit alanları ve çevre koruma bölgesi statülerinin sona erdiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Yeniden yapılandırmayla bir değişiklik yaşanmadığına dikkat çekilen bakanlık, bu güne kadar ilan edilmiş 1234 doğal sit alanı ve 15 adet özel çevre koruma bölgesinin statüsü aynen devam ettiğini kaydetti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 648 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girmesiyle kamuda yanlış bir kanaat oluştuğu vurgulandı.
Yeniden yapılanma ile sadece sit kurulları ve Özel Çevre Koruma Kurumu'nun görevlerinin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne devredildiğine işaret edildi.
Bu güne kadar ilan edilen bin 234 doğal sit alanı ve 15 adet özel çevre koruma bölgesinin statüsünün aynen devam ettiği kaydedilerek, "Gerek doğal sitler gerekse de özel çevre koruma bölgeleri için alınan karar ve planlar aynen geçerlidir. Bazı art niyetli kişilerin son KHK ile sit alanları ve özel çevre koruma bölgelerinin kaldırıldığını öne sürerek arsalarını çok katlı yapılaşma yapılacağı gerekçesiyle fahiş fiyata satmaya çalıştığı tespit edilmiştir. Vatandaşlarımızın, bu tür yalan haberlere inanmamaları ve art niyetli insanlara karşı bilinçli davranmaları gerekmektedir. " denildi.
Kanun neleri kapsıyor, kimler etkilenecek?
Yeni çıkan kanuna göre, Özel Çevre Koruma Kurumunun görevleri ile devlet taşınmazlarına ilişkin imar yapma yetkisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildi.
KHK ile Özel Çevre Koruma Kurumu kapatılırken görevleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne devredildi.
Değişiklikle; Milli Parklar, Tabiat Koruma Alanları, Tabiat Anıtları, Tabiat Varlıkları, Doğal Sitler, Sulak Alanlar ve Özel çevre Koruma Bölgeleri'nin tespit, tescil ve ilanının tek elden yürütülmesinin önü açıldı. Buna göre, bir alanda mevcut birden çok statü olsa da tek idareye yetki verilecek, planları tek elden yapılacak ve onaylanacak.
Ayrıca Doğal Sitler, Tabiat Varlıkları ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nin tek elden etkin yönetilmesi sağlanacak. Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda olan Tabiat Varlıkları ve doğal sitler de 6 ay içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredilecek. KHK ile devlet taşınmazlarına ilişkin her tür ve ölçekteki etüt, harita, plan, imar planları, imar plan tadilatları ve imar uygulamaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca yapılacak ve onaylanarak yürürlüğe konulacak.
Değişiklikle,tapu ister kamu kurum ve kuruluşunun, ister özel kişinin, isterse devletin hüküm ve tasarrufu altında olsun bu tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi artık sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndadır.
17 Ağustos'ta yürürlüğe girmesine rağmen hala tartışılmaya devam eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkilerini genişleten kararnamenin vatandaşlara ve söktöre getireceği yenilikler ve yapılacak düzenlemeler merak konusu.
Yorum Yaz